“Ben dağa çıkmam”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu sıralar NTV ve STAR’dan canlı yayınlanan programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Oğuz Haksever yönetiminde Nermin Yurteri, Mehmet Barlas, Nazlı Öztarhan’ın sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bu gerçeği 75 milyonun benden dinlemesini istiyorum. Türkiye’de kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan partinin lideriyim. Bu konuyu bir defa altını çizerek güçlü bir şekilde ifade edeyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin.

367 ÖRNEĞİ
Ama ülkemizde öyle olaylar yaşandı ki. Yargı yasamanın da yürütmenin de alanına girmiştir. Özellikle 367 olayında yargı, yürütmenin alanına müdahil oldu. Yargının yerindelik değerlendirmesi yapması doğru değildir.

Biz hükümet olarak adım atıyoruz. Galataport’un satışı olayını yargı engelledi. Bizim yapmamızı engelleyen yasama maddesi yok.

‘YETKİ İHLALİNE KARŞIYIZ’
Bu engellemelerde kaybeden millet oluyor. Bizim burada karşı olduğumuz yerindelik kararıdır. erkler arası yetki ihlaline karşıyız. Biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz. Çünkü bunun bedelini ağır ödedik.

Yargının yasalara aykırı olduğu karar varsa denetim hakkı vardır. Kent hastaneleri diye projemiz var. 5 yıldır bunu bürokratik engellemeler nedeniyle hayata geçiremiyoruz. Konya’daki konuşmamda ben bu sıkıntıları dile getirdim.

Bu engellemeler maliyetleri artırıyor, önemli projeleri hayata geçirmemizi engelliyor, kredi kuruluşlarının kredi vermesinin önüne geçiyor.

Bu her zaman olmuyor ama zaman zaman olması bile bize çok şey kaybettiriyor. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmadaki yarışta geri bırakıyor.

‘GÜNDEM OLUŞTURMALIYIM’

Başbakan olarak öyle bir başlık oluşturmam gerekir ki bu gündem oluşturmalı. Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam. Gündem başkalarının elinde kalırsa olmaz.

‘TUTUKLAMA SAYISI ARTMAYA BAŞLADI’
Şu anda cezaevlerine giriş tutuklama sayısı artmaya başladı. Bunun nedeni, adalet sisteminin hız kazanmasıdır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı kalkmıyor. ABD’ye baktığınızda inceleme sistemi çok güçlü. Atatürk döneminde yetki Meclis’a bağlanmıştı. Gazi o zaman kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetler birliğinden bahsediyordu. Belki bunu savaş şartları nedeniyle yaptı ama uzun süre kullanıldı.

Benim arzum parlamentonun gücünü daha da artırmak. Referanduma daha da açık yapıyı güçlendirmemiz lazım.

‘KANI KANLA TEMİZLEYEMEZSİNİZ’
Ben herkesin yerli yerinde bazı kanaatlerini sergilerken, eğip bükmeden bunları konuşmamız lazım. Yani terör konusunda, terörle mücadelede ittifak sağlayamıyorsak bu bizim için büyük bir açıktır. Burada bir kan varsa kanla temizleyemezsiniz.

ARINÇ’A GÖNDERME
Biz terörle mücadeleye devam edeceğiz ama Meclis içerisindeki uzantılarıyla müzakere de ederiz. Bizim derdimiz terörle mücadelede milletimizi refaha nasıl ulaştırırız. Ama Meclis’te etkinliği olmayan uzantılarla görüşmeyiz, teröristleri kucaklayanlarla görüşmeyiz. Yani bizim yolumuz ‘bana da işkence yapılsaydı dağa çıkarım’ değil. Dağa çıkışı engelleyebilirsek ne mutlu bize.

Dokunulmazlık denen olay nasıl kalkar? Bu yasalarla belirlenmiştir. Bununla ilgili yargının attığı adımlar var. Bu fezleke olarak Meclis’e geldiğinde bu konularla ilgili olarak biz grup olarak çalışırız.

ULUDERE OLAYI
Biz AK Parti olarak biz yaşatmanın gayreti içerisindeyiz. Uludere’nin soykırım olduğunu söyleyen kişi; Başbağları konuşmuyor, Yeditepe’yi, Bingöl’ü konuşmuyor. Buralarda askerlerimiz topluca şehit edildi.

TSK İMTİHANLARDAN GEÇTİ
Bu ülkede TSK bazı imtihanlardan geçti. Yeditepe’yi yaşayan komutanla dalga geçtiler. Uludere’ye ilişkin görüntülerde sadece hareketler görünüyor. Burada iki geçek var; bir kaçakçılığı meşrulaştıralım, iki terör adına yapılıyorsa buna göz yumalım.

‘DERSİM YANLIŞINA DÜŞMEK İSTEMEDİK’
Uludere’yi bu kadar basite indirgemeyelim. Sonuçta terörist de sivildir. Biraz sabredelim ölen 34 kişiyle ilgili yargı kararını bekleyelim. Sürekli sivil denmesini bir beyin yıkama hamlesi olarak görüyorum. Uludere konusunda biz adım attık, Dersim yanlışına düşmek istemedik.

Daha netice ortaya çıkmadan terör örgütü ve uzantıları kalkıyorlar bize ‘illa özür dileyeceksin’ diyorlar. Gerekirse özür dileriz.

Bir Dersim olayını yaşamış olan CHP’nin oralı olan başkanı yaşananları neden konuşamıyor? Dersim olduğu zaman onlar tek partiydi alternatifleri bile yoktu.

‘ULUDERE’DE İSTİSMAR VAR’
Uludere olayının olduğu günün sabahında ROJ TV’nin bu olayı ağlayarak vermesi kuşku verici şeyler. İstismarın boytularını açıkça gösteriyor. Bu istismarlara karşı elele vermemiz gerekiyor.

Bir Güngören olayını düşündüğünüz de bu sıradan bir olay değildi. Konutların iş yerlerinin olduğu yerde terör vatandaşlarımızı vurdu. Onlarca kişi şehit oldu. Bunlar hiç konuşulmuyor. Varsa yoksa Uludere. Bizim buradaki yöntemimiz yargıdır. Genelkurmayımız görevinin gereğini yaparak askeri yargıyı devreye soktu. Aynı şekilde savcılık da olayla ilgili devreye girdi.

ERGENEKON SORUŞTURMASI
Ben sayın Kılıçdaroğlu kadar cesur değilim. Anayasanın ilgili maddesini göz göre göre çiğneyemem. Yargıya müdahale edemem. Silivri cezaevi en uygun şartlarda yapılmıştır. Silivri bir açık hava hapishanesi değildir. Konuyla ilgili yargı ne karar verirse ona saygı duyarız. Yüce divan kararının Ergenekon’a emsal teşkil etmesi mümkün değil.

‘TUTUKLU VEKİLLER İÇİN SÖZ VERMEDİK’
Biz tutuklu vekillerin tahliyesi yönünde bir söz vermedik. CHP Genel Başkanı verilmemiş bir sözü verilmiş gibi yaparak bizi zan altında bırakıyor. Bu insanlar seçildiklerinde tutuklu muydu, değil miydi? Siz dışarda hiç mi aday bulamadınız da bunları aday gösterdiniz? Bu CHP ve MHP’nin mantığını ters çalıştığını gösterir.

‘DERİN DEVLET TEMİZLENDİ DİYEMEM’
Devletteki derin yapı tamamen temizlendi diye bir iddia içinde olmadık. O kadar büyük bir iddiada bulunamam. Derin yapının sıfırlandığı bir ülke yoktur. Her ülkede bu tür yapılanmalar vardır.

Önemli olan bu tür yapılanmaların darbelere neden olup olmadığıdır. Biz bu yapıların zararını en aza indirdik. Biz yolsuzlukla mücadelede başarılı olduysak bu çetelerle mücadelede başarılı olduğumuz içindir.

‘BEN DE DİNLENDİM’
Hozat’taki fişlenme iddiaları üzerine başlattığımız takip devam ediyor. Devletin bazı kurumlarında ‘derin devlet’ten kalma kötü alışkanlıklar var. Ben dahil bu dinlemeler bitmemiştir. Evimin altındaki ofisimde dinleme cihazı bulundu. Derin devlet denen olay boş durmuyor.

Deniz Baykal’la ilgili kaseti de kimin yaptığı bulunamadı. Olayı duyduğumda Meclis’te kulisteydim, Bakan Yıldırım’a talimat verecek yayını kestik. Ama Deniz Baykal bu konuyla ilgili hassasiyetimi anlayamadı.

ODTÜ’DEKİ OLAYLAR
Ben bu üniversitenin yönetimini anlayabilmiş değilim, bunlar samimi değiller. Yine aynı şekilde bir toplantı sırasında, öğrenciler toplantı mahaline gelerek taşlamaya başladılar. Bu son olay ise bunun çok çok ötesinde. Polis oraya neden geldi? Kampüse sırt çantalarında bulunan molotoflarla gelen kişiler, eylem sırasında bunları yaktılar ve bunun üzerine polis destek istedi.

Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde lastik yakıp eylem yapıyor.”

1367540cookie-check“Ben dağa çıkmam”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.