Ben, Avustralya’da özel bölge starüsündeki Northhern Territory’i (NT) görmedim. Oranın nasıl bir yer olduğu konusunda fazla bilgim yok. Ama oraları bilenleri tanıyorum. Bu hafta, NT seçimleri dolayısıyla okuduklarıma ve bana anlatılanlara dayanarak, sizlere oraları anlatacağım.
Geçen yıl NT’ye giden bir arkadaşım, yara bere içinde dönmüştü. Ne olduğunu sorduğumda “sinekler” dedi.
NT, bizlerin yaşadığı Avustralya’nın diğer eyaletlerine benzemiyor. Aborjin nüfusunun en yoğun olduğu bir yer. Seçim sonuçlarına bakılırsa, o eyaletin “tu kaka”sı Aborjinler. Aborjinlere karşı “şahin” kesilen, seçimi kazanıyor. Bu seçimlerde aynen öyle oldu. İşçi Partisi ayyaş Aborjinleri kodese kapatacağını vaadetti, oy patlaması oldu.
Fikrine değer verdiğim bir arkadaşımın teorisine göre NT’de seçim kazanmanın bir başka yolu daha var. Timsahla resim çektirmek!
Arkadaşım, “Hangi partiden olursa olsun, NT’de timsahla fotograf çektiren bir milletvekili adayı, seçimleri kazanır” dedi. İnternette NT Gazetelerine girip timsahın boynuna sarılıp fotograf çektiren aday aradım, bulamadım.
Orada Başbakan John Howard’ın Liberal Partisi’nin NT versiyonunun adı Country Liberal Party (CLP). Bu parti düşünmüş taşınmış, çılgın bir plan hazırlamış. Bu plana göre $1.3 milyar harcayıp, Queensland eyaletinden 3,000 km’lik elektrik hattı çekerek ulusal elektrik şebekesine bağlanmak suretiyle, tüketicinin elektrik faturasında %30 indirim sağlayacaklarını hesaplamışlar. Bunu seçim vaadi olarak ortaya attılar.
Aynı şeyi Şubat ayında gerçekleşen seçimlerde Batı Avustralya’da Liberaller yapmış, milyarlar harcayarak NT’den Perth’e 4,000 km’lik kanal yoluyla su getirme projesi ortaya atıp seçimleri kaybetmelerine neden olmuştu. CLP’nin başına da aynı şey geldi. CLP, bu milyarlık projeyi, daha bir ay önce kurulan NTQ Electricity adlı şirketin gerçekleştireceğini açıkladı. Queensland’dan, elektriğin alınacağı Mt. İsa yetkilileri ise, kendileriyle ilişkiye geçilmediğini, CLP projesini gazetecilerden duyduklarını söyledi.
ALP ile CLP, seçim kampanyası süresince tek konuda anlaştı. “Anti sosyal” Aborjinlerin canına okumak. İşçi Partisi Aborjinler konusunda yaptığı daha gaddar vaadlerle beyaz seçmenin gönlünü kazandı.
DEVLET TERÖRİSTLE PAZARLIK YAPAR MI?
Sophie Panopoulos, Avustralya Federal Parlamentosu’nda Victoria Eyaleti’nin Indi Seçim Bölgesi Liberal Milletvekili. Anglo sakson kökenli olsa, kralcı olma nedenini anlarım. Ama adından da anlayacağınız gibi anglo değil. Buna karşılık, ileri derecede monarşist.
Liberal Parti’nin bu “backbencher”i partidaşı Petro Georgiou’nun mülteci ailelerin salıverilmesi için bastırmasına pek içerledi ve hiç bir Liberal milletvekilinin yapmadığını yapıp, Georgiou’ya veryansın etti. Georgiou için sarfettiği ifadeler arasında “siyasi terörist” yakıştırması dikkat çekiciydi.
Ertesi günü, Başbakan Howard “teröristle” oturup anlaşıyor ve gözetimevlerinde bir dizi iyileştirme ve çocuklu ailelerin dışarı çıkmalarına razı oluyordu.
Sophie’nin yüzünü o zaman görmek isterdim…
GÜMRÜKÇÜLERE İŞ ÇIKTI
Batı Avustralya Senatörü Ross Lightfoot’u hatırlarsınız. Hani Irak’a Woodside Petrol şirketi adına gizlice para soktuğunu önce itiraf edip, sonra yalanlamaya çalışan senatör.
Senatör Lightfoot’un Irak’a olan ilgisi sürüyor.
Senatör, son olarak Avustralya- Irak Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığına seçildi. Yani, büyük bir ihtimalle Irağı ziyaret edecek ilk Avustralya Parlamenter Heyeti’ne başkanlık edecek. Senatörü başkan seçen parlamenterlerden biri, The Age Gazetesi’nin “sizce en uygun kişi o muydu?” sorusuna, “İlan versek daha uygun birini bulamazdık” diye yanıtlamış.
Umarım, senatörün yeni sıfatıyla Irak’a giderken Avustralya gümrüğünde ceketinin astarına iyi bakarlar. Senatör bu, güven olmaz. Ne olur, ne olmaz.
