Beyaz kadınlar – zenci kadınlar paradoksu…

Türban sorunu giderek siyah beyaz zıtlaşması sarmalına dolandı, dolanacak.
Tıpkı Amerika’da yaşanan siyah-beyaz ayrımcılıkta olduğu gibi.
Hatta Türkiye’de şu anda iki önemli ayrımcılık birarada yaşanıyor adeta.
Birincisi, Prof. Dr. Baskın Oran ile meslekdaşı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri” gerekçesiyle Yargıtay 8. Dairesi’nin verdiği karar
Yani her iki prof.un düşünce özgürlüğü duvarına çarpmaları..
İkincisi, din sosyolojisi konusundaki görüşleriyle adı dünyaca kabul edilen Prof. Dr. Şerif Mardin’in türban konusundaki son görüşleri.
Birincisinde, ABD’de1950’lerde nükseden McCarty benzeri ve komünistlere yönelik cadı avı hevesleri…
İkincisinde Mardin’in türbana yönelik endişeleri ve ortaya çıkan çelişki.
Oran ve Kaboğlu konusu, bir başka yazıda ele alınabileck çok boyutlu bir sorun. Üstelik yargı sürecinde son noktaya gelinmediğinden, sadece Türban konusuna girmek istiyorum bu yazımda.
Mardin Hocanın geçtiğimiz Pazar günü Ayşe Arman’la yaptığı söyleşide söyledikleri uzun süre tartışılacağa benzer.
Esas üzerinde durulacak olan Türban konusu.
Çünkü türban sorununun yeni sivil anayasaya sokulacak bir madde ile serbest hale getirilmesi isteniyor.
Bu açıdan öncelikli olan türban konusunda Mardin’in görüşleri çok önemli.
Mardin Hoca bu konuda bakın ne demiş:

“Bir tek bu türban meselesinin anti-demokratik bir uygulama olduğu konusunda yüzde 100 eminim. Bu mesele, artık olguların toplanmasına ihtiyaç olmayan bir ahlaki meseleye dönmüştür. Orada kararım net, türbanlı öğrenciler üniversiteye girebilmeliler. Türban, benim kararımı verebildiğim nadir alanlardan bir tanesi…”

Mardin hoca türbanı takanlara bir ad vermemiş Allahtan. Ama bakın “kadınlar” konusunda ne diyor? Sanki türbanlılar “zenci kadın” imiş gibi.

“…Ama kadınlar konusundaki problemin çok ciddi olduğuna inanıyorum. Kadınların Türkiye’de kendi durumlarının tehlikede olduğunu düşünmelerini haklı buluyorum. Çünkü orada henüz halledilmemiş bir sorun var. Nasıl türbanlıların üniversiteye girmesini destekliyorsam, bu ülkede kadınlarla ilgili çok ciddi bir problemin olduğuna da inanıyorum.”
Hocanın niyetini okuyacak halimiz yok. Herşeyi söylemiş. Sözleri bu dünyayı aydınlatan güneş kadar net.
Hocaya göre, türban serbest kalmalı.
Hocaya göre üniversite kapılarının türbana kapalı tutulması uygulaması anti-demokratik.
Üstelik bu konuda kadınların haklı olduğundan yüzde yüz emin. Fire yok yani.
Peki bu uygulama “kadınlar”deyip kastettiği “beyaz-laik” kadınlar tarafından korkunun oluşmasına yol açıyorsa ne olacak?
Bir yandan serbest bırakılmayı “zenci dinci kadınlar”ın öğrenme özgürlüklerine uygun buluyor..
Ama bu uygulama, “kadınlar”, yani “beyaz laik kadınlar”ın kendi durumlarını tehlikede olduğunu düşünmelerine yol açmasını da haklı buluyor.
Yapmayın hocam.
Karşınızdaki cemaat bu çelikiyi fark etmeyecek kadar saf değil.
Bu ne büyük bir çelişki?
Bu ne akıl almaz ayrımcılık?
Mardin hocam sözlerini bir kere daha okumalı.
Ya meramını eksik anlatmış, okuduktan sonra farkeder.
Ya da hocamın söyleşi anında kafası bulanıktı.

1623670cookie-checkBeyaz kadınlar – zenci kadınlar paradoksu…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.