Bir film ve düşündürdükleri…

Dan Aykroyd, Eddie Murphy, Ralph Bellamy, Don Ameche, Denholm Elliott ve Jamie Lee Curtis. Film 118 dakikadır.
 
Filmin adı borsada önemli rol oynayan kişi olarak tercüme edilebilir. Borsada önemli rolleri olan iki kardeşin bir iddiası ve sonrası gelişen olayları ilgi ile izlemekteyiz. Filmin kısaca konusu şu şekildedir;
 
Film iki kardeşin sürekli ziyaret ettiği bir clubün kapısından girişi ile başlar. Kapının önünde bir dilenci vardır, Noel bayramı yaklaşmaktadır ve bu bayrama özgü olarak sokaklar süslüdür. Vietnam savaşı gazisi olduğunu ve ayaklarını orada kaybettiğini söyleyen siyah vatandaşın bu kardeşlere yaklaşması ve para istemesi ile filmin esas konusuna doğru geçiş yapılır.
 
Filmin esas kahramanları başlangıçta birbirleri ile alakasız gibidir, zaman içinde bu ilgisiz insanların yolu bir yerde kesişecektir. Filmde her an önemlidir, ekrana kim geliyorsa onun bir kısa hikayesi ile karşılaşırız. Kısa hikayeler filmin dokusu içinde işlenmektedir.
 
Polislerin kontrolü sonunda bu dilencinin Vietnam gazisi olduğu ve karnını doyurmak için bu şekilde yaptığını anlattığı sahne vardır, elbette polisler inanmaz bu hikayeye, bir süre sonra ayağı olmadığını söylediği ayakları ortaya çıkar, artık dilenci anlattığı hikayenin çökmesi ile birlikte oradan uzaklaşması sahnesi yer alır. Polisler sadece bu giden adama bakmak ile yetinirler. Dilenci siyahtır. Polislerden biride siyahtır.
 
Şimdi filmin konusu içinde bu siyah figürüne neden önem verdiğim gelecek satırlar içinde açıklanacaktır. O yüzden ırkçılık yaptığım sanılmasın.
 
Sokakta biraz önce kapısında dilendiği clubün önünden geçerken, o iki kardeşin mali danışmanı ile kapıda çarpışır ve mali danışmanın elindeki çanta yere düşer. Siyah biri tarafından soyulduğuna inanır ve yardım çağrısında bulunur. Siyahlar onun için hırsızdır ve onların iyi niyetli davranışları olamaz fikri hakimdir. Danışmanın yardım çığlıklarına çevrede bulunan ve biraz önce dilencinin gerçek yüzünü ortaya çıkaran polisler koşarlar. Paniğe kapılan siyah dilenci bir anda açık bulunan kapıdan içeriye kaçar ve salonun ortasına gelir. Hiç görmediği bir dünyadadır ve orada bütün dikkatleri üzerine çeker. Şaşkınlık içinde dururken biraz önce yardım istediği o iki kardeş ile yüz yüze gelir ve bu arada polisler tarafından etkisiz hale getirilir.
 
Kısaca filmin girişi bu şekildedir. Komedi tarzında yapıldığı için izleyiciler gülmek için kendini hazırlamıştır.
 
Amerika’nın bir dönemidir, krizin yaşandığı döneme aittir. Savaş sonrası zenginler ile fakirlerin kalın çizgiler ile birbirinden ayrıldığı dönemdir. Bu dönemde dilencilik ve bu tipte sahtekarlıklar hoşgörü ile karşılanır, çünkü dilenmek doğal bir sonuç gibidir. Ondan dolayı polisler bu dilencinin yalan söylemesini biraz önceki sahnede sadece acıyan gözler ile izlemiştir.
 
Siyah vatandaş gözaltına alınmıştır, polislerin kolları arasında gideceği karakola doğru yola çıkar. İlk gözaltına alınışı değildir, çünkü alışkındır. O rahatlığı yolda giderken siyah vatandaşın gözlerinden izleriz.
 
Bu arada clup’de başka şey olmaktadır. İki kardeş kendi aralarında bu siyah vatandaşa bir şans verilmesi gerektiğini düşünürler ve uzun süredir düşündükleri bir şeyi gerçekleştirmek için bir andır. Polis’e gidip nüfuslarını kullanarak siyah vatandaşı yanlarına alarak eve getirirler. Bir dönemeç noktasıdır siyah vatandaş için. Çünkü her söylenen söz onun gerçekleri ile bağdaşmaz, fakat kısa zamanda çok ciddi olduklarını anlar.
 
İki kardeş bu siyah vatandaşa bir şans verir ve yanlarına ekonomi danışmanı olarak işe alır. Onun görevi kapıda çarpıştığı adamın görevidir. Onun rolünü oynayabilecek midir, kısa zamanda uyum sağlayacak mıdır? Sorular kısa sonra yanıtını bulacaktır.
 
Film durağan olmaktan çıkmıştır ve siyah adam yeni kimliği ve kıyafetleri ile ekranlara yansır. Yeni görevine alışmıştır, işleri takip eder. Beyaz adam (kapı önünde çarpıştığı) onun rolündedir. Her şeyini kaybetmiş bir işsizdir artık. Sokakların kaldırımları bir kişiyi clubün içine taşırken, diğerini almıştır. Sadece renk değişmiştir.
 
Beyaz adam, ilişki içinde olduğu hayat kadının yanına sığınmıştır, her şeyini kaybetmiştir. İçten içe bir düşmanlık duygusu duymaktadır ve öcünü almak için eski yaşadığı yerlere gider, fakat artık her şey değişmiştir, kimse onu anımsamaz bile. Noel baba kıyafetleri içinde eski yaşadığı yerde ekmek çalar, bir ara eski patronları ve siyah adam ile karşılaşır ama bir şey yapamaz, çünkü her şey değişmiş olduğunu kabul eder. Orada kaçar. Yeni rolüne uygun yaşama, yani sokaklara döner. Sokak insanları gibi sarhoş ve kirlidir.
 
Siyah adamı bir tuvalette sigara içerken görürüz ekranda. Orada sigara içmek yasaktır, bir yaramaz çocuk gibi tuvalete sığınır ve sigara içerken, patronları gelir. Her yeri kontrol eden patronları, güvende olduklarını hissettiklerinde aralarında konuşmaya başlarlar. Aslında bu rol değişimin ve siyah adamın bu kadar kısa zamanda uyum sağlayacağı konusunda iddiaya girmişlerdir. Üstelik bir dolar karşılığında. Bir dolar iddia iki yaşamı nasıl alt üst ettiği ekrana yansır.
 
Siyah adam onlar çıktıktan sonra beyaz adamın arkasına koşar.
 
Buraya kadar neden beyaz adam ve siyah adam olarak yazdım da filmdeki adlarını kullanmadım? Çünkü filmde isimler önemli değildir aslında, önemli olanın ne olduğu buraya kadar anlatımlarımdan çıkmıştır sanırım.
 
Beyaz adamın arkasından koşar ve beyaz adam intihar etmek istemektedir her yolu dener ama ölmez, siyah adamın son dakikada bulması ile yaşama döner. Her şeyi anlatır, fakat bu anlatım sırasında beyaz adamın zenci düşmanlığı ekrana olduğu gibi yansır. Düşmandır, çünkü her şeyini o siyah adam almıştır. Ölümden döndüğü içinde bir rüya olarak görür, fakat gerçek karşısındadır. Kısa bir boğuşma sırasında beyaz adam üsttedir ve siyah adam alttadır. Diğerlerinin müdahalesi sonucu kurtulur. Ortak düşmana karşı bir duruş sergileme konusunda anlaşırlar. 
 
O sırada tesadüfi sonucu bir borsa simsarını tv ekranında görürler ve borasının yönünü belirtecek olan sonuçlar yakında açıklanacaktır. Yıllık üretimlerin azlığı ya da çokluğu borsada bulunan kağıtların fiyatını belirlemektedir. Bu raporu ele geçirmek için plan yaparlar ve uygularlar. Kazanırlar. Kendilerinin önceden bildiği sonuca göre borsada bir oyun oynamak isterler.
 
Borsanın başlama saati 9 beklenir. Saat dokuz başlama saatini patronları başlatır. Borsa her zamanki gibi karmaşıktır, sesler yüksektir, kağıtlar alınır satılır. Telefonlar işler. Bu iki kafadar uygun saati beklerler. Kapanışa yakın bir zaman dilimi içinde, maliye bakanın üretim sonucunu açıklamaya yakın satışa başlarlar. Bir anda fiyatlar aşağıya düşer. Hayali olan kağıtlar, kabul edildiği değerlerin altına düşmüştür. Bu düşüş iki kardeşin sonu anlamına gelmektedir, çünkü bunlar borsada simsarlık yapmaktalar ve geçimlerini sadece üretim yapmadan kazanmaya adamışlardır. Düşüş onların sonudur. Maliye bakanın açıklama yapması ile birlikte artık borsa kapanışa gelmiştir. Bütün malvarlıklarını kaybetmiştir. İki kardeş, iki fakir iki insan olmuştur. Bizim iki arkadaş (siyah ve beyaz) bir birine bakar ve beyaz adam bir dolar verir siyah adama. Onlarda iddiaya girmiştir, kendi hayatlarını değiştiren adamların (kardeşlerin) hayatlarını bitirecektir. Ve kazanmışlardır.
 
Buraya kadar bir film anlattım.  Bu filmde dikkatinizi belki bir şey çekmiş olabilir. Siyah adam seçilmiştir. Kim tarafından seçilmiştir? İki borsa simsarı ve Amerikan borsasına hükmeden iki kardeş. Yani iki kapitalist. İki kardeş bir dilenci olanı yani ismi ve geçmişi olmayan birini bir anda görev ve para vererek nasıl yeni düzene uyum sağladığını kanıtlamıştır. Siyah adam bir iddia sonucu oraya geldiğini öğrenmemiş olsaydı belki yeni yıla çok farklı ve beyaz adamın sonunu düşünmeden girecekti.
 
Size yaşamımızdan bir şey anımsatıyor olabilir mi? Obama neden seçildi, kimler seçti, kimler destekledi derinsiz? Bu seçim için acaba bilinçli bir şekilde kontrollü kriz yaratılmış olabilir mi? Enerji kaynaklarının kontrol edilmesini başaran Bush, sonrası gelişen olaylar yeni enerji kaynaklarının günlük yaşamımıza girmesi anlamına gelir mi? Kömür enerjisinden, petrol enerjisine geçerken neler yaşamıştık, anımsayan ya da bilen var mı?
 
Dünya yeni bir paylaşıma giderken acaba yeniden iki kutuplu bir dünya olacağımız anlamına mı geliyor, neden tek kutuplu bir dünya birilerin işine gelmedi e ikinci kutup yaratılmasına olanak veriliyor?
 
Bir film izledim ve filmi sizin ile paylaştım, bu filmin çekin tarihi ile bugüne gelişi arasındaki yıllara bakın. Bir de Amerika’da bir partide bir gazeteciye söylenen bir sözü düşünün. O partide henüz AKP yoktur, ama ılımlı İslam başbakandan ve cumhurbaşkanından bahsedilmiştir. O parti 12 Eylül hemen sonrasına rastlar.
 
Soruları sordum, düşünmesi de sizde! 
 
http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com


 

712610cookie-checkBir film ve düşündürdükleri…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.