CPJ‘in hazırladığı “Basına Yönelik Saldırılar 2004” raporunda, Türkiye’de basın özgürlüğünün 1990’larla kıyaslandığında daha iyi olduğu, hapisteki gazeteci sayısının daha az olduğu belirtildi.
Türkiye’de “reform” adıyla çıkarılan yasalara rağmen gazetecilerin hala cezalandırılıp, hapse mahkum olduklarının da altı çizildi. Rapor, bu açılımlara karşın çağdaş basın özgürlüğü standartlarına ulaşılabilmesi için daha alınması gereken uzun bir yol bulunduğunu açıkladı.
Türkiye’de, 2004 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren yeni yasa çerçevesinde sınırlı olarak Kürtçe yayınlara başlandığı belirtilen raporda, ancak ulusal kanallardaki bu yayınların içeriğinin sınırlı olduğuna da dikkat çekildi.
56 GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ
Rapor, geçen yıl yaptıkları işten dolayı 16’sı “en tehlikeli ülke” Irak’ta toplam 56 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı.
Rapora göre, geçen yılın sonunda dörtte üçü Çin, Küba, Eritre ve Birmanya’da olmak üzere 122 gazeteci de hapisteydi.
IRAK’TAKİ TEHLİKE
Irak’taki çatışma ve saldırıların, medya mensuplarının çalışma tarihindeki en kanlı bölge haline getirdiğini belirten Rapor, geçen yıl boyunca Irak’ta en az 23 gazeteci ve 16 medya çalışanının öldürüldüğünü yazdı. Gazeteciler için tehlikeli bölge olması, uluslararası medyanın, haber alımında Iraklıları tercih eder konuma soktuğunu ve bunun da yerli halkı tehlikeye attığını belirtti.
Raporda, şiddet olayları yüzünden Irak’ın girilmez bölge haline gelmesi nedeniyle, uluslararası basın örgütlerinin haber toplama işinde giderek daha çok Iraklılar’ı kiralamaya yöneldikleri ve bu kişileri de giderek artan bir tehlike altında bıraktıkları ifade ediliyor.
RUSYA, SSCB’Yİ ARATTI
Komite’nin raporuna göre, Irak’tan sonra gazeteciler için en tehlikeli ülke olarak Filipinler’i gösterdi. Medyanın, en fazla baskı ve kısıtlama altında olduğu ülke olarak saptanan Rusya’da SSCB döneminden daha az özgürlüğe sahip olunduğu belirtildi.