Bir açıklama yapılır

Bir ülkenin başbakanı ya da başkanı bir açıklama yapar ve açıklama bir çok hatayı içinde barındırır. Bunun üzerine açıklama yapana yakın görüşteki medya çalışanları, o hatanın bilinçli olarak yapıldığını düşünür ve hemen o açıklamadan ne anlatılmak istendiği kamuoyuna açıklanır. Aslında başkan yanlış söylemedi ama siz yanlış anladınız demek ister!

Düz bir okuma ile mantık hatalarını görürsünüz, tıpkı kutsal kitaplarda olduğu gibi. Fakat o hatalar bir mucizeyi anlatıyor diye düşünülür ve ona göre yorumlanır. Tesadüfi gelen rakamlara verilen anlamlar, yine tesadüfi olarak bir kelimeden binlerce anlam çıkarılmaya zorlanılır ve hatta o kadar anlamlar yüklenilir ki, bir çok doğru ortaya çıkar ve her doğru kendi doğrultusunda yürür. O yüzden, bir dinin yüzlerce yolu vardır, yani tarikatları olması doğaldır. Her tarikat, kendi doğrularını ve anlayışlarını anlatır ve her tarikat yine bir doğruyu o kutsal kitaptan bulur. O doğrular tartışılmaz ve sonsuz itikat gereklidir.

Bir ülkenin seçilmiş ya da seçilmemiş başkanı bir açıklama yapar ve onun yolunu kendi yolu olarak görenler, o açıklamadan bir çok anlam çıkardırlar ve kamuoyuna sunarlar. Ondan dolayı, iktidar yanında yer alan basın sayısı fazladır. Her basın, kendi doğrularını kamuoyuna aktarır ve kendi okuru tarafından tartışılmaz doğru olarak kabul edilir. Ondan sonra yapılacak yorumlar işte, o yorumlar temel alınarak yapılır. Bugün basında yorumun yorumu yapılması kadar doğal bir şey yoktur. Orijinal söylemden çoktan uzaklaşıldığı, hatta yok sayıldığı bile görülür.

Karikatür sanatı içinde daha çıplak görülür. Bir politikacının karikatürü çizilir, o çizilen karikatüre bakarak diğer karikatüristler çizim yapar, sonuçta orijinal olandan daha sevimli ya da sevimsiz bir tip çıkar. Sevimli çizimler genelde yalaka basında olur. Karikatürlere bakarak bir sözün ne kadar anlamlar yüklendiğine şahit olursunuz. Burada amaç iktidar sahibinin otoritesinin daha güçlendirilmesidir. Eğer bir adam üzerine çok yazı yazılır ve söylenir ise, ona yüklenen anlamlarda o kadar çoğalır ve ne kadar çok anlam yüklenirse, o kadar kutsal bir kişilik olarak görülür. O yüzden iktidarı elinde bulunduranlar sürekli medya önünde olmak isterler, onlar bilirler ki, medya önünde ne kadar çok olursa o kadar az tartışılır!

İktidarda olmak demek, yönettiği kesimi mutlak itaate zorlamak demektir. Mutlak itaat ise, o kişilerin başka şeyler düşünmelerini engellemek, başka yaşamların görmelerini ve hissetmelerini ortadan kaldırmaktır. O yüzden, kapalı toplumlarda dikta rejimlerin olması şaşırtıcı değildir. Kapalı toplumda mantık ile hareket edilmez, duygu ile dünyaya bakılır. Duygunun ise yönlendirilmesi ve gerektiğinde silaha dönüştürülmesi insanlık tarihi içinde çok görülmüştür. Kitlesel katliamlar ve soykırımlar bunların sonucunda olmuştur.

Başbakan bir açıklama yapar, der ki; teğet geçti bütün krizler bizi. Yaşanlar bilir ki, teğet değil, deldi de geçti! Hatta geçmedi, hala kıvır kıvır kıvırmaya devam ediyor! Fakat yandaş medya hiçbir şey yokmuş gibi, son üretilen lüks daireler ve arabaların nasıl kapış kapış gittiğini anlatan haberler yaparlar. Hatta bazıları, bu sorunlara hiç değinmez ve son yüzyılın veya tarihimizin ilk soruşturması diye bir davayı gündeme alarak, sürekli gündem değiştirilir. Orada yargılananların ceza almış olması bizim sorunlarımızı sanki ortadan kaldıracak, ülke güllük gülistanlık olacakmış gibi sunulur. Ve saf saf vatandaşlara denir ki, bu sorunlar çözülürse, ülke eskisi gibi hiçbir zaman olmayacak! Evet, hiçbir zamana eskisi gibi olmadı, olamayacakta, çünkü yaşanalar bir daha yaşanmamıştır. Birkaç eski suçlunun ceza alması küçümsenmez, en azından gelecekte yapacaklar için bir gözdağı olur ama hiçbir zaman geçmiş ile gerçek anlamda yüz yüze gelinmeyecektir, çünkü devlet sırları hep kendisini bir noktada gösterecektir. ‘Bu vatan için kurşun atan kahramandır ve devlet sırrıdır.’ Eğer sırlar ortaya yayılırsa, ki onu ancak büyük birader istediğinde yayılır, yerine yeni sırların alacağı kaçınılmazdır.

Devletin üst kademesinden biri açıklama yapar ve açılama yalanlanamayacak kadar açık ve net ise, o zaman o açıklama yok sayılır ve yalanlanır. Bunu da yandaş medya en iyi şekilde yapar, eğer yandaş medya güvenirliğini yitirmiş ise, o zaman başka yol bulunur ve tehdit ile güvenilir olduğuna inanılan medyada açıklama yapılır. Bu sayede hem siyasetçi güvenirliğini korumuş olur, hem de siyaset temize çıkmış olur. O yüzden siyasiler bir şey açıklama yaptıklarında her cümle özen ile seçilir ve her kelimeye başka anlamlar yüklenecek şekilde cümleler kurulur. Bu cümleler mantık hatalarını kapsaması önemlidir, çünkü gerektiğinde her kelime üzerine oynanarak anlam yüklenebilir. Ondan dolayı iktidar başında olanların açıklamaları hep çelişkiler içindedir.

Bizde bir atasözü vardır, ‘delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkarmamış!’ Acaba, bu söz bugün için mi söylenmiş? Bu anlattıklarım dünyanın herhangi bir ülkesi içinde geçerlidir, hemen özel anlamlar yüklemeyin lütfen!


—————————
http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584430cookie-checkBir açıklama yapılır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.