Batan tekstil 2008’de de fatura gönderdi

1990’ların sonunda TÜrkçe konuşan toplumun yoğun olarak çalıştığı sektör tekstilin bir kaç yıl içinde erimesi ve ortaya çıkan 100 bine yakın işsiz kendi başının çaresine bakmak zorunda kalması 2008’de de yaşanan sorunlara kaynaklık ettiği söylenebilir.


MARKET VE CÂFELER ŞİKAYETÇİ


Toplum üyeleri içinde sermaye biriktirebilenler ya da eş ve dost dayanışmasıyla kaynak sağlayabilenler market ve câfe sektörlerinde kendi işinin işçisi olarak iş kurmayı 2008’de de sürdürdüler. Ne yazık ki gıda fiyatlarının pahalanması ve sektörlerin işyeri sayısı olarak doyum noktasına gelmesi kârlılık oranlarını düşürdü. Ayrıca yasalardaki değişiklik nedeniyle dev süpermarket zincirlerinin neredeyse 10 dakika yürüyüş mesafesinde birer şube açması haksız rekabeti doğurdu.


İŞSİZLİK VE SUÇ ORANI FAZLA


Türkçe konuşan topluma yönelik herhangi bir araştırma olmamasına karşın işsizlik ve suç oranının genel ortalamadan yüksek olduğu sanılıyor. 2008’de de Polis basın bültenlerinde uyuşturucu ve insan kaçakcılığı suçlarından ceza alanlar arasında Türkçe isimlere sıkca rastlandı. Yarattığı işsizliğe karşı duyarsız kalan ve vize sorununu bir türlü çözmeyen İşçi Partisi hükümetinin bu sanıklar kadar suçlu olduğu öne sürülebilir.


FİNANS KRİZİ EN ÇOK BİZİ VURDU


Küresel finans krizi toplumun en alt kesimindeki emekçi kesimi, işsiz, engelli ve yalnız anneleri vurdu. Dev şirketleri kurtarmak için kaynak ayıran hükümet yardım ödeneklerini (benefit) ise zorlaştırdı. İngiliz Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Dr Rowan Williams bile bir zamanlar Almanya’daki krizde Nazi’lerin kök saldığını belirterek hükümeti uyardı. Başpiskopos hükümetin toplumun bütün kesimlerine el uzatması gerektiğini belirtti.


İNTİHARLAR ÜZDÜ


2007’de başlayan toplum içindeki gençlerin intiharı 2008’de de sürdü. İntihar eden gençlerin çoğunun Kürt, alevi ve ikinci kuşaktan olması düşündürdü. Bu acı tablonun değişmesi için toplum içindeki sivil toplum örgütleri ve uzmanların biraraya gelerek yaptığı toplantı ve araştırmalar ise İşçi Partisi hükümeti ve ilgililer tarafından destek görmedi. Gençlik sorunu İngiltere’deki yetkililer kadar Türkiye’nin de ilgisini beklemeyi sürdürüyor.


PROTESTOLAR SÜRDÜ


Londra’daki Türkçe konuşan topluma yönelik olarak çalışan göçmen dernekleri Türkiye’deki siyasi gelişmeleri izleyerek zaman zaman Türkiye’ye yönelik protesto gösterileri düzenlediler. Abdullah Öcalan’ın hapisane koşulları ve Türkiye’de işkencede ölen Engin Ceber olayı Londra’da protesto edildi. Kıbrıslı Türkler ise Ambargod!’un çatısında izolasyonlara karşı mücadelesine devam eti. Türkçe konuşan toplum savaş karşıtı gösterilere de ilgi gösterdi.


BAŞKONSOLOSLUK HİZMETLERİ KOLAYLAŞTI


Türkiye’nin Londra Başkonsolusluğu hizmetlerinde internet ve rendevu dönemi başladı. Başkonsolos, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu Kuzey Londra’da da bir konsolosluk açılacağını belirtti. KKTC Temsilcisi Dilek Yavuz Yanık Eylül ayında merkeze çağrılmasına karşın KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı arasındaki anlaşmazlıktan dolayı yeni temsilci bir türlü atanamadı.


SİYASİLERİN DESTEK ZİYARETLERİ


Türkiye’deki siyasiler başta Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ve diğer bazı bakanlar 2007 Ekim’inde stratejik ortak olan İngiltere’yi sık sık ziyaret edip PKK’ya karşı, AB üyeliği ve Kıbrıs sorunu çözümü için destek istedi. İngiltere’nin Türkiye’den istediği ise Irak’taki işgalcilere askeri destek oldu. Kraliçe ile eşi Edinburg Dükü Prens Philip de, Mayıs ayında Bursa’yı ziyaret etti.


POLİTİKACILARIN İLGİ ODAĞI OLDUK


Türkçe konuşan toplum İşçi Partisi ve Muhafazakar Partili politikacıların ilgi odağı oldu. Düğünlerden sıradan kutlama toplantılara boy gösteren politikacılar toplumun nabzına göre şerbet vermeyi sürdürdü. Kasım’da Türk toplumuna hizmet eden kurum ve sivil toplum örgütü temsilcilerine Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Belediye Sarayı’nda, İngiltere’nin eski Kıbrıs özel temsilcisi ve Enfield bölgesi İşçi Partisi milletvekili Joan Ryan da parlamentoda kokteyl düzenlediler.


KAÇAKLARA AF GÜNDEME GELDİ


Londra Belediye Başkanı Boris Johson’un kaçak göçmenlere “af”çıkartılması yönündeki çağrısına, İngiltere ve Wales Katolik Kilisesi Başpiskoposu Kardinal Cormac Murphy-O’Connor’da destek verdi. İşçi Partisi hükümeti olası bir affın insan kaçakcılarını teşvik edeceğini öne sürerek affa soğuk baktığını açıkladı. Avrupa Birliği’nin üye ülkelerdeki sağınmacılara yönelik tek bir politika saptama girişimi ise sürüyor.
Eğitim.


KAYBETTİKLERİMİZ


BBC Türkçe Yayınlar Bölümü’nün eski müdürlerinden Zeki Okar, Mart ayında Londra’da yaşamını yitirdi. Türkçe konuşan topluma destek ve yardımlarıyla tanınan Sarastro’nun sahibi Reşat Nİyazi’yi ise 19 Aralık günü yitirdik. Bir başka acı olay ise Ekim ayında Londra’da yaşamış en zengin Türk sayılan Ramadan Güney’in 2 yıl önce kesin dönüş yaptığı KKTC’de öldürüldüğü şüphesiyle cesedi Londra’da sahibi olduğu mezarlıktan çıkarılarak inceletildi.


TÜRKÇE MEDYA HAREKETLENDİ


Londra’daki Türkçe medyada özellikle bazı televizyon kanallarının Londra programlarında patlama yaşandı. Dem tv. Ada tv, Su tv ve Hayat tv atağa kalktı. Londra’daki seyircileri 15 Temmuz’dan başlayarak 22 gün kapatılan Hayat Tv’ye güçlü bir destek sundu. 21 Kasım Cuma günü de Londra Toplum Merkezi’nde Hayat Tv’ye destek şenliği düzenlendi. Ocak ayında 6 aylık Wedding Dergisi, 28 Kasım’da da haftalık ücretsiz Gündem UK yayın hayatına atıldı.


ÖĞRENCİLERDEN İYİ HABER


Türkçe konuşan toplum içindeki eğitimin en alt sıralarda olduğu biliniyor. İlkokul öğrencilerimiz cumartesi okullarına Türkçe ve ek ders eğitimi için gitmeyi sürdürdü. İngiltere’nin en iyi ortaokulu olan Latymer’e sınavla girme başarısı göstererek üstelik okulda en başarılı öğrenciler arasına giren öğrencilerimizle gurur duyduk. Reading Üniversitesi’nin, Mert Zabcı’yı (23) ‘Yılın Öğrencisi’ seçmesi ise hepimizi sevindirdi. Eğitimdeki bireysel başarıların genele yansıması ise önümüzdeki yıllara kaldı.


SANAT HABERLERİ DAHA ÇOKTU


Geçen yıllara göre sanat haberlerinin yerel basında daha çok yer aldığı gözlendi. Londra7da yaşayan ressamlardan Kağan Güner, Sümer Erek ile fotoğraf sanatçısı Vehbi Koca çalışmalarını sergilediler.Gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Kadir Aktay da genç gazeteciler yetiştirmeyi hedefleyen ‘Bir Gazete Yapmak’ adlı eğitim çalışmasını gençlerle gerçekleştirdi. Klasik Türk Müziği grubu Nihavent konserlerini ve RenkArt da sanatsal etkinliklerini sürdürdü. Day-Mer Londra Meydan Sahnesi ‘Londra’ya Nenem Geldi!’yi, Umut Ulaşer de yazıp yönettiği “Bir Vatan Haini”ni sergiledi… Türkiye’den konuk olan Dostlar Tiyatrosu da Sivas 93 Belgesel Oyunu 5 Ekim pazar günü saat 19’da Hackney Empire’da izlendi.


LONDRA TÜRK FİLM FESTİVALİ GERÇEKLEŞTİ


Sinemaseverler 2.5 yıl aradan sonra Londra Türk Film Festivali’ne kavuştu. 5-18 Aralık arasında da gerçekleşen Festival kırmızı halılı bir galayla başladı. Festival’de 14 gün boyunca 5 sinemada 21 uzun, 16 kısa ve 12 belgesel olmak üzere toplam 49 film gösterildi. Türkiye’nin Londra Turizm ve Kültür Ofisi olmak üzere festivale “sponsor” olan kurum ve kuruluşlar arasında, “Pegasus Havayolları, İstanbul 2010 Avrupa Kültür başkenti Organizasyonu, Balık Arts, Levenes Avukatlık Bürosu, Kavaklıdere Şarapları ve Beko” yer aldı.


LONDRA YİNE DÖRT YOL AĞZIYDI


Tarkan, Kutsi Ergüder ve Hüsnü Şenlendirici Londra’da konser verirken gazeteci Oral Çalışlar ve Can Dündar konferans için geldiler. Ayrıca siyasilerden DTP milletvekilleri Şerafettin Halis ve Akın Birdal, Kemal Burkay ile KKTC’den Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı Londra’da topluma seslenenler arasında yer aldı. 68 kuşağından Mustafa Yalçıner, 78 kuşağından Ruşen Sümbüloğlu ve Meral Bekar ile alevilerin tanınmış ismi Rıza Aydın da Londra’da sohbet edenler arasındaydı.



819620cookie-checkBatan tekstil 2008’de de fatura gönderdi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.