Beni, deneyimli hekimlere emanet edin!

Fakat biraz daha ülke gerçekleri ile karşılaşınca emanet edilecek şeyin can olduğu ortaya çıkınca, Avrupa yolları ve Amerika yollarını gözleyenler çoğalır.Başka şansı olmayanlar ise zorunlu olarak canlarını Türk hekimlerine emanet ediyor.


Atatürk bu cümleyi kurmuş mu, kuşku götürüyor, ne zaman ve ne için kurduğunu bilmiyorum, çünkü Atatürk’ün özel doktorların bir bölümü yabancı. Hatta bu aralarda anılarını yayınladılar. Demek ki, bilgili ve deneyimli doktorlara canını emanet edebiliyor, sırf Türk milliyetçisi olduğu için Türk doktora gitmiyor. O kadar ilkel milliyetçilerde vardır sanırım, hatta dinini değiştirip şaman olan! Beni o kesim pek ilgilendirmiyor, şu andaki gözlemlerim, Türkiye’ye deneyimli, bilgi birikimi olan ve Türkçe bilen, -ki o doktorların büyük bir kesmi birden fazla dil bilir, ülkemizde de dil sorununu aşmış bir kuşak mevcuttur.- doktorlara ihtiyaç vardır.


Hastanelere gittim, tıklım tıklım ve programsız, plansız bir kaos çalışma iş ortamında stresli bir hava ile karşılaştım. Hem doktorlara, hem çalışanlara, hem de hastalara yazık. Bu sorun bir an önce sona ermesi için yeteri kadar doktor ile takviye edilmelidir. Bölgesel özel ya da resmi hastaneler inşaat edilmeli ve oralarda ön muayeneler olmalıdır. Ameliyatlar için her şehir nüfusuna göre merkezi hastaneler planlanıp, orada ön muayeneden geçmiş, kesin teşhisi konmuş hastaların tedavi ve ameliyatları o merkezi hastaneler de yapılabilinir. Bu sayede, hasta yığılmaları ortadan kaldırılabilinir, doktorlar ve hastane çalışanları daha düzgün ortamda kendi işlerini yapabilirler. Bu şekilde ne hasta ile kavga etmelerine gerek kalır, ne de işlerini aksatmalarına gerek kalmaz.  


Bütün bu işler için yeniden inşaata gerek yoktur, zaten plansız ve programsız açılan hastanelere yeni bir düzenleme getirilip, nüfusa ve yüz ölçüme göre yerler tespit edilip o bölgelerde hastaneler açılmalıdır. Uzaktan gelip sabah muayene için sıra almalarda ortadan kalkar. Bu işkence hastalara yapılması insan haklarına aykırıdır. Bu konuda bir düzenleme yapılması isteniyorsa kökten düşünülmelidir. Ülkemize yabancı doktor istemiyoruz gibi ilkel milliyetçilik reaksiyonları ülkemize ve insanına zarar verir. Bu durumun devamını isteyenler, bu işten demektir ki pay alıyorlar ve memnunlar anlamını taşır. Artık o hortumlar koparılmalı ve bu ülkenin insanı düşünülmelidir.


Türk doktorları gerekli eğitimden geçip gerçek anlamda doktor mudurlar? Bu konuda da kuşkularım var, çünkü eğitim seviyemiz ortada, tıp fakültesine başlayıp da okuldan atılan kaç öğrenci var? O okula giren bir şekilde okulu bitiriyor ve yeteri kadar bilgi ve pratik bilgisi olduğuna inanmıyorum. O yeni yetişen doktorların yapmış olduğu hatalar sonucu kaç insan yaşamını yitirmiştir, bu konuda kaç dava açılmıştır, bilmiyorum. Meslek odaları genellikle kendi meslektaşlarını savunur, halka karşı. O yüzden suçlu bulunmuş doktor sayısının yok denecek kadar az olduğunu düşünmekteyim. Bu ülkede ki meslek odaları tek olarak var olan sistemin değişmemesi için direnç gösteren muhafazakar bir yapı göstermektedirler, üstelik ilerici ve demokrasi adına.


Bir an önce dünyada gelişmekte olan tıp alanındaki gelişmelere adapte olup, en son yenilikler Türk halkına verilmelidir. Ben Türk doktorundan dünya tıbbına katacağı katkıyı beklemiyorum, çünkü onu yapabilecek ortamı yok. Onun için oluşturulmuş olan araştırma ve geliştirme laboratuarları yok. Fakat en azından halka daha sağlıklı bir şekilde sağlık hizmetinin ulaşması için katkı yapmaları ve yabancı doktor getirilmesinden korkulmalıdır. Rekabet koşullarında iyi doktorlar mesleklerini daha iyi yapacaklardır, iyi olmayanlar ise ilaç firmalarında satış elemanı olarak çalışmalıdır. Onlara canlar emanet edilmesin!


Almanya’da doktor fazlalığı var, orada doktorlar hastanelerde bedava çalışıyorlar, sırf meslek bilgisini unutmasınlar diye, oradan istediğimiz ölçeklere uygun doktorlar bu ülkeye gelir ve çalışabilirler! Sadece Türk cumhuriyeti doktorlarını düşünmeyin, onlar her ne kadar Türki cumhuriyetlerden olsalar da Türkçe konuşmuyorlar. Araya tercüman koymak zorunluluğu var! O halde Türkiye’de çalışmak isteyen bir doktor ülkemizde bir yıl en azından Türkçe kursuna katılıp, daha sonra sahada doktor olarak çalışabilirler. Bu durumda ülkemizde doktorların almakta olduğu maaşı da normal seviyeye çıkmasını getirir! Çünkü hiçbir doktor bedava çalışmak için ülkesini bırakıp gelmez!


Tıp fakültelerdeki eğitim yeniden gözden geçirilmeli ve gerçekten bu mesleği yapabilecekler eğitime tabi olsunlar. Madem kazandılar o halde bitirsinler, burayı kazanmak belli bir seviyeyi getirir, seçilmiş kişiler mantığından çıkarılıp gerçek anlamda tıp eğitimi verilmelidir. Bunu denetleyecek kurumda doktorların meslek odaları olsun!


Beni, deneyimli, bilgi birikimi olan hekimlere emanet edin!


 

692810cookie-checkBeni, deneyimli hekimlere emanet edin!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.