Ban Ki-mun ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Talat, Ban ile görüşmelerinde KKTC’nin Kıbrıs sorunundaki duruşunu yeniden tekrarladıklarını ve açıkladıklarını anlatarak, Ban’a Kıbrıslı Türkler’in kapsamlı bir çözüme hazır olduğunu ve adada acil bir çözümün gerekli olduğunu ilettiğini kaydetti.
Talat,”Sorunun aciliyeti bir gerçektir, çünkü zaman azalıyor ve adadaki bölünme giderek daha fazla kalıcı hale geliyor. Dolayısıyla biz BM Genel Sekreteri’nin soruna eğilmesini, özlü müzakereler için bir girişimde bulunmasını istiyoruz”dedi. Ban’a bir güven artırıcı paket önerisinde bulunduklarını belirten Talat, bu paketin içinde daha önce 2006 yılında yaptıkları önerilerin geliştirilmiş, gözden geçirilmiş halinin bulunduğunu, aynı zamanda ek bazı öneriler de olduğunu vurguladı.
“İZOLASYONLARIN KALDIRILMASI RİCASI”
Talat, Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonun kaldırılması sorununa çözüm bulmanın BM’nin de sorumluluğu olduğunu belirterek, eski BM genel sekreteri Kofi Annan’ın izolasyonun sona ermesi için uluslararası topluma, devletlere, uluslararası örgütlere bir çağrıda bulunduğunu kaydetti. Talat, ”Çünkü bu hem gereksiz hem de anlaşılır olmayan bir kısıtlama. O yüzden elbette Ban’dan Kıbrıslı Türkler’e uygulanan izolasyonun kaldırılması için elinden gelenin en iyisini yapmasını istedim. Bu mümkün ve bu aynı zamanda AB’nin de sorumluluğu, çünkü AB de bu izolasyonun sona ermesi konusunda söz vermişti, ama bu konuda fazla bir şey yapmadı. Bu anlamda uluslararası toplumun bu izolasyonu kaldırmasını istiyoruz” dedi.
“ŞU ANDA GİRİŞİMDE BULUNMAM ÇOK ZOR”
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, müzakerelere başlanması konusunda ”iki taraftan da kesin taahhüt gelmediği sürece şu anda belli bir girişimde bulunmasının çok zor olduğunu” söyledi. Ban, hem Talat ile hem de Güney Kıbrıs lideri Tasos Papadopulos ile görüşmelerinin hem kendisi hem de ekibi için Ada’da şu andaki durumu anlamaları ve ayrıca BM’nin konuya bakışını taraflara anlatmaları açısından son derece yararlı geçtiğini söyledi.
Ban, hem Talat’la hem de Papadopulos’la görüşmelerinde, liderlerin diyaloğa yönelmeleri ve 8 Temmuz 2006 anlaşmasını imzaladıklarına göre anlaşmayı tamamen uygulamaları gerektiği konusunda iki lidere de aynı mesajı verdiğini belirtti. Ban, iki liderin Eylül başında bir araya gelmelerinden cesaretlendiğini, ancak bir ilerleme sağlanamamasını görmekten dolayı yine hayal kırıklığı yaşadığını kaydetti. Ban, Kıbrıslı Türklere uygulanan kısıtlamaların ve izolasyonun kaldırılması yönünde dünya ülkelerine bir çağrıda yapıp yapmayacağı ve görüşmelerin yeniden başlaması için bir girişimde bulunup bulunmayacağına yönelik bir soruya, ”Müzakereler kilitlendi ve ne tür bir girişim almam gerektiği konusunda ciddi olarak düşünüyorum. Ama öğrendiğim bir şey var, o da iki taraftan da kesin taahhüt gelmediği sürece şu anda belli bir girişimde bulunmam çok zor. Ancak bu konunun üzerinde durmaya devam edeceğim” yanıtını verdi.
