Baykal, yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı ABD ziyaretini eleştirdi.
Özellikle uluslararası ilişkiler ve ABD’nin duyarlı olduğu konularda Başbakan Erdoğan’ın ziyaret öncesi söylediği sözleri ziyaret sonrası artık söyleyemeyeceğini öne süren Baykal, şunları kaydetti:
”Mesela, ‘Irak seçimi demokratik değildir’ demişti. Artık bu sözü söyleyemez. Bunu söyleme şansı kalmamıştır. Irak’taki seçimlerin demokratik olmadığı kanaatini oval ofiste bırakıp gelmiştir.
Öte yandan, Felluce operasyonuyla ilgili de ‘yaşananlar katliam haline geldi, işgal soykırıma dönüştü’ demişti. Artık bunu da söyleyemez. Orada ölenlerle ilgili ‘yüzlerce şehit verilmiştir’ demişti. O şehit lafı da artık yok. Bir de ‘İsrail’de devlet terörü vardır’ denilmişti. Buna ikinci kez yasak geldi. İsrail’e gidişiyle o laf kalkmıştı, şimdi ABD’ye gidişte ikinci kez kalktı.
Artık iyice anlaşıldı ki, bu gezi hükümetin bölge sorunlarına, Amerikan penceresinden bakmayı kabul ettiği bir gezi olmuştur. Örneğin, Büyük Ortadoğu Projesiyle ilgili kuşkusunu söyleme hakkı da kalmamıştır artık. Daha önce söylüyordu, şimdi o da bitti…”
KOMÜNİST ÜLKELER BİLE…
Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, komünist ülkelerin bile özelleştirme konusunu çözüp bitirdiğini, Türkiye’nin ise hala özelleştirmeyi bitiremediğini belirterek, ”Niye? Hemen bakıyorsunuz birileri ayağa kalkıyor, başta ana muhalefet partisi. Niye söylüyorum, hayatlarında iki koyun gütmemiş adamlar bunlar” diyerek CHP eleştirisini sürdürdü.
Erdoğan şöyle konuştu: ”Türkiye’de kuvvetler ayrılığı prensibi var. Olay sadece yasama değildir, olay sadece yürütme değildir, olay sadece yargı değildir. Olay, bu 3 kuvvetin birbiriyle adeta koordinasyonudur. Siz yasama olarak çıkarırsınız, yürütme olarak uygulayacaksınız. Neyi? Yasamanın her çıkardığını sizin uygulama yetkiniz yok. Onun yargıdan da bir yerde onanması gerekiyor. Onanmadığı anda böyle bir adımı atamazsınız. İşte görüyorsunuz, özelleştirme, özelleştirme, özelleştirme…. İçimizde özelleştirmeye aykırı düşünen var mı? Bilmiyorum, herhalde yoktur. (Şimdi biz özelleştirmede süratli gidelim, bunu artık insanımızın üzerinden kaldıralım) diyoruz. Lübnan’da Arap Ekonomik Forumu’nda da söyledim. Komünist ülkeler bile özelleştirme olayını çözdü, bitirdi. Biz Türkiye’de hala özelleştirmeyi bitiremedik. Niye? Hemen bakıyorsunuz birileri ayağa kalkıyor. Başta ana muhalefet partisi. Diyor ki (Bu Türkiye’yi satmaktır). Bizzat kendileri hemen satılacak yere gidiyorlar, orada eylemler organize ediyorlar. Bütün bu çalışmaları yapmak suretiyle (vatan elden gidiyor) diyorlar. Bu hale getiriyorlar. Bunlar hesap kitap da bilmiyorlar. Ülkeye hangi hareket ne getirir, ne götürür bunu da bilmiyorlar. Niye söylüyorum, hayatlarında iki koyun gütmemiş adamlar bunlar. Hepsi ne getirir farkında değiller. İnceleyin bakın, ya bürokrasiden gelmiştir, istisnaları kastetmiyorum veya maaşlı memurdur. Açık konuşuyorum, eğer risk almış olsa, hayatını risk üzerine bina etmiş olsa bunu engellemez, bunu engellemek için yola çıkmaz.”
