Savaş üzerine kumar oynamak, buna denir sanırım.
Erdoğan’ın savaş naraları attığı kumardan bahsediyorum.
Kağıtları karan o, dağıtan o, eline iyi kağıt gelmediği zaman mızıklayan yine o.
Her halukarda, “kazan-kazan” üzerine oynanmaya çalışılan “ hileli” kumar bu.
Gücün kötü kullanımı.
Seçimleri kazanmak için barış sürecini “manivela” olarak kullanmaya kalkışan ve geride kalan 2.5 yıllık kazanımları ve barışa giden yolu kaybetmemize neden olan Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında tarihçiler ne yazar bilemem ama Kürtlerin ve Türklerin birlikte yaşamalarını “şimdilik” dinamitlediği ortada.
Çok yazık oldu geride kalan yıllara ve barış çabalarına.
Evet, yüzyılı aşkın süredir asimile edemediği bir halkı, ötekileştirmeye çalıştığı Kürtleri, yakıp yıkıp sonuca ulaşacağını sanan zihniyet, son 40 yılı da heba etti.
Ortak yaşam zemini kurulacağı anda neler oldu da savaş anaforuna kapıldık?
İşid- PKK- THKP-C denilen örgütlerin bir anda aynı potaya konması, adeta Türkiye’yi bu üç örgütün bölmeye çalıştığı iddiası sadece kandırmaca.
PKK ile 40 yıldır savaşıldı…
40 yıl içinde ülke bölünmedi de, tam da barışa bir adım kala mı PKK birden üç örgüt arasında anılmaya başlandı.
Ben üç ay öncesine kadar Rajova’daki gelişmeler, buradaki Kürtlerin ölüm kalım savaşı vermelerini Batı ve ABD’nin Kürt kantonuna destek vermesinin, bir gün PKK’nın da Suriye konusundaki desteği nedeniyle terörist listesinden çıkarma ihtimaliini bile aklımdan geçirir duruma gelmişti.
Amerika uçaklarını seferber etmişse, Fransa ve Almanya silah veriyorsa, Kuzey Kürdistan kucak açmışşa, PYD veya PKK bunun karşılığını görür diye düşünmeye başlamıştım bile.
Hele Almanya’nın açıktan desteği, PKK’yı adeta meşru güçler statüsüne sokacak nitelikte görülmesi, bu örgütün Türkiye içinde bir gün silahları bırakacağı izlenimi yaratmıştı bende.
Belki bu bir başlangıç olacaktı.
Ancak barışa giden yol siyasi erki kaybetme, iktidarı sürdürememe nedenleriyle tamamen politikaya kurban edildi.
Ne oldu da bir hafta içinde bölgede her şey tersine döndü?
Kim ve neden düğmeye bastı?
Neden eski olaylar gündeme getirilip temcit pilavı gibi eski haberler yeniymiş gibi servise kondu?
Bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok.
Bu ülkede Kürtlerin ve Türklerin bir arada yaşamalarını istemeyenler çok.
Kandan beslenen, tabuttan nemalanan çok.
Cenaze namazlarının artması karşısında ellerini ovuşturanlar da var.
Ne yazık ki tüm partiler, Kürtlerle barış içinde birlikte yaşamak amacıyla, bir araya gelemiyor.
Ne yazık ki bu sorun, “siyaset üstü” duruma getirilemiyor.
Ne yazık ki iktidar gücünü kaybetmeme uğruna, ufukta görünen kan denizinde kulaç atmaktan kaçınmıyor.
Ülke bir değil, bir çok bilinmeyene doğru sürüklenmek isteniyor.
Esasen ara rejime doğru sürükleniyoruz da, kimse fark etmiyor gibi…
