Balkan Müslümanların sorunları Şura’da

Şüra’nın dünkü oturumunda Balkanlarda yaşayan Müslümanların sorunları ve bu bölgede bulunan İslam eserleri ile ilgili geniş perspektifli görüş alış verişi yapıldı. 


Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Emin Özafşar’ın başkanlık yaptığı oturumda konuşan Batı Trakya Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türklerinin Osmanlı döneminde elde ettikleri dini özerkliğin, resmi anlamda bugün dahi devam ettiğini, ancak uygulamada bunun hiçbir şekilde söz konusu olmadığını söyledi.


“Lozan antlaşmasıyla Türkiye’nin Balkanlarla sınırı ve Batı Trakya’nın kaderi çizilmiştir. Batı Trakya Türklerine dinleri özerk olarak bırakılmıştır. Belki Yunanistan’da yaşayan Türklerin şansı Lozan antlaşması. Biz özel hukuk alanında dini hükümleri günümüze kadar uyguladık. Bugün Batı Trakya’daki müftüler hem toplumun lideri, hem birer kadı, hem de müftülerdir. Evlenmek, boşanmak, vakıf ve medreselerin idaresi müftülerin elinde. Yunanistan Türkiye ile imzaladığı Atina anlaşmasından sonra çıkardığı yasayla dini özerkliğimizi resmen yasalarına sokmuştur” diye konuşan Şerif, buna rağmen Atina hükümetinin politikaları nedeniyle Batı Trakya’da yaşanan ve halen devam eden müftülük sorununu vurguladı.


Atina yönetiminin res’en müftü atamasıyla, Müslümanların özerklik haklarının ellerinden alındığını belirten Şerif, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda kendilerini haklı görmesine rağmen durumun değişmediğini söyledi. “Yunanistan hükümeti bana 10 bin dolar para cezasını ödemesine rağmen, makamımıza oturamadık. Yunanistan, özerk statümüzü elimizden alma niyetindedir.”


Balkanlar’da Müslümanların çoğunluğu Türk olduğundan, bütün Müslümanların genelde Türk olarak adlandırıldığını anlatan Şerif şöyle konuştu:


“Bu Balkanlarda din ile ırkın etle kemik gibi olduğunu gösteriyor. Yunanistan Batı Trakya’da Türklüğü sinsi sinsi yok etmeye başladı. Askeri cunta zamanında “Yunanistan Ortodoks Hıristiyandır” sloganıyla “Türk” kelimesinin geçtiği bütün levhalar mahkeme kararıyla değiştirildi. Türk Okulu yazılı levhalarda azınlık okulu yazmaya başlandı. Biz hala Batı Trakya’da Türkçe eğitim görüyoruz, Türkçe konuşuyoruz, Türkçe gazete çıkarıyoruz. Resmi makamlara, ‘siz Müslümanca diyorsunuz, ama biz bunu bilmiyoruz. Müslümanca dili gösterin de o dilde konuşalım’ deyince. Onlar, ‘Türkçe konuştuğunuzu biliyoruz. Ama bu politik bir konu ve Yunanistan’da Türk yoktur’ diyorlar. İnşallah Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bizim Türklüğümüzü kabul edecek. Çünkü Kopenhag kriterlerinde her insan kendini nasıl hissediyorsa odur yazılı.” 


“MÜSLÜMANLAR ÇOK YORULDULAR” 


Daha sonra kürsüye çıkan Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Ternava, Kosova Tarihi ve Onun İslam Eserleri konusunda bir konuşma yaptı. Osmanlı’nın Balkanlarda bulunduğu yüzyıllar içinde muazzam tarihi eserlere imza attığının altını çizen Ternava, ancak daha sonraki dönemlerde bunların bir bölümünün yok olduğunu belirtti.


“Müslümanlar son zamanlarda çok kötü dönemler yaşamaktadırlar. Kosova Müslümanları iktisadi ve dini açıdan çok yoruldular. Milletimizin çoğu hapsedildi, kovuldu, öldürüldü. Sadece Müslüman oldukları için. 3 milyon insan hicret etti” sözlerinin kullanan Ternava, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgeye gelmekte 100 yıl geç kaldığını belirterek şöyle devam etti:


 “Bu nedenle Sırbistan istediği tahribatı yapmıştır. Biz her ne kadar ağır şartlarda yaşasak da, kimliğimizi koruduk. Sırplar bölgemizden uzaklaşınca daha rahat hareket edebiliyoruz. İnşallah yakın da Kosova’nın istiklaline kavuşacağız.” 


Misyonerlik çalışmalarına da dikkat çeken Ternava, sözlerini, “Bizim orada güçlü duruşumuz İslam dünyasının bize nasıl yardım edeceğine bağlıdır. Çünkü çok güçlü bir misyonerlik faaliyeti mevcuttur” diye bitirdi. 


RAKAMLARLA BALKANLARDAKİ İSLAM ESERLERİ 


VI. Avrasya İslam Şurası Teşkilatı toplantısının ikinci gün ikinci toplantısında son olarak kürsüye Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil,  Balkanlar’da bulunan İslam eserlerini istatistikî bilgilere dayanarak, görsel malzeme desteğiyle sundu. Balkanların tarih boyunca doğu ile batının, İslam dünyasıyla Hıristiyan dünyasının geçiş bölgesi olduğunun altını çizen İbrahimgil, Başbakanlık arşivlerine dayanarak Balkanlar’da ülke bazında inşa edilen ve halen mevcut olan İslami eserleri sıraladı.


İnşa Edilen Eser Sayısı / Halen Mevcut Eser Sayısı 


ARNAVUTLUK: 1015 / 110
BULGARISTAN: 3339 / 512
BOSNA HERSEK: 3560 /  657
HIRVATISTAN: 187 / 48
KOSOVA: 361 / 221
MACARISTAN: 724 / 18
MAKEDONYA: 1411 / 431
ROMANYA: 291 / 80
SIRBISTAN KARADAG: 1098 / 31


TOPLAM: 11986 / 2108

1024250cookie-checkBalkan Müslümanların sorunları Şura’da

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.