Pamuk, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nın resmi açılış töreninde bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye’deki yayıncılık ve yazarlık ile ilgili düşüncelerini anlatan Pamuk, devletin yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığının devam ettiğini söyledi.
Pamuk, “Son yüzyıldaki kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse atmak, onları vatan haini ilan edip sürgüne yollamak, basında hep bir ağızdan yazarları aşağılamak Türk kültürünü zenginleştirmedi tam tersi fakirleştirdi. Devletin yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığı hala devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarı susturmak ve sindirmek için Türk Ceza Kanunu’nun 301 numaralı maddesi yüzünden yüzlerce yazar ve gazeteci şu anda mahkemelerde yargılanıyor, mahkûm oluyor.” diye konuştu.
“DEVLET İNTERNET SİTELERİNİ DE YASAKLIYOR”
Bir kitap çalışmasında eski Türk filmlerini izlemek için Youtube’u kullandığını söyleyen Pamuk, “Şimdi ise bunu yapamam. Çünkü Türkiye’de Youtube ile birlikte birçok internet sitesi siyasi nedenlerden yasak. Siyasi iktidar sahipleri bu yasaklarda memnun olabilirler. Ama biz yazarlar yayıncılar bu baskıları anlamıyoruz.” dedi.
Pamuk, bu fuara 4. defa geldiğini söyleyerek, en son 2005 yılında Alman Yayıncılar Birliği’nin ödülünü almak için bulunduğunu ifade etti. Pamuk konuşmasında yazarlık hayatı ile ilgili anıları anlattı.
Eskiden Türk edebiyatı ve kültürüne hiç ilgi duyulmadığını kaydeden Pamuk, “1980’lerde Amerika’da karşılaştığım eğitimli Türklerin hepsi Amerikalıları, değil Türk kültürü ve edebiyatından, Türkiye’nin haritadaki yerinden bile haberdar olmamalarında şikâyetçiydiler. Bizleri biraz tanıyorlarsa da ya yanlış anlıyor yada hiç anlamıyorlardı.” dedi. Pamuk dünyanın faklı ülkerlerine yaptığı ziyaretlerde aynı şikayetleri duyduğunu söyleyerek, “Her kes yanlış anlaşılmaktan ve kötü tanındığı konuda hemfikir. Biz Türkler dünyada kötü tanınmadan o kadar şikâyet etmişiz ki, bu düşünceyi ulusal kimliğimizin bir parçası yapmışızdır.” dedi.
Türk edebiyatının tanınmamasını onun güçlü olmasına bağlamanın kendiliğinde ikinci bir tehlikeyi de ortaya çıkardığını söyleyen Pamuk, “Bu tehlikeyi şöyle tarif edeyim. Batını geliştirdiği eşitlik, kadın hakları, demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi idealleri yabancı bulmak, bunların milli kimliğe uymayacağını hatta onu bozacağını inanmak. Bunu yalnızca Türkiye’yi düşünerek söylemiyorum.” dedi.
Pamuk konuşmasına şöyle devam etti: “Son 20 yılda dünyadaki siyasi ve kültürel gelişmeler, Türkiye’yi kendi içinde 200 yılda yaşadığı modernlik ve gelenek arasındaki çatışmalar hikayesinin bütün dünya için ilgi çekici hale getirdi. Kimsenin Türkiye’nin haritadaki yerini bilmediği yöndeki şikayetini artık az işitiyorum. Buraya Frankfurt’taki kitap fuarına Türkiye’den çok sayıda yazarın katılması bizi kimsenin anlamadığı endişesinden kurtulduğumuz anlamına geliyor.”
