Bu köşe aracılığıyla İngiltere yaşayan toplumumuzun eğitim sistemini tanımaları için bir çok yazı yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Yine bu köşe aracılığıyla eğitim sistemindeki sorunları ve buna karşı öğrencilerin ve velilerin neler yapabileceği konusunda bir çok bilgiyi sizler ile paylaşıp yardımcı olmaya çalışıyorum.
Bu köşeden belkide eleştirdiğim en büyük sorunların başında ise İngiltere’deki okullarda sıkça yapılan ve eğitimin kalitesini arttırma konusunda hiç bir bilimsel faydası olmayan sınavlara değindim. Ayrıca İngiltere’deki öğrencilerin Avrupa’da en çok sınava tabi tutulan öğrenciler olduğunu defalarca belirttim. Bu hafta yine bu konuya değinip sınav yada gereksiz bir şekilde yapılan ‘seviye belirleme’ sınavlarının yanlışlığı konusuna değinip düşüncelerimi sizin ile paylaşacam.
Geçen hafta Londra’ki saygın bir toplum kuruluşumuzun eğitim konuşun yaptığı bir çalışmaya tanık olduk. Her ne kadar niyet iyi bir iş yapmaksada, İngiltere’deki eğitim sistemini tanımamaktan dolayı değim yerindeyse kaş yapalım derken göz çıkartmışız. İngiltere’de resepsiyon sınıfları ile başlayan bir sınav maratonu var. Bu sınavlar kimi zaman seviye belirleme, kimi zaman Key Stage sonu sınavlar olarak devam ediyor. Hemen hemen her okul yılında buna benzer sınavların yapıldığını görmek mümkün. Sınav sonuçları daha sonra okulun seviyesini belirlemeye ve bu konuda gerektiğinde ogretmenleri işten çıkartmaya yada baskı uygulamaya kadar kullanılabiliniyor. Hal böyle olunca sınavlardan daha çok öğrencilerine daha kaliteli, yaratıcı ve daha kapsayıcı bir eğitim vermek isteyen öğretmenlerin elleri kolları bağlanıyor. Tüm başarının sınavı geçip geçmemek ile ölçüldüğü bir dönemde öğretmenler mejburiyetten dolayı sınava donelik bir eğitim veriyor. Sınavı her geçen öğrenci iyi bir eğitim aldığı anlamına mi geliyor? Tabiiki hayır, öğrenciler çoğu zaman sadece sınavı geçmeye hazırlanıyor. Bir çok çocuk daha sonra bu bilgiler ile kategorileştirilip gelecekleri belirleniyor. İyi sonuç alanlar daha fazla destek görürken kötü sonuçlar alanlar daha az yardım ve destek alıyor. Sonuçlar ne olursa olsun bu konuda sevinenler bu sınavları organize eden ve sürekli daha fazla sınavın olması için hükümete baskı uygulayan, sınav ve sınav kaynaklarında ciddi gelir edinen OCR, EDEXCEL gibi özel şirketleri oluyor.
Toplum merkezlerimizin eğitim konusunda bir çalışmalarının olması önemli ve faydalı. Bu konuda isabetli işler yapmamız çocuklarımızın eğitim, bilim ve öğrenme isteginini artırıp toplum olan ilişkileri açısından da faydalı olacaktır. Doğru olan yaklaşım, eğitim sistemini iyi tanıyıp iyi yanına almak ve yanlış özelliklerini eleştirmek olacaktır. Sınav stresi içinde boğulmuş, okuldaki her gününde sınav kelimesini duymuş bir öğrenci için en kötü şey bunun 6. bir güne yada okul dışındaki hayatına müdahale etmesi olur. Özelliklede bu hiç bir anlam taşımayan ve sonucu hiç bir yere bağlı olmayan bir şeyleride değiştirmeyecek bir seviye sınavı ise. İngiltere’de yaşayan tüm çocuklar çalıştıkları seviyeleri bilirler, aileleride bu bilgiyi istediklerinde çocuklarının okulundan öğrenebilirler – doğrusuda budur! Bunun için başka bir şehire gidip sınav yapmaya gerek yok.
Toplum merkezleri olarak eğitim çalışmaları yapmaya devam etmeliyiz. Bunu daha bilinçli ve daha düşünürek yapıp kendi dünya görüşümüzü yaptığımız işe yansıtmalıyız. Çocuklarımızın iyi üniversiteleri ziyaret etmeleri güzel ve saygı duyulacak bir çalışma. Bunu daha çok yapıp ziyaret ettikleri şehrin, üniversitenin tarihi ve önemini bilmeleri bilgilerini bilgi katacaktır. Bunun yanında müze yada diğer eğitsel merkezlere gidip ortak projeler yapmak kurumun çocuk tarafında bir eğitim merkezi olarak kabul edilmesi konusunda önemli olacaktır. Çocuklarımızın eğitim ve öğrenme konusunda bir merak edinmesi en büyük başarımız olacaktır. Tabiiki bunlar yanında ailelere yönelik etkinler yapıp onların eğitimdeki rolünü arttırmak, eğitime ve okullara sahip çıkmak diğer önemli görevlerimizin arasında olmalıdır.
