Binlerce yıllık tarihi defineciler yağmalıyor!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE AKDENİZ VE DOĞA – Isparta Yukarı Köprüçay Havzası’nda vandalizm doğayı da tarihi de vahşice talan ediyor…

Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Kesme köyü yakınlarında bulunan Psidia ve Roma dönemlerine ait antik kentlerde definecilerin yaptığı kaçak kazılar yöre halkını isyan ettirdi. Mayıs ayından bu yana defalarca kaçak define kazısına sahne olduğu belirtilen Kesme yakınlarındaki Asartepe, İdrisler Sarnıcı ve Damla Asarı gibi antik yerleşimlerdeki tahribat içler acısı boyuta ulaşmış durumda. Tarih yağmasına tepki gösteren Kesme köyünden Adem Çevikbaş, antik kentleri her ziyaret ettiğinde kaçak olarak kazılarak tahrip edilmiş yeni alanlar gördüğünü belirterek bu konuda önlem alınmasını talep etti.

Tarihi Roma yollarının güzergâhında bulunan Isparta Yukarı Köprüçay Havzası’ndaki antik yerleşimler, kaçak kazı yapan defineciler tarafından yağmalanıyor. Sütçüler ilçesine bağlı Kesme köyü yakınlarında yer alan Asartepe, İdrisler Sarnıcı ve Damla Asarı gibi antik yerleşimlerde yıllardır yaşanan kaçak kazı tahribatının son günlerde hızlandığını dile getiren Kesme köyünden Adem Çevikbaş, antik yerleşimleri her ziyaret ettiğinde kaçak olarak kazılarak tahrip edilmiş yeni alanlar gördüğünü belirterek yaşanan tarih yağmasına tepki gösterdi.

Fotoğraflar: Adem Çevikbaş / Isparta Yukarı Küpröçay Havzası
Fotoğraflar: Adem Çevikbaş / Isparta Yukarı Küpröçay Havzası

DAĞLARIN ORTASINDAKİ TARİH, KAÇAK KAZICILARIN HEDEFİNDE
Psidia, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden bu yana insan yerleşimlerine sahne olan bölge, yüksek dağlarla çevrili kapalı bir havza olması nedeniyle su kaynakları ve biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengin. Ancak binlerce yıldır bu zenginliğin yarattığı kültürel miras son yıllarda ne yazık ki kaçak define avcılarının hedefinde. Anıt kaya mezarları, lahitler, tarihi su sarnıçları ve kilise kalıntıları gibi kültür mirası örneklerini barındıran bölgenin, yüzey araştırmalarında elde edilen çok sayıdaki ağırlıktan dolayı antik çağda önemli bir dokuma merkezi olduğu sanılıyor.

‘BÖYLE GİDERSE KÜLTÜR MİRASINDAN GERİYE BİR ŞEY KALMAYACAK’
Yüzey araştırmaları dışında henüz arkeolojik kazı çalışması yapılmayan Asartepe ve çevresindeki antik yerleşimlerdeki kaçak kazı tahribatının son aylarda hız kazandığını dile getiren Kesme köyünden Adem Çevikbaş, “Şu anda Kesme çevresindeki antik yerleşimler büyük bir tahribat altında. Bölgede son yıllarda açılan mermer ocaklarında çalışanların define aramak için kazı yaptığına ilişkin iddialar dile getiriliyor. Ben bölgede doğa gezileri yapıyorum sık sık. Her gidişimde yeni tahribatlar görüyorum. Üç beş aydır antik yerleşimlerin sürekli kazıldığını gözlemledim. Kaçak kazı tahribatı özellikle son iki yılda önemli ölçüde artmış durumda. Bu konuda önlem alınmasını istiyoruz. Yoksa antik yerleşimlerdeki kültür mirasından geriye bir şey kalmayacak” diye konuştu.

TAHRİBATI FOTOĞRAFLAYIP BELGELEDİ
Kaçak kazılara yönelik önlem alınması konusunda yetkililere her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını da dile getiren Çevikbaş, bölgedeki defineci tahribatını fotoğraflayarak belgelediğini belirterek müze ve güvenlik birimlerinin talep etmesi durumunda bunları ilgili kurumlarla paylaşabileceğini söyledi.

2002820cookie-checkBinlerce yıllık tarihi defineciler yağmalıyor!
Önceki haberPut yapılan çevre değil sermayedir!
Sonraki haber‘Hızlı, etkin ve kesintisiz iletişim dönemi’
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.