Ben kendimi bildim bileli hayatımda hep bir şeyler manidir yaşamama…
Hep kendi kendime hele şunu bir halledeyim ondan sonra, hele şu iş bi olsun ondan sonra… Yaş kırka geldi çattı belki ömrümün yarısından çoğunu tükettim hala şu ” hele ” leri tüketemedim.
Benim olduğum gibi Beşiktaşında heleleri var. Çok değil geçen sene Fener’le olan lig ve kupa ile GS lig maçları peşpeşe oldu. Hele bi Fener’i yenelim ardından şampiyonuz demedik mi?
Bu senede her zaman olduğu gibi bardağın boş tarafını görenlerle, dolu tarafını görenler çatışıyor. Boş tarafını görenler ödenen fahiş rakamlara rağmen bir Quaresma’nın alınmamış olmasına takık; dolu tarafını görenler Beşiktaş’ın yıllardır yaşadığı kolay gol yeme zaafının bittiğini, formsuz forvetlerin form tutması ile Beşiktaş’ın tutulamayacağını iddia ediyorlar.
Aslında bütün bu çelişkilerin nedeni çok basit; başkanımızın matematikle arasının hiç iyi olmaması. Tabata aranan 10,5 numara değil diyenler çok değil bir kaç ay evvel Fener’de Alex’in, GS’de Lincoln’ün en iyi alternatifi olduğunu iddia etmiyorlarmıydı. Ama kimsenin Tabata’nın Beşiktaş’a ne verip ne veremeyeceği ile uğraştığı yok ki herkes işin matematiğinde.
Dilden düşmeyen Beşiktaşlılık duruşuna içimizdeki Beşiktaş hainleri tanımlamasını da Sayın Başkan soktu içimize.
İkibin bilmem kaç senesine kadar gelirlerinin kullanılmasına, Beşiktaş semtinden çıkartılan bir Beşiktaş Kulübünün mülklerinin kira gelirlerinin birilerine peşkeş çekilmesine, bir yanda aylarca maaş ödeyememesine rağmen öte yandan havaya saçılan milyon dolarlara ses çıkartmamak Beşiktaşlılık duruşu ise benim duruşumda bir bozukluk var arkadaşlar.
İşte önümüzde bir ‘ hele ‘ daha. ‘ Hele biz Ali Sami Yen’de GS’yi bir yenelim, çarşamba da Manchester’i devirdik mi içimizdeki Beşiktaş hainlerinin sesi kesilir. Bu haftalar yaklaştığında Sayın Başkan’dan bomba açıklama ” içimizde Beşiktaş’ın başarılı olmasını istemeyen belirli bir kesim GS ve Manchester maçlarını kaybetmemizi bekliyorlar “
Komplo teorileri üretilmeye başlanmış şimdiden; 16 eylül sabahı işler iyi gitmezse Başkanın hep arkasında durdugu antrenörler gibi Mustafa Denizli’nin de arkasında durur ve işine son verir. Yine geçmişte ‘ ben bu kulüpte başkan olduğum sürece bu kapıdan içeri giremez ‘ dediği bir başka teknik patron Samet Aybaba apar topar takımın başına getirilir.
16 eylül sabahı çok önemli arkadaşlar. 16 eylül sabahı güneşle mi uyanmak güzel olur, sisli puslu gri bir havada mı? Hakkımızda ne yazılmışsa o olacak…
