Başbakan artık helikopterden köprü yeri seçemeyecek

2008 yılında yürürlüğe giren ve 3. Boğaz Köprüsü, Hasankeyf ve Allianoi gibi projelerde kapsam dışı tutulan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin geçici 3. Maddesinin yürütmesi Danıştay Tarafından durduruldu. 17 Temmuz 2008 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren ancak Çevre Mühendisleri Odası’nın itirazı sonucu yürütmesi durdurulan ÇED Yönetmeliği’nin Geçici 3. Maddesi, ‘Kapsam Dışı Projeler’ başlığıyla doğa kıyımına neden olan bir çok kapsamlı projenin ÇED sürecinden muaf tutulmasına olanak sağlıyordu. ÇED sürecinden muaf tutulan projelerle bugüne kadar 1500 hektar civarında ormanlık alanın yokedildiği öne sürülürken, 2,5 milyon ağacın kıyıma uğradığı, 680 hektar doğal sit alanıyla 931 hektar tarım arazisinin ortadan kaldırıldığı belirtildi.

ÇED’DEN MUAF TUTULAN YATIRIMLARA ÇED YOLU AÇILIYOR

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, Danıştay’ın bu kararıyla birlikte Çevresel Etki Değerlendirmesinden muaf tutulan yatırımlar için ÇED sürecinin başlayacağı belirtildi. Açıklamada, durdurulan geçici 3. madde düzenlemesi ile ‘7/2/1993 tarihli ve 21489 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nden önce uygulama projeleri onaylanmış veya çevre mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi imar planları onaylanmış projelere Çevre Kanunu ve ilgili diğer yönetmeliklerde alınması gereken izinler saklı kalmak kaydıyla ÇED Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmayacağı’nın düzenlendiği vurgulanarak, 7 Şubat 1993 öncesi kararı alınmış ancak başlanmamış projelerin ÇED Yönetmeliğinin emredici hükümlerinden muaf tutulduğu belirtildi.

KAMU GÖREVLİLERİ KARARI ‘DOLANAMAYACAK’

Danıştay kararı uyarınca 1993 yılı öncesi yatırım programına alınsa dahi tüm projeler için çevresel etkileri değerlendirmesi sürecinin işletilmesi zorunluluk haline geldiğinin altı çizilen açıklamada, “Anayasa’nın 138. maddesi ve İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28. maddesi gereğince en geç 30 gün içinde sayılan projeler ile ÇED’den muaf tutulan diğer projeler için ÇED süreci başlatılmalıdır. Aksi takdirde bu kararı almayan, kararın arkasından dolanmaya çalışan, uyguluyor gibi yapıp uygulamayan kamu görevlilerinin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve Kamu Zararlarının Tahsiline ilişkin usul ve esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca doğacak zarardan şahsen sorumlu olacaklar, görevi ihmal suçu nedeni ile Mahkemeler önünde hesap vereceklerdir” ifadelerine yer verildi.

Danıştay kararının tartışma götürmeyecek kadar açık olduğunun altı çizilen açıklamada, kararın Başbakanlık ve ilgili idarelerce derhal uygulamaya konulması istendi. İstanbul’a yapılacak olan 3 köprü projesi, Sinop ve Akkuyu nükleer santral projeleriyle, Ilısu Barajı’nın yanısıra 7 Şubat 1993 tarihinden önce yatırım programına alındığı iddia edilen tüm projelerin derhal durdurulmasının ve ÇED sürecinin işletilmeye başlanmasının istendiği açıklamada, “Çevre Kanununun emredici hükümlerinin yönetmelik değişiklikleri ile ortadan kaldırılması anlayışına derhal son verilmelidir. 1983 yılında çıkarılan ve ÇED düzenlemesi getiren 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun emredici hükümleri, aradan 28 yıl geçmesine karşın Yönetmelik hükümleri ile bertaraf edilmeye çalışılmamalı ve çevreye rağmen kalkınma anlayışı derhal terk edilmelidir” denildi.

HÜKÜMET GEREĞİNİ YERİNE GETİRSİN

Çevre Mühendisleri Odası’nın, rant mantığı ile doğa katliamına neden olan ve halkın yaşam hakkına saldıran tüm uygulamalara karşı mücedeleye devam edeceğinin vurgulandığı açıklamada, “Kapsam dışı projeler başlığını taşıyan dava konusu geçici 3. madde hükmü ile Yönetmeliğin emredici hükümlerine aykırı olarak istisna öngörülmesi ve 1993 öncesi programına alınan yatırım ve projeler için yapılan her Yönetmelik düzenlemesinde bu süreler korunmak suretiyle projelere hiç başlanmamış olsa da 18 yıldır ÇED süreci işletilmemesinin hukuka aykırılığı Danıştay kararı ile tescillenmiştir. Hükümet derhal kararın gereğini yerine getirmelidir” denildi.

PROJELERE KARŞI MÜACADELEYE DEVAM

ÇED sürecinden kaçırılmaya çalışılan tüm projelerin takipçisi olunacağının belirtildiği açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Mahkeme hükmünün uygulanması için Çevre Mühendisleri Odası olarak, ülke çapında tüm demokratik kitle örgütlerini harekete geçireceğiz.Yüksek Mahkeme hükmü uyarınca Başbakanlık ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na başvuru yapılarak gerekli talimatların verilmesinin takipçisi olacağız. Anılan projeler dışında Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu Barajı, Allianoi’yi sular altında bırakan Yortanlı Barajı ile ilgili çalışmalarımızı başkanlığını yürüttüğümüz TMMOB Çevre Komisyonu’na, oradan da TBMM’ne taşıyarak ille de rant anlayışını taşıyan kişilerin peşine düşeceğiz. Danıştay kararını uygulamama girişimleri karşısında direnç gösteren kamu görevlilerinin kişisel tazminat ve cezai sorumlulukları ile ilgili takibe başlayacağız.Ülkemiz çevre ve kültürel değerleri için savaşmaya ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu sıfatı ile kamu yararı için ekolojik yıkıma, çevre ve halk sağlığı yönünden kamunun zararına olan plan ve projelere karşı mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.

‘BAŞBAKANLIĞI VE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ UYARIYORUZ’

Başbakanlığı, bu kararı aşmak için daha önce Bergama Altın Madeni ile ilgili aldığı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum ettiği gizli Bakanlar Kurulu prensip kararı gibi uygulamalara kalkışmaması ve Danıştay kararı doğrultusunda gerekli talimatları vermesi için uyarıyoruz.İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı Odamızın davacı olduğu 3. Köprü ile ilgili 1/100 bin ve 1/25 bin’lik plan değişiklikleri ile ilgili davanın derhal kabul edilerek plan değişikliklerin iptal edilmesi için gereğinin yapılması için uyarıyoruz.”

1520740cookie-checkBaşbakan artık helikopterden köprü yeri seçemeyecek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.