Peki ya hayallerinize sımsıkı sarılmışken ümitsizlik nasıl bir şeydir bilir misiniz?
Kaderin tüm olumsuz yargılarına karşı durabilmeyi bilir misiniz?
Etrafınızda bir alay insanla aynı dili konuşamamak nasıl korkunç birşeydir bilir misiniz? Sizi bir şeye uyumla yada uyumsuzlukla tanımlayan ama o şeyin değersizliğini düşünmeyen,düşünemeyen insanların o korkunç bakışlarını bilir misiniz?
Anlıyorum diyen ama söylenilen her şeye sagır,başkalarının acılarını ,kaybedişlerini,ölümlerini kendi hayatlarında yaşayamayan,paraya,güce aşık yüzlerce insan arasında kimseye dokunmadan,kimseninde size dokunmasına izin vermeden kendi kendine yeten bir varlığa dönmek nasıldır bilir misiniz?
Ve kendinize’ neden’ diye sordugunuzda bir türlü cevap bulamayıp kendi kendinizle savaşmak nasıldır bilir misiniz?
Kendi kendinizin düşmanı ve kurtarıcısı olmak nasıl birşeydir bilir misiniz?
Düşünce ile yaşayan insanın yalnızlığa çakılıp kalmasını,düşünmenin ne denli zor,sinirleri geren bir savaş olduğunu bilirmisiniz?
Dürüstçe,aklını kullanarak hareket edip ama toplumun herkesten beklediği akıllıca hareket etme becerisine sahip olamamak nasıldır bilir misiniz?Ve giriştiğiniz her işte, her düşüncede adeta tarlada yolunması gereken bir yaban otu muamelesi görmek nasıldır bilir misiniz?
Yahya Kemal’in ‘Bir bitmeyecek şevk verirken beste;bir tel kopar ahenk ebediyen kesilir’dizelerindeki ebedi ahenksizliği,kaybedilmiş anlarla,belki bir ömür olmasını istediğiniz kaybedilmiş anlarla ve her an avuçlarınız arasından kayıp gidecek tehtid altındaki anlarla o ebedi ahenksizliğin ne demek olduğunu bilir misiniz?
Ahmet Muhip Dranas’ın penceresinde beklediği bir bahar,gidilecek bir diyar vaadlerine sadece kendi gözünüzde küçük düşmemek için hayır diyebilmeyi bilir misiniz?
Ya mutluluk? Tek başına mutlu olamamayı bilir misiniz?Sokakta soguktan titreyerek ağlayan kimsesiz bir çocuk gördüğünüzde onunla ağlayabilmeyi bilir misiniz?Küçücük bir kedi için üzülebilmeyi bilir misiniz?Paraya,güce inat ektiğiniz bir portakal çekirdeğinin açmasına sevinmeyi bilir misiniz? Düşücenin,değer vermenin,sevginin öylesine bir şey olmadığını bilir misiniz?
Dipsiz, karanlık bir kuyunun içi nasıldır bilir misiniz?
İç denilen o kuyuda karanlıklar içinde ve yalnız olmayı?
Peki ya o karanlık kuyu içinde ümidi,ışıgı yürekte yaratmayı bilir misiniz?
Bahar Gidersoy
