Bir panoramik müze de Çanakkale’ye yakışır

İstanbul’da bir ilkbahar sabahı. Tarih 29 Mayıs 1453’ü gösteriyor. Günlerden salı. II. Mehmet henüz adının önüne “fatih” unvanını yazdırmamış. Az sonra yazdıracak. 


Sultan II. Mehmet günlerdir uyumuyor. 29 Mayıs sabahı erken saatte Otağ-ı Hümayun’dan çıkmış hocası Akşemseddin’le birlikte Topkapı surlarına bakıyorlar. Biraz önce hücum emrini vermiş. Osmanlı ordusu Edirnekapı ile Topkapı arasında hücuma geçmiş durumda. Savaş olanca hızıyla devam ediyor. Padişah ve maiyetindekiler ateş menzilinin dışındalar.  II. Mehmet beyaz atının üstünde. Surların üzerindeki Bizans komutanları ve askerleri onu gözetliyor. Padişahın bulunduğu yerde sallanan beyaz sancak onun yerini belli ediyor zira.


Akıncılar surların önündeler. Bir kısmı ıslak derilerle örtülü hücum kuleleriyle surlara tırmanmayı başarmış. Lağımcılar biraz sonra Osmanlı’nın toprağı olacak Kostantinepolis’e girmek için tünel kazıyorlar. İhtimal hepsi tünelin ucunda kendilerini bekleyen Bizans askerleri tarafından öldürülecek. Yeniçeri askerleri arkada, at üzerinde sıranın kendilerine gelmesini bekliyor.


Kostantinepolis düştü düşecek. Ulubatlı Hasan genç bir asker. Öyle büyük bir rütbesi yok. 30’a yakın askerle birlikte surlara tırmanıyor. Kim en yükseğe çıkarsa bayrağı o dikecek.  Önce 18 arkadaşı öldürülüyor. En yüksek yere çıktığı zaman, kendinden başka kimse kalmadığını fark ediyor. Ulubatlı Hasan surlara tırmanmış ve Osmanlı sancağını surlara dikmiş. Biraz sonra bacağının dizden aşağısını kaybedecek, sonra da vücudu sayısız kılıç darbesi alacak. Öldürüleceğini bile bile bayrağı surlara dikiyor.


Ben tüm bunları tarih kitaplarından okudum ama “Panorama 1453 Tarih Müzesi”nde bizzat gördüm. Kendimi İstanbul’un fethinin tam ortasında buldum. İstanbul fethedilirken, oradaydım. Tam surların dibinde. II. Mehmet’in biraz önünde, Ulubatlı Hasan’ın bayrağı diktiği noktanın birkaç metre arkasında.


Müze 120 metre boyunda, 40 metre çapında ve 12 metre yüksekliğindeki üç boyutlu panoramik bir fetih resminden oluşuyor. Bilgisayar ortamında hazırlanan, daha sonra yağlıboya olarak çizilen resimde 10 binden fazla figür yer alıyor. Resmin 650 metrekarelik kısmı üç boyutlu olarak çizilmiş. Resmin nerede başlayıp nerede bittiği belli olmadığı için, içine alıyor sizi, sarıp sarmalıyor.


Müze henüz halka açılmadı. Yakın bir zamanda kapılarını halka açacak. Böylece isteyen herkes İstanbul’un fethinin içinde bulacak kendini.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan “Panorama 1453 Tarih Müzesi”, dünyanın ilk tam panoramik müzesi olacak. 8 ressamın 4 yıldır aralıksız çalıştığı müzenin koordinatörü ressam ve çizgi film yönetmeni Haşim Vatandaş.


Anlatmakla olmaz. Gidip görmeniz lazım. Öyle kolay bir iş değil bu. Önce ciddi bir araştırma dönemi geçirmeniz lazım. O dönem Osmanlı ve Bizans kıyafetleri ve silahları ile ilgili kaynakları taramanız lazım. Surların fetih günündeki durumunu, hangi bölgelerde ne büyüklükte delikler açıldığını bilmeniz lazım.


Ben ilk defa panoramik bir müze görüyorum. Oysa dünyada 30 civarında panoramik müze varmış. Panoramik müzeler genellikle tarihteki önemli olayları anlatmak için yapılıyorlar. Örneğin Waterloo Savaşı Panoraması, Napolyon’un Moskova Savaşı Panoraması bunlardan birkaçı. Çağ kapatıp çağ açan İstanbul’un fethinin panoraması elbette ki olmalıydı. 


Bu müze Türkiye’ye, özellikle de İstanbul’a çok yakıştı. Açıkçası Türkiye’ye bir panoramik müze daha yakışır diye düşünüyorum. Çanakkale Savaşı’nı resmeden bir başka panorama müzesi. Dünyadaki en önemli savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşının 100. yılına az kaldı. 2015 yılına yetiştirilmesi için şimdiden çalışmaya başlamak lazım.


Vatanı kurtarmak için canını vermekten kaçınmayan isimsiz şehit ve gazilerimiz böylesi bir müzede ölümsüzleşmeyi hak ediyor bence.

669660cookie-checkBir panoramik müze de Çanakkale’ye yakışır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.