Etiyopya’daki açlığın önüne geçmek için para toplamak amacıyla rock yıldızlarının ortak düzenledikleri ‘Live Aid’ yardım konserlerinden tam 20 yıl sonra, şarkıcı Bob Geldof benzer bir organizasyon için harekete geçti.
‘Live 8’ adı verilen konser 2 Temmuz Cumartesi günü Philadelphia Benjamin Franklin Parkway’de verilecek. Philadelphia Inquirer’ın haberine göre, yardım konseri Londra’da da tekrarlanacak. Bu arada, ‘Live 8’ isminin, İskoçya’da zengin ülkelerin liderlerini bir araya getirecek G-8 zirvesine gönderme yapmak amacıyla seçildiği bildirildi.
Konserle ilgili ayrıntıların, önümüzdeki Salı günü Philadelphia ve Londra’da aynı anda düzenlenecek basın toplantılarıyla açıklanması bekleniyor. Geldof şarkıcılığının yanı sıra yıllardan beri Afrika’daki açlık ve yoksullukla savaşmak için bir şeyler yapılması konusunda dünyanın en zengin ülkelerine çağrıda bulundu.
13 Temmuz 1985 tarihinde yapılan ilk ‘Live Aid’ konserinde, Mick Jagger, Madonna ve Tina Turner başta olmak üzere pek çok şarkıcı yer almış ve Etiyopya için milyonlarca dolar para toplanmıştı.
1 MİLYON KİŞİ G-8 ZİRVESİNE YÜRÜYECEK
İngiliz şarkıcı Bob Geldof’un, Afrika’daki açlık ve yoksullukla savaşmak için düzenleyeceği ‘Live 8’ konserinden sonra, 1 milyon kişinin katılımıyla G-8 zirvesinin yapılacağı İskoçya’daki Gleneagles’e yürüyüş düzenlemeyi planladığı açıkladı.
İngiltere basınında yer alan haberlere göre, Geldof’un çağrısıyla konsere katılanlar tarafından yapılması planlanan yürüyüş, polisi ve güvenlik güçlerini alarma geçirecek ve G-8’e katılmaya gelen dünya liderlerinin güvenliklerinin sağlanması için büyük bir kontrol ağı oluşturulacak.
YILDIZLAR GEÇİTİ.
Bob Geldof’un düzenleyeceği konsere Rolling Stones, U2, Oasis, Madonna, Robbie Williams, Eminem ve Sting’in sahneye çıkması planlanıyor. Pink Floyd ve Spice Girls’ün konser için yeniden bir araya gelebileceği de öne sürüldü.
‘Live 8’ konseri 2 Temmuz Cumartesi günü Philadelphia Benjamin Franklin Parkway’de verilecek. Yardım konseri Londra’da da tekrarlanacak. Konserle ilgili ayrıntıların, gelecek Salı günü Philadelphia ve Londra’da aynı anda düzenlenecek basın toplantılarıyla açıklanması bekleniyor.
1985 yazında gerçekleştirilen ilk ‘Live Aid’ konserinde, Mick Jagger, Madonna ve Tina Turner başta olmak üzere pek çok şarkıcı yer almış ve açlar için milyonlarca dolar para toplanmıştı.
‘Live 8’ isminin, İskoçya’da zengin ülkelerin liderlerini bir araya getirecek G-8 zirvesine gönderme yapmak amacıyla seçildiği bildirildi.
BASININ YAKLAŞIMI
İngiltere’nin ciddi gazetelerinden The Independent gazetesi, 7 sayfasını Afrika’nın yoksulluğuna ayırdı. Gazetenin, Afrika’nın ekonomik ve sosyal yaşamına ilişkin çizdiği tablodan bir özet şöyle:
”Afrika’nın en yoksul ülkelerinde gelir düzeyi yüzde 25 azaldı. Dünyanın en zengin üç insanının sahip olduğu varlıkların değeri, dünyanın en yoksul ülkelerinde yaşayan 600 milyon insanın sahip olduğu varlıkların toplamından daha fazla… 2 milyar 800 milyon kişi, yani dünya nüfusunun yaklaşık yarısı, günde 1 İngiliz sterlininden biraz fazla, yaklaşık 3 Yeni Türk Lirası civarında bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Her yıl açlık ve önlenebilir hastalıklar nedeniyle 10 milyon çocuk ölüyor. Afrika’da AIDS virüsüne yakalanmış 25 milyondan fazla insan var… Yoksul ülkelere verilen her 1 dolar yardımın iki katı, adil olmayan ticaret engelleri nedeniyle zengin ülkelere gidiyor. Ve Afrika’nın dünya ticaretindeki payı yalnızca yüzde 1 oranında arttırılsa, geliri, kıtanın aldığı yardımın beş katı tutarına, yani 70 milyar dolara ulaşabilir.”
POP KONSERRİ SORUNU ÇÖZEMEZ
Aynı gazetede ”Pop konserleri sorunlarımızı çözemez” başlıklı yazısında Basildon Peta; Afrika’ya yardım için başlatılan girişimlerde çok önemli bir unsurun eksik oluğunu savundu.
Afrikalı yöneticilerin, ”halklarını kalkındırarak yoksulluktan kurtulmalarını sağlamak yerine, kendi halklarına karşı savaş yürüttüklerini” kaydeden Peta’nın yazısında şu görüşü dile getirdi:
”Sıradan insanlar yalnızca, caydırılarak ve yönlendirilerek liderlerini işbaşında tutmaları için önemli. Bu seçkinler, kıtanın zenginliklerinden çaldıklarıyla İsviçre bankalarındaki hesaplarını kabartırken, sıradan insanlar, bu seçkinlerin daimi siyasi ayrıcalıklarını korumanın araçları haline geldiler.”
