Hatta kelepçe takip ellerime “hadi beni bilmediğim diyarlara götür, öyle yerler olsun ki oralar,gitmeyi hiç düşünmediğim yerler olsun. Ben askın kalıcisini istedim hep.
Gozlerimi de bağla öyle güveniyorum aşkıma”dedim. Çünkü biliyorum ki inanıyorum ki,gözlerimi açtığım zaman sevinçli mucizelerle karşılacağım. Çünkü bu benim büyük aşkım. Devlerin aşkı ne ki? Prangalara vursalar sevgimi,dayanırım direnirim. Sadece gelsin,yeter ki yanım da olsun sonsuza kadar. Her uyanışım da sıcak tenine sarmalanıp sonsuz doyum ve mutlulukla uyanıp, hatta keşke girsem cebine de taşısa beni her yere. Yüklerimden de kurtulsam artık,koşuşturmaktan, Elektrik su kira düşüncesinden. Erkeğim güçlü iyi kötü kazansın tabii. Ayağimizi yorganına göre uzatırız. Sıcak sofralar hazırlarım. En temiz halimle karşılarım. Omuzunu, yorgun ayaklarını ovalarım. Sormam hiç,bugün ne oldu diye. O da anlatmasın zaten. Benim evim huzur ve aşk dolu. Ne güzel. Ancak, böyle umutlar besleyip inanılan sevgili, uzakta durduğu gibi durmuyor işte yakına gelince. Öyle alıp götürmüyor bir yerlere. Gelip kendince duruyor Bazen uzak duruyor hatta. Bu uzaklık o hayalimde ki mutluluğu vermiyor, düş kuramıyorum artık. Çünkü ben onu düşünürken düşlediğim, o değil özlemlerimmiş. Bana bir şarkının sözünü söylemiş hic duymadigim. O yüzden o söyledi sanmışım. Benden başka üç beş kadına da söylemiş meğer. Ben daha fazla umursamışım. Ben bir güçmüşüm onun için,cesur zeki,avutan,şevkatli. Meğer onun da hayalleri varmış benimle ilgili, ben de olmayan. Kolay bırakırmışım, takılmazmışım. Ağlayıp zırlamzmışım o veda ederken. Onun da niyeti geçici bir anlık eğlenceymiş.
Vay!vay!ki ne vay!
Şiddetin bir türü de yalandır ve yalan yok sayılana söylenir.
Bir gün o düşlerdeki aşkı bulmak üzere,sevgililer günümüz kutlu olsun.Bulmuş olanlar mutlu olsun.
