Bir yanda kuraklık tehdidi, bir yanda Adıyaman’da muz üretimi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Plansız ve bilgisiz üretim uygun kredi ve teşviklerle birleşince Antalya’da dağ taş muz seralarıyla doldu. 2000’lerde nar üretiminde patlamaya benzer bir sürecin yaşandığı muzda uzmanlar uyarıyor: “Kontrolsüz, plansız ve bilgisiz yapılan tarımsal üretim, birkaç yıl sonra ya ürünün düşük fiyatla satılmasına neden olur..”

Ekvator’a en uzak muz yetiştirilen ülke olduğu kaydedilen Türkiye’de muz üretimi son 5 yılda iki kat arttı. Mersin ve Antalya’nın öne çıktığı muz üretiminde teşvik edilince Adıyaman’dan Elazığ’a, Konya’da Afyonkarahisar’a karasal ve kurak iklime sahip birçok kentte muz yetiştiriciliği başladı. Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Antalya Tarım Konseyi’nin işbirliğinde düzenlenen Muz E-Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde, Türkiye’de muz üretim maliyetinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu ve muzun yüksek gümrük vergi oranları ile korunduğuna dikkat çekilerek, “Muzda koruma olmadığında muz üretimi ithal muz ile rekabet edemeyecektir” uyarısında bulunuldu.

Antalya’da elektronik ortamda düzenlenen Muz Çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı. Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Antalya Tarım Konseyi’nin işbirliği ile 4-10 Nisan 2021 tarihleri arasında düzenlenen ‘Muz E-Çalıştayı’nda yapılan 10 ayrı oturumda 48 bildiri sunuldu. Beş yabancı uzmanın bildirisinin de yer aldığı çalıştayın ardından hazırlanan sonuç bildirgesi raporunda Türkiye’deki muz üretimi sürecine ilişkin önemli tespit ve uyarılara yer veriliyor. Bilinen en eski meyvelerden biri olan muzun dünyada 135 ülkede üretildiği belirtilen raporda, üretim miktarı olarak buğday, mısır ve pirincin ardından 4’üncü sırada olduğu, meyveler arasında ise birinci sırada olduğu kaydedildi.

DÜNYADA HER DÖRT MUZDAN BİRİ HİNDİSTAN’DA ÜRETİLİYOR

Rapora göre, muz dünya bitkisel ürünler ticaretinde ilk sıralarda yer alırken, birçok ülkenin temel ihraç ürünü. Dünya nüfusundaki artış, kişi başına gelir artışı, B6, C vitamini, potasyum ve proteince zengin olması gibi nedenlerle muz ticaretinin sürekli artış eğiliminde olduğu belirtilen raporda, dünya muz üretiminin 2019 yılında 116.8 milyon tona ulaştığı, FAO’ya göre muz üretiminin 2029 yılında 132.6 milyon tona ulaşacağının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda, muz üretiminde Hindistan’ın 30.5 milyon ton (2019) üretimle dünya üretiminde yüzde 26 payla ilk sırada yer aldığı bilgisine yer verildi. Muz ticaretinin ihracat değerinin 13.5 milyar dolar olduğuna değinilen raporda, dünyada muz ithalatı yapan ülkelerin başında ABD, Çin, Belçika ve Hollanda’nın geldiği kaydedildi.

YILLIK ÜRETİM 728 BİN TON, KİŞİ BAŞINA TÜKETİM 7 KİLO

Türkiye’de muz üretimi ve ticaretinin durumuna ilişkin bilgilere de yer verilen raporda, Türkiye’nin ekvatora en uzak muz üretilen ülke olduğuna dikkat çekiliyor. Rapora göre Türkiye’de toplam 111 bin 544 dekar alanda 728 bin ton muz üretiliyor. Türkiye’de kişi başı muz tüketimi ise 7 kilogram. Buna göre Türkiye’nin muzda kendi kendine yeterlilik oranı yüzde 77 düzeyinde.

DESTEK VE KREDİLER ÜRETİMİ 5 YILDA 2 KAT ARTIRDI, MERSİN İLK SIRADA

Muz üretim alanlarının son 5 yılda yaklaşık 2 kat arttığına işaret edilen raporda,  verimin 0.4 kat, üretim miktarının ise 2.5 kat arttığı belirtildi. Örtü altı muz üretiminin  de 3.5 kat artış gösterdiği bilgisine yer verilen rapora göre destekler ve krediler, bir yılda ürün alınabilmesi, yüksek verim ve düşük işçilik muz üretimini teşvik eden etkenler arasında gösteriliyor. Türkiye’de Hatay ile Manisa hattındaki tüm illerde muz üretimi yapılıyor. Mersin’de 2020 yılında 56 bin 500 dekar alanda 405 bin ton, Antalya’da ise 51 bin dekar alanda 297 bin ton muz üretildi. Örtü altı muz üretiminin yüzde 29’una sahip Antalya’da toplam tarım alanlarının yüzde 10’unda muz üretiliyor. Manavgat ise en yüksek muz yatırımının yapıldığı ilçe oldu.

KORUMA OLMAZSA İTHAL MUZLA REKABET EDİLEMEZ

Muz E-Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde Türkiye’de muz üretim maliyetinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu, muzun yüksek gümrük vergi oranları ile korunduğuna dikkat çekilirken, “Muzda koruma olmadığında muz üretimi ithal muz ile rekabet edemeyecektir” uyarısında bulunuldu. Muzdaki ithalatın yurtiçi üretimi olumsuz etkilediği kaydedilen bildirgede, muz üretiminde bilgi eksikliği, girdi fiyatları, kalite, pazarlama, etkinsiz üretici örgütlenmesi gibi sorunlar bulunduğu belirtildi.

SU TÜKETİMİ YÜKSEK OLAN MUZDA ÇORAKLAŞMA UYARISI

Türkiye’de ticari muz yetiştiriciliğine uygun alanların belirlenmesi gerektiği kaydedilen Çalıştay sonuç bildirgesinde, “Muz üretiminde su tüketimi çok yüksektir. Yoğun muz üretilen bölgelerde çok sayıda kuyu vardır. Bölgede yeraltı su kaynaklarının azalması söz konusu olabilecektir. Kontrolsüz, plansız ve eksik bilgi ile yapılan muz üretimi birkaç yıl sonra ekili alanların çoraklaşmasına ve verimsiz alanlara dönüşmesine neden olacaktır. Örtü altı üretim iklim ve toprak açısından uygun değildir. Bölgedeki arazilerin doğal dengesinin bozulması olasıdır” ifadelerine yer verildi. Bildirgede, sermayenin muz yetiştiriciliğine ilgisinin arttığı ancak yatırımcının eksik bilgiye sahip olduğu vurgulandı.

KONTROLSÜZ YETİŞTİRİCİLİK SERALARIN TERK EDİLMESİNE NEDEN OLUR

Açıkta muz yetiştiriciliğinin riskler barındırdığı belirtilen bildirgede, “Dolayısıyla örtü altı yetiştiriciliği ön plana çıkmaktadır. Ancak kontrolsüz örtü altı yetiştiriciliğinin büyümesi belirli bir süre sonra seraların terk edilmesine neden olabilecektir. Örtü altı üretim açıkta muz üretimine kıyasla daha fazla dikkat gerektirir” ifadelerine yer verildi.

MUZDAKİ ARTIŞ DOĞAL ÜRÜNLERİN ÜRETİMİNİ BALTALAR MI?

Muzun bölgenin doğal ürünleri olan turunçgiller gibi ürünlerin üretimini baltalayabileceği uyarısında bulunulan sonuç bildirgesinde, “Bazı kesimler muz üretiminin korunmasına devam edilmesi gereğini belirtmekte, bazı kesimler doğal dengenin bozulacağını belirtmektedir. Bazı kesimler muz üretiminin bu hızla artırılmasını doğru bulmamaktadır” denildi.

ÖRGÜTLÜ MUZ ÜRETİMİ İÇİN KOOPERATİFLEŞME ÖNEMLİ

Muz yetiştiriciliğiyle ilgi bir veri tabanı hazırlanması, sektörde yer alan üretici ve üretici adaylarının bilgilendirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, muz üretimi yapan bölgelerde uygun muz türlerinin tespit edilmesi gerektiğine de işaret edildi. Bildirgede, örgütlü bir muz üretimi için bölgesel kooperatifleşmenin önemine dikkat çekilirken, “Hollanda hem muz ithal ediyor hem de muz ihraç ediyor. Bunu kooperatifler mezat sistemlerinden yapıyorlar. İncelenmesi yarar sağlayacaktır” denildi.

TAŞIMAYA ELVERİŞLİ OLMAYAN ÇEŞİTLER FARKLI DEĞERLENDİRİLMELİ

Türkiye’de muz üretiminde AR-GE faaliyetlerine öncelik verilmesi, doku kültürü ile yetiştiriciliğin sağlanması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Nakliye koşullarına elverişli olmayan muz çeşitleri ticari anlamda farklı alanlarda değerlendirilmelidir. Bu alanlar muzlu içecekler, muz kolonyası, muz sabunu, muz cipsi, muz lifinden elde edilen ürünler olarak sayılabilir” görüşüne yer verildi.

MUZ ÜRETİMİNDE KADINLARIN YOĞUN EMEĞİ VAR

Muz üretiminde ciddi bir kadın emeğinin söz konusu olduğu belirtilen bildirgede, iş sağlığı ve güvenliği, işçi hakları, kadın istihdam ve refahının iyileştirilmesi gibi konularda küresel standartların sağlanması gerektiğinin altı çizildi. Bildirgede, muz işleme ve paketleme ile ilgili standart bir uygulamanın geliştirilmesi, Türkiye’de bulunan muz üreticilerin ülke iklim coğrafi yapısına uygun bir veri tabanı oluşturulması gerektiği de kaydedildi.

ÇANDIR: ‘ÇALIŞTAY MUZ ÜRETİMİNDE YOL GÖSTERİCİ NİTELİKTE’

Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Muz E-Çalıştayı’nın muzun üretiminden, ticaretine kadar birçok alanda yol gösterici nitelikte olduğunu belirtirken, çalıştaya katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, yatırımcı ilgisi artan muzun geleceğiyle ilgili Çalıştay’da önemli tespit ve uyarılarda bulunulduğunu belirtirken, planlamada bunların önemle dikkate alınacağını kaydetti.

ADIYAMAN, ELAZIĞ, KONYA VE AFYONKARAHİSAR’DA MUZ ÜRETİLİYOR

Muz E-Çalıştayı’nda konuşan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Büyüktaş ise muz üreticilerine uyarılarda bulundu. Türkiye’nin yıllık muz üretiminin 750 bin tona yaklaştığını, üretim alanının da 110 bir dekara ulaştığını dile getiren Büyükbaş, Bankalar ve tarım kredi kooperatifleri tarafından verilen düşük faizli yatırım kredileri ile örtüaltı muz yetiştiriciliğinin teşvik edildiğini belirti. Düşük faizli ve uzun vadeli kredilerden yararlanan üreticilerin muz bitkisi hakkında çok fazla bilgisi olmasa da örtü altında muz yetiştirmeye başladıklarının altını çizen Büyüktaş, Aydın’dan Denizli’ye, Afyon’dan Ordu’ya, Elazığ’dan Muğla’ya, Adıyaman’dan Konya’ya ülkenin çeşitli yerlerinde muz yetiştiriciliğinin başladığına işaret etti.

ALMANYA’DAN GELİP MUZ YETİŞTİREN VAR

Almanya’dan gelip muz yetiştirmeye başlayanların da olduğunu da aktaran Prof. Dr. Kenan Büyüktaş, “Sırf devlet desteği nedeniyle yetiştiricilik bilgisi olmayan farklı sektörlerdeki insanların da örtüaltı muz yetiştiriciliğine yönelmesi ileride sorunlara neden olabilir” uyarısında bulundu.

MUZ ÜRETİMİNDE YILLIK YAĞIŞ VE ORTALAMA SICAKLIK ÖNEMLİ

Tropik iklim bitkisi olan muzun yıllık yağış miktarı 1000 ila 2000 milimetre arasında olduğu, yıllık ortalama sıcaklığın 26-27 derece, yıllık sıcaklık farkının ise 4-5 dereceyi geçmeyen mikro klima özelliği gösteren yerlerde yetiştiğini vurgulayan Büyüktaş, bu kıstasların sağlanamaması durumunda muz veriminin düşeceğini belirterek, “Bu nedenle, bütün bu koşulları bilerek ve bitkinin bu isteklerini karşılayan yerlerde veya bu koşulları sağlayan kontrollü ortamlarda yetiştiricilik yapılmalıdır. Her iki durumda da hem yetiştiricilik bilgisine hem de yetiştirme ortamı tasarım uygulama bilgisine sahip olmak ve tarım kuruluşlarının kontrolünde yapılması gerekir” diye konuştu.

PLANSIZ VE BİLGİSİZ YAPILAN ÜRETİMİN SONUCU DÜŞÜK FİYAT OLUR

Muz üretiminde planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kenan Büyüktaş, “Kontrolsüz, plansız ve bilgisiz yapılan tarımsal üretim, birkaç yıl sonra ya ürünün düşük fiyatla satılmasına neden olur” uyarısında bulundu. Plansızlığın ekili alanların çoraklaşmasına neden olabileceğinin de altını çizen Büyüktaş, “Tarımsal üretimde süreklilik sağlanamazsa, üreticiler kısa vadede planlanan amaca ulaşılamayacak, uzun vadede ise zarar etmeye başlayacaktır” dedi.

 

2508820cookie-checkBir yanda kuraklık tehdidi, bir yanda Adıyaman’da muz üretimi!
Önceki haberMilyonlarca insan açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya
Sonraki haber‘Bob’s your uncle’ yada ‘Kayınbaba’
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.