Blair, liderliğinin muhasebesini yaptı

Bir yıl içinde görevden ayrılacağını açıklayan İngiltere Başbakanı Tony Blair, bugün başbakan ve parti lideri olarak partisinin kongresinde delegelere son kez hitap etti.


Konuşmasında dokuz yıllık iktidarının muhasebesini yapan Blair, 1994’ten bu yana parti lideri sıfatıyla yaptığı konuşmalarda, “konferansın gündemine damgasını vuran karizmatik lider portresi” yaratmıştı. Başbakan salonu dolduran binlerce delege tarafından dokuz dakikayı aşkın süre ayakta alkışlandı.


“SORUNLAR KÜRESELLEŞTİ”


Blair bir saat süren konuşmasında, ilk olarak, dokuz yıl önce iktidara gelişlerinden bu yana siyasette değişenleri anlattı.


Geçmişin sorunları İngiltere kökenliyken, şimdi sorunlar küreseldi ve dolayısıyla daha karmaşıklaştı” diyen Blair, bu bağlamda, organize suç, iklim değişimi göç gibi unsurların yanında, terör tehdidinin de çözüm bekleyen sorunlar arasında saydı.


Aşırı unsurlarla mücadelenin “bir medeniyetler çatışması değil, medeniyet için verilen bir savaş” olduğunu savunan Tony Blair, küresel değişimlere batı değerlerinin öncülük etmesi isteniyorsa, batının adil ve tarafsız olduğunu göstermesi gerektiğini savundu.


Irak’a askeri müdahalenin terör tehdidini artırdığı eleştirilerini de yanıtlayan Başbakan, İngiltere bugün Irak’tan ya da Afganistan’dan çekilse, dünyanın daha güvenli bir hale gelmeyeceğini söyledi. İşçi Partisi’nin yorgun lideri, “Bu mücadele bence en az bir nesil sürecek. Bu mücadeleyi düşmanlarımızın terörden bizim sorumlu olduğumuz şeklindeki propagandasından kurtulmadan kazanamayız. Eğer şimdi çekilirsek, Irak’ı El Kaide’nin ve mezhep kökenli ölüm timlerinin eline bırakmış, Afganistan’ı da El Kaide ve Taleban’a iade etmiş oluruz” dedi.


“ABD’YE YAKINIZ ÇÜNKÜ…”


ABD ile fazla yakın olduğu gerekçesiyle eleştirilen ilişkisine de değinen Blair, “Küresel ticaret görüşmelerinden iklim değişikliğine, terörle mücadeleden Filistin sorununa uğrunda mücadele ettiğimiz hiç bir şey, ABD ya da Avrupa olmaksızın çözülemez” dedi.


Blair, “Şu anda kimilerinin sadece bu ittifakların bedelini gördüklerini biliyorum ama bunlardan vazgeçersek nüfuz, güç ve etki açısından İngiltere’nin kaybı çok daha ağır olacaktır. Bir ülkeyle aranıza mesafe koyarsanız onu kendinizden çok uzakta bulabilirsiniz” diye konuştu.


Blair görevde kaldığı süre içinde, enerjisini İsrail – Filistin sorununu çözmeye odaklayacağı taahhüdünde bulundu.


“İÇERDE REFORMLAR SÜRMELİ”


Partinin uzlaşmaz diye düşünülen, ekonomide verim ile sosyal adaleti bağdaştırma ilkesini hayata geçirmeyi başardığını söyleyen Blair, sağlık ve eğitim konusundaki reformların sürmesi, partinin seçmenlerinin desteğini korumak üzere kendisini yenilemesi gerektiğini vurguladı.


Konuşmasında parti mensuplarının ve ailesinin desteğinden övgüyle söz eden Blair, 1997’de partisinin iktidara gelişinden bu yana sağlanan ilerlemeleri sıraladı.


Blair, sağlık, eğitim, yönetim yetkilerinin bölgelere dağıtılması, eşcinsel hakları ve yoksullukla mücadele gibi sorunlar karşısında atılan adımları anlattı; İşçi Partisi’nin bir sonraki genel seçimi kazanmak üzere izlemesi gereken gündemi öne çıkardı.


Blair, üç dönem üst üste seçim kazanarak ülkede ender görülen bir siyasi başarıya imza atmıştı. Bunca yılın ardından görevden ayrılmanın güç olduğunu itiraf eden Blair, “ancak ülke için ve parti için doğru olan bu” dedi. Blair, arkasında bırakmak istediği yegane mirasın, partinin bir sonraki genel seçimi de kazanması olduğunu savundu.


BROWN’A ÖVGÜ


Başbakan’ın konuşmasında en merakla beklenen unsur ise, son dönemde bir iktidar çekişmesi içinde olduğu öne sürülen, sağ kolu durumundaki Maliye Bakanı Gordon Brown’dan ne gibi ifadelerle söz edeceği ve Brown’un yerini almasına açık destek verip vermeyeceğiydi.


Tony Blair, Brown’dan da övgüyle söz etti ve “Brown olmasaydı, İşçi Partisi’nin üç genel seçim zaferi mümkün olmazdı” dedi. Başbakan konuşmasında partiyi yenileme ve iç çekişmeleri önleme ihtiyacına vurgu yaptı.


15 yılı aşkın süredir işbirliği içinde çalışan ikilinin ilişkilerindeki gerginlik son dönemde iyice su yüzüne çıkmış, Başbakan görevden ayrılması baskılarından Brown kampını sorumlu tutmuştu.


Gordon Brown; dün yaptığı konuşmada Başbakan ile bir arada çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu söylemiş, Başbakan’ın eşi Cherie Blair’in bu sözlere “yalancı” diyerek yanıt verdiği öne sürülmüştü. Cherie Blair iddiaları yalanladı; Başbakan ise bunları alaycı bir dille geçiştirdi.


Blair, bitişik konutlarda oturdukları Brown için “En azından eşimin yan komşuyla kaçmayacağını biliyorum” dedi. (BBC)


AÇIK GAZETE: Dış politikada geleneksel denge politikasını çiğneyerek ABD’nin kuyruğuna yapışan ve AB içinde İngiltere’nin ABD’nin Turuva atı gibi görülmesine neden olan Başbakan Tony Blair, ABD Başkanı George Bush ile birlikte yarattığı uluslararası terörizmi büyüterek huzursuz bir dünyanın da mimarı oldu. Silah satıcıları, petrol şirketleri, Ortadoğu’ya üçüşen çokuluslu şirketler, silah sattığın Arap ülkeleri ile yoksul Afrika’nın eli kanlı diktatörleri seninle gurur duyuyor.


İLGİLİ HABER: Brown’dan, ‘Blair’in çizgisine devam’ sözü

794670cookie-checkBlair, liderliğinin muhasebesini yaptı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.