Avustralya’da çalıştığım gazetenin Queensland Eyaletine (QLD) yönelik sayfalarının başlaması her halde en çok beni heyecanlandırdı. QLD bana hep gamsız-kedersiz insanların diyarı duygusu vermiştir. Ne de olsa tatil beldesi. O eyaletin sınırlarından girince, dertlerini geride bırakacaksın!
Hiç tahammül edemediğim boğucu sıcağını bir yana bırakırsak, QLD benim için emekliliğimi geçireceğim ideal bir yer olacak. Ama önce sıcakla başa çıkmayı öğrenmem gerek.
Avustralya’ya geldiğim günden bu yana ilk fark ettiğim gerçeklerden biri, toplum olarak bu ülkeyi keşfetmeye pek ilgi göstermeyişimiz oldu. Nedense Avustralya Türk toplumunun azınlıkta kalan bir bölümü gezmeye, çevresi-ni keşfetmeye hevesli. Oysa ki burnunu Melbourne, Syd-ney’den dışarı çıkarmaya korkanlar, Avustralya’ya gelmeden önce Antalya sahillerini, Marmaris’i komşu kapısı yapmamış mıydı?
Şu ana kadar yazdıklarım, benim inancım. Bu inancımı “test” etmek için seyahat acentası bir dostumu arayıp milletin burnunu dışarı çıkarmaktan korktuğu fikrimi söyledim ve ne düşündüğünü sordum. “Sana öyle geliyor” dedi. Meğer Türkiye’den sonra bizimkilerin tatile gittiği en popüler yer Queenslandmış. Queensland’a tatil yapmaya gidenlerin haddi hesabı yokmuş. Okul tatillerinde kendini kuzeydeki lüks otellere atanların sayısı, hiç de küçümsenecek kadar değilmiş. Hatta hızını alamayanlar Bali, Bangkok’da alıyormuş soluğu.
Arkadaşım yılların seyahat acentası, her halde bir bildiği vardır diyor ve fikrimi değiştiriyorum.
Anlaşıldı. Bu millet gezginci! Şöyle efendice yerinde oturup, işine gücüne bakacak göz yok bunlarda.
***
Eğitimin böylesi
Türkiye kanallarından fırsat bulup seyredemediğimiz Avustralya’nın TRT’si ABC Televizyonu bana göre dünyanın en kaliteli televizyon kanallarından biri. Bu kanalda geçen hafta yayınlanan Foreign Correspondent Programı’nda, eğitime bizde de bir ölçüde görülen doğu tarzı çarpık yaklaşım gözler önüne serildi.
Koreli aileler de bizler gibi çocuklarının eğitimine çok önem veren bir millet. Çocukları İngilizce öğrensin diye yapmadıkları fedakarlık yok. Programda, dil öğrensin diye çocuğunu eşi ile birlikte yurt dışına gönderen baba konuşturuldu. Adamcağız çocuğu ve karısını 7 yıldır görmediğini söyledi.
Dillerinin anatomik yapısının İngilizce kelimeleri doğru dürüst söylemeye uygun olmadığını düşünen Koreliler, bıçak altına yatarak dillerinin altındaki bir parçayı kestiriyorlarmış. Bu operasyon Kore’de moda olmuş. Hükümet, ailelere yönelik “yapmayın” kampanyası başlatmış.
