The Independent gazetesi tasarıyı şöyle eleştirdi:
“Yasa tasarısı, yerini alması planlanan yasa kadar dar görüşlü.. Eğer tasarı yasalaşırsa, İngiltere’deki bir kişinin sadece İşçişleri Bakanı’nın talimatıyla gözaltına alınabilmesi söz konusu olacak. Bu kişi, hangi nedenlerden ötürü gözaltında tutulduğunu ve bu durumun ne kadar süreceğini öğrenme hakkına sahip olmayacak. Charles Clarke’ın Avam Kamarası’nda açıkladığı bu tasarı bizim en temel haklarımızdan adil ve açık yargılanma hakkını gözardı ediyor…”
Haberi manşetinden duyuran Daily Telegraph gazetesi de, Clarke’ın bu yasa tasarısıyla 800 yıllık hukuk tarihini hiçe saydığı yorumunu yaptı.
Gazete başyazısında da tasarıyı şöyle eleştirdi:
“Yeni yasanın dile getirilmeyen bir savunması, bunun etkilerinden sadece bazı tip İngiliz vatandaşlarının etkileneceği yönünde. Bu vatandaşların koyu renk tenli ve İngilizce olmayan isimlere sahip kişiler olmaları muhtemel. Böyle bir düşünüş biçimi ciddi bir problemi yansıtıyor. Eğer İngiltere terörle savaştaysa, bu kendi toplumunun bir kesiminin tümüyle savaşta olduğu anlamına gelmez. Bazı Müslümanlar gözaltına alındıklarında, diğerleri de kendileri şüpheli kişiler olarak görüldüklerini hissetmeye başlayacaklardır. Bu şekilde gözaltı uygulamaları, siyasi İslamcı radikallerin ekmeğine yağ sürecektir.”
FOTOĞRAF: İçişleri Bakanı Charles Clarke
