Gazetecilikte iyi habere haber gözüyle bakılmaz. İyi haber, haber değildir. Satırlardan kan damlamazsa, yazılan habere haber gözüyle bakılmaz.
Maalesef gerçek bu. Bir ülkenin başbakanı çıkıp ülkenin ne kadar hızlı geliştiğini, halkın refah düzeyinin ne ölçüde arttığını anlatsa, o ara biri çıkıp yaş pastayı başbakanın başına geçiriverse; ertesi gün gazete manşetleri koca koca fotograflarla başbakanın içine düştüğü gülünç durum olur, anlattıkları değil.
Bugün meslek hayatımda ya hiç yapmadığım, ya da pek az yaptığım bir şeyi yapıp, size biraz iyi haber yazayım. Beni iyi haber yazmaya yönelten kişi Avustralyalı muteber bir gazeteci, Pamela Bone. Açıkçası, ondan özendim. Bone da iki hafta önce The Age Gazetesi’nde çıkan makalesinde iyi haberin haber olmadığına değiniyor ve buna rağmen okurlarıyla kendi derlemesi iyi haberleri paylaşıyordu. Paylaştığı şeyler ilginç olduğu için sizlere aktarmaya karar verdim.
Terör, açlık, savaş ve salgın hastalıklar olgusu arasında dünyada iyimserlik yayacak bir şeyler bulunabilir mi? Bence yok. Ama öyle anlaşılıyor ki, durum öyle kestirme yanıt vermeye müsait değil. Verirsen adı üzerinde “kestirme” oluyor.
Evet, Asya’da milyonlar açlık sınırının altında yaşıyor. Ama öte yandan Hindistan ve Çin’deki ekonomik büyüme, milyonların hayat standardını olumlu yönde etkiliyor. Growing Up Global adlı rapora göre, dünyada yoksulluk çekenlerin sayısı 10 yıl önceki seviyede, yani 325 milyon. On yılda dünya nüfusunun arttığı göz önünde bulunursa, açlığın azaldığına hükmedebiliriz.
Birkaç yıl öncesine kadar 2050 yılında dünya nüfusunun 12 milyar olacağı öngörülüyordu. Bu rakam şimdi değişti. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyar olacak ve rakamın artış hızı azalacak.
İster inanın, ister inanmayın. Artık daha az savaş oluyor. Oxfort Üniversity Press tarafından yayınlanan Human Security Report’a göre1920’lerden bu yana savaşlarda daha az insan ölüyor. Bu yüzyılda Etopya, Sierra Leone, Angola, Liberya and Burundi gibi ülkelerde uzun yıllardır süren savaşlar sona erdi. 21 yılda 2 milyon kişinin hayatına mal olan Güney Sudan’daki kavgalar geçenlerde imzalanan barış anlaşmasıyla sona
erdi.
Zengin ülkeler, daha önce 2005 yılında açlığın dünyadan önemli oranda silinmesi konusunda anlaşmıştı. Slogan: “Açlık tarihe gömülsün.” Tsunami felaketinin ilk günlerinde bile İngiltere Başbakanı Tony Blair’in Afrika’daki açlık ve çevre sorunlarına dikkat çekme çabası gözlerden kaçmadı. Dünya Ticaret Örgütü yıl sonunda yoksul ülkelerin, zengin ülke pazarlarına girmelerine olanak sağlayacak kuralları tartışacak. Bu
ülkelere zengin pazarlara girme olanağı vermek, bu ülkelerin açlarına yiyecek ilaç yardımı göndermekten daha faydalı.
Bone’un verdiği iyi haberler böyle. Bilmem sizde de iyimserlik yarattı mı?
_______________
* Yazarımızın yazası teknik nedenden dolayı geç yayına sokulmuştur. Kendisinden ve okurlardan özür diliyoruz. Faruk Eskioğlu
