Bakan’ın ortaya attığı 500 bin liralık rüşvet tartışması büyüyor!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Ellerinde kalan son kıyının otellere ayrılmasına isyan eden Serik halkına destek veren CHP ve İYİ Partililer ilçedeki STK temsilcileriyle birlikte ortak basın açıklaması yaptı.

Antalya’nın dünyaca ünlü turizm merkezleri Belek ve Kadriye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı plan değişikliği ile halkın kullanımı için ayrılan kıyıların bir kısmının otel inşaatına açılmasına, geri kalanının ise Bakanlığın iştiraki olan TURAŞ A.Ş’ye tahsis edilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Sahillerin bağlı bulunduğu Serik ilçesinde halk sahildeki plan değişikliğine tepkili. 5 Mayıs günü Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy arasında yaşanan 500 bin liralık rüşvet tartışmasının ardından AKP’li Belediye Başkanı’nın genel merkeze çağrıldığı belirtiliyor. Rüşvet iddiasıyla yeni bir boyut kazanan sahil tartışması bugün de sürdü. CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, bugün Kadriye Plajı’nda Serik halkı, STK ve siyasi partilerin temsilcilerinin de katılımıyla yaptığı basın açıklamasında, ilçenin 18 kilometrelik sahilinin 17 bin 400 metresinin zaten otellere ayrılmış olduğunu belirterek, Serik halkının nefes alacağı, denize gireceği 550 metre kadar bir yer kalmış. Serik halkı nerede denize girecek. Serik halkının akciğerlerini ur ile kapatıyorlar” dedi.

 Tartışmaların odağındaki sahillerden biri olan Kadriye Plajı’nda yapılan protesto eylemi ve basın açıklamasına, CHP Antalya Milletvekilleri Çetin Osman Budak, Rafet Zeybek, Aydın Özer ve Cavit Arı’nın yanı sıra CHP İl Başkanı Nusret Bayar ile İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran katıldı.

 CHP İL BAŞKANI BAYAR: 18 KM’LİK KIYININ 17.400 METRESİ OTELLERE

Antalya ve Serik’ten siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de hazır bulunduğu basın açıklamasında konuşan CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, geçtiğimiz 21 Şubat’ta Serik Belediyesi önünde yaptıkları açıklamada halk plajlarının ilçe halkının elinden alınmaması gerektiğini haykırdıklarını anımsatarak, “Serik’in 18 kilometrelik kıyı şeridinden 17 bin 400 metresi zaten otellere verildi. Serik halkının denize gireceği, nefes alacağı 550 metre kadar bir yer kalmış. Serik’in nüfusu 140-140 bin, halk nerede denize girecek? Serik halkının akciğerlerini ur ile kapatıyorlar” dedi.

‘GEREKİRSE GECE GÜNDÜZ NÖBET TUTACAĞIZ’

Korona virüsü salgını nedeniyle az sayıda insanla toplandıklarını dile getiren CHP Antalya İl Başkanı Bayar, “Turizm Bakanı bu karardan dönmez, buralar Serik halkına bırakılmazsa korona bir gün bitecek, bu bilinsin. O zaman Serik halkıyla 10 binleri yığacağız. Buradan haykırıyoruz. Sesimizi Ankara’ya da, Saraya da ulaştırırız, bundan kimsenin endişesi olmasın. Serik halkından alınan bu 300 metrelik kıyı bandını geri alıncaya kadar gerekirse gece gündüz nöbet tutacağız” diye konuştu.

BAKAN’IN BELEDİYE BAŞKANINA YÖNELİK RÜŞVET İDDİALARI

Konuşmasında, 5 Mayıs’ta yapılan telekonferans toplantısında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Serik’in AKP’li Belediye Başkanı Enver Aputkan arasında yaşanan 500 bin liralık rüşvet tartışmasına da değinen Bayar, “En önemlisi de bu konuşma sırasında

Turizm Bakanının 58 kişi önünde belediye başkanına ‘sen otellerden 500 bin lira rüşvet almadın mı?’ sözüdür. Bu tartışma sonucunda başkan toplantıyı terk etmiştir. Araya giren Dışişleri Bakanı, ‘hayır o rüşveti alan bundan önceki belediye başkanıdır’ diyerek rüşvet tescilleniyor. AKP 2002 yılında iş başına gelirken vatandaşa şu sözü verdi: Yasaklar, Yolsuzluk ve Yoksulluk. Yasaklar had safhada, gazeteciler içeride. Yoksulluk, Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarından daha fazla. Yolsuzluk da bu konuşmada tescillendi, açığa çıktı. Acaba bu 500 bin lira paylaşılamadığı için mi ortaya çıktı? Buradan Cumhuriyet Savcılarını ve Sayın Valiyi göreve çağırıyorum. Bir: Rüşvet vardır; veren de, alan da, bilen de suçludur. İki: Bakan ispatlamıştır. Bizler CHP olarak üzerine gideceğiz, takipçisi olacağız. Sayın Bakan Serik halkından aldığınız bu alanları acilen geri verin. Serik halkı yalnız değildir” ifadelerini kullandı.

BUDAK: ‘ÜÇ OTEL ALANININ KİME GİDECEĞİNİ HERKES BİLİYOR’

Konuyla ilgili bir konuşma yapan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise bu alanda fırsatı ganimete çevrildiğini ve “herkes evindeyken malı götürelim” görüntüsü oluştuğunu savunarak şunları dile getirdi: “Burada, ‘ben yaptım oldu’ ile yağma durumu söz konusu. Bakanın otellerinin olduğu Bodrum, Çeşme, Urla’da da benzer olaylar yaşanıyor. AKP hükümetinin yağma zihniyeti devam ediyor. Serik’teki bütün halkın tamamı karşı iken, bir bakan çıkıyor kendi otelinin yanındaki halkın denize girebileceği günübirlik alanı turizm tahsisi yapmak için bölüp parçalıyor. Burada çıkartılan 3 tahsis alanı 3 otel demek. Üç otel alanının kime gideceği de Türkiye’de herkes tarafından biliniyor. Halktan alınıp zengine verilen halkın nefes alabileceği alanları bırakmayan bu zihniyeti kınıyorum. Bu iş böyle kalamaz. Serik halkı artık yeter dedi.”

CHP İLÇE BAŞKANI DEMİR: ‘YAPILAN HALKIN HAKLARINI GASP ETMEK’

CHP Serik İlçe Başkanı İbrahim Demir de konuşmasında rüşvet iddiasına değindi. Bakan Ersoy ile belediye başkanı arasında yaşanan tartışmadan rüşvetin tespit edildiğini gördüklerini iddia eden Demir, “AKP ‘halk’ demiyor, ‘rant’  diyor. Biz, ‘burası halkındır’ diyoruz. Nüfusumuz üç kat artarken, sahillerimiz üç kat küçülüyor. Serik halkının yazın nefes alacağı, denizine gireceği sadece buralar kaldı. Yaz aylarında nüfusun 200 binlere ulaştığını düşünürsek bu yapılan işin adına halkın haklarını gasp etmek denir” diye konuştu.

AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI ANKARA’YA ÇAĞRILDI

Serik’teki esnaf odaları ve sicil toplum örgütü temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleşen basın açıklaması olaysız şekilde sona ererken ilçenin AKP’li Belediye Başkanı Enver Aputkan’ın partisi tarafından genel merkeze çağrıldığı iddia edildi.

BAKANLIKTAN DİKKAT PLAJ AÇIKLAMASI: ‘RAMAZAN SONU AÇILACAK’

Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı da tartışmalı plajların inşasının sürdüğüne ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, bölgedeki farklı görüş ve engellemelere rağmen plajların Ramazan Bayramı’nın ardından açılmasının planlandığı kaydedildi. Bakanlığın resmi internet sayfasında, Antalya’daki rüşvet tartışmasıyla gündeme gelen telekonferans toplantısının yapıldığı gün olan 5 Mayıs’ta yayınlanan açıklama şöyle:

‘FARKLI GÖRÜŞ VE ENGELLEMELERE RAĞMEN HİZMETE BAŞLAYACAK’

“Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yaz sezonuna kadar tamamlamayı planladığı iki ücretsiz halk plajı için çalışmalarına hız verdi. Bakanlığın planlamalarını tamamladığı Belek Halk Plajı ile Kadriye Halk Plajı ve Mesire Alanı bölgedeki farklı görüş ve engellere rağmen yeni sezonda ücretsiz olarak hizmet vermeye başlayacak. Doğal dengenin titizlikle korunacağı her iki plajda da kamusal hizmet anlayışı esas olacak. Türk turizminin önemli merkezlerinden Belek ve Kadriye’deki iki alanı da halkla ücretsiz buluşturmayı hedefleyen projeler ile zengin olanaklar sunan sosyal alanlar oluşturulacak.

RESTORAN, KAFE, PASTANE VE OTOPARKLAR YAPILACAK

Bakanlığın, projeleri durdurma isteklerini aşarak Ramazan Bayramı’nın ardından açılışını yapmayı planladığı yeni tesislerde; plaj alanından restoranlara, otoparktan yöresel ürün pazarına kadar pek çok hizmet sunulacak. Belek Halk Plajı, proje tamamlandığında bin kişilik ücretsiz plaj alanı, 450 araç kapasiteli otoparkı, kafe ve restoranları, çok amaçlı spor sahaları, yöresel ürünler halk pazarı ile hizmete girecek. Kadriye Halk Plajı ve Mesire Alanı ise, 3 bin kişilik ücretsiz halk plajı, piknik için elverişli 16 bin metrekarelik mesire alanı, 570 araç kapasiteli otoparkı, kültür ve sanat aktiviteleri, kafe, restoran, pastane, spor ve etkinlik alanları, yöresel ürünler halk pazarı gibi olanakları ile hizmet verecek. Plajlar engelli vatandaşların kullanımına da uygun olacak. Ayrıca doğa ile dost bir strateji izleyen Bakanlık, her iki plajda da, nesli tükenmek üzere olan ve koruma altına alınan Caretta Caretta kaplumbağaları için koruma ve tedavi merkezlerine yer verecek.”

2413640cookie-checkBakan’ın ortaya attığı 500 bin liralık rüşvet tartışması büyüyor!
Önceki haberTüketim hırsı böyle giderse dünyayı çöl sıcakları bekliyor!
Sonraki haberİNGİLTERE… Terazinin bir ucunda ekonomi, diğerinde toplum sağlığı…
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.