-
Theresa May, Londra’da yaptığı konuşmada, ülkesinin AB’ye “kısmen” üye olmayacağını vurguladı.
İngiltere Başbakanı Theresa May, uzun süredir merakla beklenen, ülkesinin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına (Brexit) yönelik stratejisini açıkladı. Strateji, AB ile müzakerelerde ulaşılması amaçlanan 12 hedeften oluşuyor.
Theresa May, Londra’da yaptığı konuşmada, ülkesinin AB’ye “kısmen” üye olmayacağını vurguladı.
İngiltere Başbakanı, Brexit’in nihai hedefinin AB ile İngiltere arasında yeni, pozitif ve yapıcı bir ortaklık kurulması olduğunu belirtti.
Bu kapsamda AB’den ayrılmanın ortak pazardan çıkmak anlamına geldiğini söyledi.
May, aynı zamanda Avrupa Adalet Divanı’nın İngiltere üzerindeki hükmünün biteceğini ifade etti.
İngiltere Başbakanı’nın bugün sıraladığı 12 hedef şöyle:
1. Açıklık
2. İngiltere yasaları üzerinde kontrol
3. Birleşik Krallık’ın birliğini güçlendirmek
4. İrlanda ile ortak seyahat alanını korumak
5. Göçü kontrol altına almak
6. İngiltere’deki AB vatandaşları ve AB’deki İngiltere vatandaşlarının haklarını korumak
7. Çalışanların haklarını korumak
8. Avrupa piyasalarıyla ortak ticaret
9. Diğer ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları
10. Bilim ve icat için en iyi yer olma hedefi
11. Suça ve terörizme karşı ortak mücadele
12. Yumuşak ve düzenli bir Brexit
‘Küresel bir ticaret ülkesi’ olma hedefi
İngiltere’nin AB üyesi ülkeler ile “mümkün olabildiğince” serbest bir şekilde ticaret yapmayı amaçladığını aktaran May, AB ile gümrük anlaşmasının bazı maddelerinin devam edebileceğini, ticaretin önündeki engellerin olabildiğince kaldırılması gerektiğini ifade etti.
May, daha önce ortak pazardan çıkmanın iyi bir fikir olmadığına yönelik açıklama yapmasına rağmen neden şimdi böyle düşündüğü sorusuna ise “referandumdan bu yana İngiltere ekonomisinin iyi bir seyir izlediği” cevabını verdi.
Ortak pazara olabildiğince erişimi olmalarından yana olduklarını belirten May, AB’ye küçük çapta bazı ödemelerin devam edebileceğini söyledi.
Brexit ile beraber İngiltere’nin ‘büyük ve küresel bir ticaret ulusuna’ dönüşeceğini vurgulayan May, bunun için İngiltere’nin Brezilya, Çin, Avustralya ve Körfez ülkeleri gibi diğer ticaret ortaklarıyla yeni anlaşmalar yapacağını duyurdu.
Nihai anlaşma Parlamento’ya gidecek
May, AB ile yapılacak nihai anlaşmanın Parlamento’ya götürüleceğini söyledi.
İngiltere Başbakanı, ülkesi için hiçbir anlaşma yapılmamasının, kötü bir anlaşmadan daha iyi olduğunu ifade etti.
May, konuşması sırasında AB’den çıkacaklarını ancak Avrupa’da kalmaya devam ettiklerini vurgulayarak Avrupalı ortaklarıyla hem siyasi hem de ekonomik olarak iyi ilişkiler sürdürmeye devam etmek istediklerini belirtti.
Bu sürecin ülkesini daha çok güçlendirmesi ve birleştirmesi gerektiğini aktaran May, göçü daha etkili bir şekilde kontrol etmek ve sınırları daha iyi korumak istediklerini dile getirdi.
Diğer yandan, ülkesinin hala dünyanın en iyi yeteneklerini toplamak talebinde olduğunu da vurguladı.
İngiltere Başbakanı May’in konuşması, başta Avrupa olmak üzere bütün dünya tarafından, İngiltere’nin izleyeceği Brexit stratejisi ve AB ile nasıl ticari ilişkiler kuracağına dair ipuçları vermesi açısından merakla bekleniyordu.
Muhalefet tepkisini Twitter’da gösterdi
May’ın konuşmasına iki karşıt cepheden farklı tepkiler geldi.
Özellikle Brexit taraftarı olan isimler May’in konuşmasını takdirle karşılarken Birlik’te kalma destekçileri eleştiriler yöneltti.
AB’den ayrılmak için yürütülen kampanyanın lideri Matthew Elliott, Twitter’da May’in konuşmasını, “Başbakan’dan süper bir konuşma – ayrılma kampanyasındaki her şey var. #Küreselİngiltere için ilham verici bir vizyon. ‘Kontrolü geri alalım’ atıfına bayıldım” diyerek övdü.
May’in konuşmasına muhalefetten ise tepkiler geldi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nden Chuka Umunna tepkisini Twitter’dan, “Başbakan, AB Ortak Pazarı’nı terk edersek ihracatımızın yarısına uygulanan kurallar üzerinde söz söyleme hakkımız kalmayacağını anlamıyor” diyerek dile getirdi.
