Bizim uşaklardan birisi mantı dükkanının tabelasına “Logi” diye yazmış… “Niye?”sini de açıklamış: “Mantık’ın ‘k’si olmayınca mantı oluyor da, İngilizcesi ‘logic’in de ‘c’sini kaldırınca neden olmasın…” Buyurun yoğurtlu logi yemeye…
Her nedense Türkiye’de devlet işlerinde mantık yok, mantı var. Sultanahmet Adliyesinin upuzun bir koridoru vardır. Bir köşesinden formu alırsınız, diğer köşesindeki gişeye verirsiniz. Genellikle hastanelerde ikinci katta kayıt yaptırırsınız, en alt kata imzaya giderseniz sonra 6’ncı kata vezneye koşturursunuz. Bu arada da önünüze gelene bir şeyler sorar milleti bunaltırsınız.
Hiç adetim değil ama Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanıyken bir mektup yazıp, cumhurbaşkanlığına bağlı “hayatı kolaylaştırma birimi” oluşturulmasını önermiştim. Birimin misyonu kamu kurumlarında ne kadar salaklık varsa hepsini mantıklı hale getirmek olacaktı. “Mektubum sayın cumhurbaşkanının eline geçseydi mutlaka beni arardı” diye düşünüyorum.
İngiltere’ye yeni geldiğimde resmi bir kurumda yerdeki yeşil bantı izlerseniz falanca yere, kırmızıyı izlerseniz diğerine gider yazısını okuduğumda “Yahu bunu ben çocukken düşünmüştüm” diye hayıflanmıştım. Belki de projelerimi herkese anlattığımdan asıl fikir babası benim. Kim bilebilir ki?
Geçen yıl ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde bizim toplum sandığa gitmişti… Yüksek Seçim Kurulu yurt dışı oy kullanımına raendevu sistemi getirdi. Neyse ki mantılı bu sistem kaldırıldı.
Bu yıl İngiltere’deki Türkiyeliler 7 Haziran Seçimleri için, 30-31 Mayıs’ta sandığa gidecek.Bunun için önce konsolosluklardaki yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı olmak gerekiyor. 14 Mart’a kadar toplu kayıt yapılmasını kaçıranlar 27 Mart’a kadar “bizzat” konsolosluğa giderek işlemlerini yapabilecekler. Neden bizzat? İngiltere’deki seçmen kütüklerine, mektup, telefon ya da e-postayla kayıt yaptırabilirsiniz. Kuşun ayağına mesaj bağlasanız o da kabul edilir. İşten izin alıp ya da çocukları komşuya bırakıp Knightbridge’deki Başkonsolosluk’a “bizzat” gitmek kolay mı? Üstelik Başkonsoluk’un asabi elemanlarına ek iş yaratmak da çabası. Var mı bunun “logic”li açıklaması?
Dernekler bu yıl seçim işini ciddiye aldılar. Vatandaşın kütük kayıt formlarını doldurmasına yardım etmekle kalmayıp, formları toplu olarak Başkonsolosluk’a kadar da götürdüler. Bu toplu başvurma tarihinin erken bitmesi de bana pek mantıklı gelmiyor. Bir arkadaşım anlattı, bir toplum üyesi kendisi ve annesinin formunu Başkonsolosluk’a götürmüş. “A be kardeşim siz toplu başvuru tarihini kaçırdınız. Sizinkini alalım ama anneniz bizzat gelmeli” demişler. “Olur be yav, mantı da getirsin mi?”
Hadi bunları da geçelim, Türkiye’nin Londra Başkonsolosluğu 30-31 Mayıs’taki oy sandığını Olympia Sergi ve Konferans Merkezi’ne kurmayı planlıyor. Ben her yıl Dünya Turizm Fuarı için Olympia’ya giderim. Olympia Allah’ın unuttuğu bir yerdedir. Trenle gitseniz bir dert, arabanızla gitseniz iki dert…
Bence Başkonsolosluk iki otobüs kiralasın, otobüsün içine sandıkları, dışına da dondurmacıların (Türkiye’de Aygazcıların) kullandığı gibi “Oy anam oy” türküsünü bağıracak spikerleri taksın. Bu otobüsün dolaşacağı güzergahı ve aracın park edeceği yer ve zamanı basın aracılığı ile de sağır sultana duyursun. Teşvik olsun diye oy verene de mantı ikram etsin. Hem mantılı hem de mantıklı olur değil mi?
HDP Britanla Seçim Koordinasyonu’ndan Feyzullah Cinpolat da cinlik yapıp “Yasa gereği 500 seçmene bir sandık kurulması gerekir. Kuzey’e en az 10 sandık” diye tutturdu. Benden aktarması.
Galiba devlet, Londra’daki toplumdan AKP’ye oy çıkmayacağını bildiği için ne seçmen kayıdını ciddiye alıyor ne de sandığı kolay ulaşılabilecek bir yere koymaya niyetli.
Ama biz AKP’den pek bıktık valla. Sandığı Fizan’a da götürseniz oraya da geleceğiz…