Hasta Bir Ruh Halinin Çözümlemesi
Günlük yaşamımızda öylesine kavramlar vardır ki, bazı olayları ve kişileri başka sözler ve açıklamalar ile kolay kolay tanımlayamayız. Bu kavramlar öyle derin anlamlar içerir ki, söz konusu olay ve kişileri tanımlamak için biçilmiş kaftandır.
Ülkesine düşman olan dış güçlerle kendi ülkesi aleyhine aktif bir çıkar ilişkisine giren ve ülkesi aleyhinde faaliyetlerde bulunanlar için “İşbirlikçi” kavramı geliştirilmiştir.
İşbirlikçi kavramı, işbirliği yapan, bir işi başkalarıyla birlikte gerçekleştiren anlamına gelmez. Yaşadığı, doğduğu, bütün nimetlerinden yararlandığı, varlık nedeni olan ülkesinin aleyhine ve ülkesi için kirli ve karanlık emelleri olan kişiler ve ülkeler yararına etkin faaliyetlerde bulunmak eylemi, işbirlikçiliği anlatır.
İşbirlikçi, kendi ülkesine, devletine, halkına, ailesine, yakınlarına, dostlarına karşı başka ülkeler ile işbirliği içinde olan zavallıdır. Bu anlamda, kendisine saygı duymaz. Kendisine saygı duymadığı için de hiç bir “değer”i yoktur. Değerleri önemsemez, ikiyüzlüdür, tutarsızdır, güvenilmezdir ve kelimenin en gerçek anlamıyla haindir.
İşbirlikçi korkaktır, ama eline bir fırsat geçtiğinde en gaddar insanlardan birisi oluverir. İşbirlikçi, emrine girdiği güçlerin işaret ettiği kişilere ve kurumlara saldırmak konusunda, ülkesi aleyhine çalışmak konusunda, ülkesindeki her türlü değeri yıkmak konusunda inanılmaz heveslidir. Bu konuda uzmanlaşmıştır.
Zavallı insanlar olan işbirlikçiler kimseye de güvenemezler. Çünkü, işbirlikçilikleri ortaya çıkınca toplumdan dışlanırlar, yüzlerine bakılmaz, işbirliği yaptığı ülkelerin edindirdiği “sahte” saygınlıkları tükenir, bütün makam ve mevkilerini kaybederler. Bu nedenle de işbirliği yaptığı güçlere ölesiye bağlıdırlar. Dostları yoktur. Diğer işbirlikçilerle “zorunlu ve çıkarsal” bir bağları ve dayanışmaları vardır.
İşbirlikçi dayanışması olarak bilinen başka bir kavram vardır. İşbirlikçi, kendisi gibi işbirlikçi olan bir dostuna ya da arkadaşına karşı yapılan ithamlara ve hareketlere inanılmaz mantıksız yöntemlerle ve fevri tepkiler verir. Buna, “işbirlikçi dayanışması” denir. Aslında arkadaşını savunmaz, arkadaşında bulunan işbirlikçiliği savunur. Kabullenemediği, rahatsız olduğu, bir türlü sırtından atamadığı işbirlikçiliğe karşı söz söyleyen oldu mu deliye döner. Saldırır, kendini kaybeder, olmadık işlerin peşine düşer, kendisini adeta bilinçsizce heba eder. İçinde yaşattığı işbirlikçi ruhunun verdiği rahatsızlıkla yüzleşmemek için bunu yapmak da zorundadır.
Ne zor iştir işbirlikçilik : Düşmanın çıkarları için savaşmak, en yakınlarının açık ve toplu çıkarlarına karşı etkin faaliyetlerde bulunmak, emrine girdiği patronlarının direktiflerini itirazsız kabul etmek, sürekli saldırgan olmak, beslendiği kaba pislemek … Gerçekten de herkesin harcı değildir, “işbirlikçi” olmak.
Bu yazıyı okuyan okurlarımız, işbirlikçiliğin ne kadar alçakça ve onursuz bir iş olduğunu düşünürken, işbirlikçi ise bu yazıdan müthiş rahatsızlık duyar. Bu yazının intikamını almak için fırsat kollayacaktır. Bakalım ne zaman ve nasıl?
NOT : Bu arada, işbirlikçi, ateş olsa cirmi (cürmü değil) kadar bile yer yakamaz.
____________________
* Siyaset Bilimci Doç. Dr.
