Bir taşla binlerce vahşi atı vuracaklar!

O güzel ardıç ağaçları ve o güzel atlar, tonu 100 Dolara Çin’e satılan taşları çıkarmak için iş makineleri ve dev kamyonlara feda edilecek….
 
YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE  – Türkiye’nin en güzel ardıç ve meşe ormanlarını barındıran Isparta’nın Sütçüler ilçesinde, binlerce yaban atının yaşadığı Yeniköy ve çevresi vahşi madenciliğin tehdidi altında. Barındırdığı biyolojik çeşitlilik ve ardıç ormanlarıyla koruma altına alınması gereken alanda özel bir maden şirketine verilen ruhsatla 100 hektarlık alanda mermer çıkartılacak. Yeniköy yakınlarındaki alanda deneme üretimine başlayan maden firması, şimdiden onlarca ardıç ağacını katletti. Daha önce mermer ocağıyla ilgili ‘sosyal problem yaratmayacak’ görüşü veren Isparta orman Bölge Müdürlüğü ise köylülerin itirazlarını dikkate almadı.
 
BİNLERCE VAHŞİ ATIN YAŞAM ALANI YOK EDİLECEK
Isparta’nın Sütçüler ilçesinde, ülkenin en nitelikli ardıç ormanlarının bulunduğu bölgede köylülerin karşı çıkmasına rağmen verilen mermer ocağı deneme üretimine başladı, Yeniköy yakınlarında onlarca ardıç ağacı katledildi. İstanbul merkezli özel bir maden firmasına 100 hektarlık alanda verilen mermer ocağı izni, ardıç ormanının yanısıra bölgede yaşayan binlerce yılkı atı için de ölüm fermanı niteliğinde.
KÖYLÜYÜ DİNLEYEN, BİNLERCE YABANİ ATI GÖREN YOK
Sütçüler ilçesine bağlı Yeniköy sınırlarında işletilmesi planlanan mermer ocağı, yöre halkı için önemli bir üretim ve buluşma merkezi olan Zengi Yaylası’na ise 300-400 metre mesafede yer alıyor. Yöre köylülerinin karşı çıkmasına rağmen mermer ocağı işletmesine ruhsat vermekte bir sakınca görmeyen kurumlardan biri olan Isparta Orman Bölge Müdürlüğü, mermer ocağının yörede ‘sosyal problem yaratmayacağı’ yönünde rapor hazırlamıştı. Mermer ocağıyla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sunulan ÇED başvuru dosyasında ise alanda varlığını sürdüren binlerce yılkı atında hiç söz edilmemesi tepki çekmişti.
KEÇİLERE CEZA KESİLEN ORMANLAR İŞ MAKİNELERİNE AÇILDI
Bölgedeki yıkım projelerine karşı mücadele yürüten Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu’undan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Sütçüler ilçesinde 150 civarında mermer ve taş ocağı ruhsatı verildiğine dikkat çekilerek, “Sütçüler bölgesinin zengin bitki örtüsünü borçlu olduğu jeolojik yapısı ne yazık ki hoyratça kısa vadeli kazançlar uğruna yok ediliyor. Yöre halkının yüzlerce yıldır koruduğu coğrafya, şimdi özel şirketlere peşkeş çekiliyor. Köylünün geçim kaynağı olan keçilerin yıllarca sokulmadığı, çobanlara ağır cezai yaptırımlar uygulanan el değmemiş ormanlar şimdi iş makinelerine sonuna kadar açılmış durumda. Bu vicdanı olan hiç kimse için kabul edilebilir bir durum değildir. Yekililerden bir an önce bu yanlışa son vermelerini ve kamu vicdanında derin yaralar açan uygulamaları acilen durdurmalarını talep ediyoruz. Birkaç kişinin ekonomik kazancı için binlerce insanın, bir kentin ve bir ülkenin geleceği yok edilemez. Kaybedilecek olan yalnızca doğa ve ekolojik değerlerimiz değil, geleceğimizdir” denildi.
İL GENEL MECLİSİ RAPOR HAZIRLADI: ‘MADENCİLİĞE SINIRLAMA GELSİN’
Isparta’nın korunan alanlarının sınırına dayanan vahşi madencilik uygulamaları geçtiğimiz aylarda İl Genel Meclisi’nin de gündemine gelmiş, konuyla ilgili oluşturulan komisyonun hazırladığı raporda, kentteki korunan alanlarda mermer ocağı ruhsatı verilmemesi gerektiği vurgulanmıştı. Başbakanlık ve ilgili bakanlıklara da iletilen raporda, Yeniköy yakınlarındaki Tota Yaylası, Davraz Dağı ve Dedegöl Dağı gibi biyolojik çeşitlilik açısından koruma gerektiren bölgelerde mermer ocağı ruhsatı verilmemesi gerektiği vurgulanarak, özetle şu görüşlere yer verilmişti:
‘AMACIMIZ SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM’

“Sonuç olarak coğrafyamızdaki endemik bitki çeşitliliği, milli parklar varlığı, Orman potansiyeli, tatlı su kaynakları gibi değerlerimizin fazlalığı, ilerleyen yıllarda doğanın dengesinin korunmasında önem arz etmektedir. Koruma ve kullanma dengesini ön planda tutarak ekolojinin ekonomiye zarar vermeyeceğini düşünmekteyiz. Maksadımız sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir yaşam ve sürdürülebilir ekonomidir.”

 

2011400cookie-checkBir taşla binlerce vahşi atı vuracaklar!
Önceki haberMehmet Şimşek’ten ‘ekonomi kötü’ itirafı
Sonraki haberAf Örgütü’nden Erdoğan’a yanıt
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.