Pamuk, Alman kitap dergisi Börsenblatt’ın sorularını yanıtladı. Kitaplarının Almanya’da nasıl karşılandığına ilişkin bir soruya Pamuk, 15 yıldır Almancaya çevrilen kitaplarının bu ülkedeki popülerliği konusunda yakındığını belirterek yanıt verdi. Daima iyi eleştiriler almasına karşın romanlarının Almanya’da çok popüler olmadığını, Amerika ve Fransa’da daha iyi bilindiğini belirten Pamuk, bunun iki buçuk milyon Türkün yaşadığı Almanya için garip bir durum olduğunu bildirdi. Orhan Pamuk, “Almanlar maalesef Türk kültüründen fazla etkilenemediler. Almanya’daki bir çok Türk, kendilerini gettolarına kapattı. Ancak son dönemlerde biraz değişim var” dedi.
Barış Ödülü’nün kendisine verilmesini nasıl karşıladığına ilişkin soruya Pamuk, “Daha önce Vargas Slosa, Susan Sontag, Yaşar Kemal gibi çok takdir ettiğim yazarların aldığı bu ödülü almaktan dolayı teşekkür ediyorum. Ödül Türkiye’de de kamuoyunun dikkatini çekti” yanıtını verdi. “Kendinizi politik bir yazar olarak görmüyor musunuz?” sorusuna ise Pamuk şöyle dedi: “Maalesef ben politik bir kişiyim, çünkü Türkiye’de roman yazıyorum. Türkiye’de er ya da geç herşey politik bir boyut kazanıyor… Ancak ben bir politikacı değilim. Zamanımın yüzde 98’ini roman yazmak ve insanları anlamaya çalışmakla geçiriyorum.”
TBMM’YE ÖVGÜ
Politikanın sorulan bir soru için verilen demeçle, o da çok az, örneğin altı ayda bir gündeme geldiğini kaydeden Pamuk, “Ancak bu abartılıyor, öyleki halk benim bir politikacı olduğumu sanıyor” dedi. Türkiye’de her düşünceden insan bulunduğunu, kendisine yönelik suçlamaların hangi kesimden geldiğine dikkatli bakmak gerektiğini kaydeden Orhan Pamuk, kendisi için açılan davaların Türkiye’deki durumla ilgili “kötü sinyal” olduğunu belirtti. Pamuk, “Ancak aynı zamanda Türkiye’de birçok güzel şeye de geçildi. Örneğin Türk Parlamentosu son olarak konuşma ve basın özgürlüğünü garanti altına alan birçok reform gerçekleştirdi” dedi.
“BANA KIZANLAR KİTAPLARIMI OKUMUYOR”
Türkiye’de düşmanlarıyla birarada yaşamanın nasıl bir duygu olduğuna ilişkin soruya Orhan Pamuk, “Dostlarımı seviyorum. Ancak bu kadar düşmanım olmasını istemiyorum. Birçoğu maalesef aşırı sağın yalanlarına kanıyorlar” diye konuştu. Düşmanlarından bazılarının kendisine “kıskançlıktan” karşı çıktıklarını da anlatan Pamuk, “Yaptığım şeyler konusunda düşmanlarımı ikna etmekten memnun olurdum ancak, çoğu kitaplarımı okumuyor. Hiçkimse gelip bana şunu söylemedi: ’Senin bir kitabını okudum ve nefret ettim. Ve bundan sonra senden de nefret edeceğim.”
