Geçen hafta Bodrum Belediyesi’ne yapılan operasyonla ilgili olarak Bodrum Belediye Başkanı DP’li Mehmet Kocadon ve aralarında Bodrum Belediyesi DP’li Meclis Üyesi Mehmet Feridun Özsert ile belediye görevlilerinin de bulunduğu 8 kişi çıkarıldıkları mahkemede tutuklanmışlardı.
İşte Fikret Karataş’ın Bodrum operasyonunda perde arkasını anlattığı köşe yazısı:
Elli beş gün sonra dönebildiğim köşemdeki yazıma bugün, Jacob Riis’in “taşı ikiye bölen vuruş” söylemiyle başlamak istedim:
“Çaresiz kaldığım zamanlar gider bir taş ustası bulur, onu seyrederdim. Adam belki de yüz kere vurur taşa ama değil kırmak, çatlak bile oluşturamazdı.
Sonra birdenbire yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki, taşı ikiye bölen son vuruş değil, ondan öncekilerdir.” Jakob Riis
İkiye bölünen taşın yerine, Belediye Başkanımız Sayın Kocadon’u yerleştirdim. Nasıl olmuştu önceki darbeler?
AKP Muğla İl Başkanı Mart yirmilerde partinin istişare kurulu toplantısında konuşuyor ve kesin yargı içeren şu lafları, özellikle üstüne basa basa özen ve dikkatle ediyor:
“Bakın çok net mesajım, kim üzerine alıyorsa alsın; iki ay süresi var. Bu iki ay içerisinde benim partime gelip hizmet etmeyen hiçbir Allah’ın kulu, bizim partiden aday olamaz kardeşim!”
Bu sitede yöntemine uygun ve güzel verilmiş bu haber üzerine biz de, “Net ve Sert Uyarı” başlıklı köşe yazımızın bir yerinde, “Böyle bir çağrı veya reste CHP’den kulak verecek çıkmayacağına göre… Muhatap Bodrum Belediye Başkanı olmuyor mu? İstişare toplantısının Bodrum’da yapılmasının nedeni bu. Bu sefer kurgu, Bodrum’u Tayyip Erdoğan’a sunma olgusuna benziyor. Belediye Başkanımız, iki aylık sürede durum değerlendirmesi yapıp, reste uyar mı? Göreceğiz…” demişiz.
Geçen süre iki ay 14 gün. Bu süreçte Başkan, “Ak Parti’ye sıcak bakıyorum !” demiş, AKP’nin İlçe Başkanı ve diğer yetkilileriyle Bodrum sorunlarını paylaşmış, bir zamanlar CHP içindeki “Yenilikçi” Sol’un liderliğine oynayan, epeyce de yol alan, sonra da siyaseten döneklik yaparak AKP tarafından bakanlıkla ödüllendirilen kişiye teşekkür ve övgüler düzen Başkanımız, demek ki, “üzerine yüz kez vurulan taş” olarak değerlendirildiğinin farkında olamamış. İlçe kongrelerinde uzun uzun kalması da işe yaramamış. Rest çekip tehdit edenler de taşa vurmayı sürdürmüşler ve 2 ay 14 gün sonra indirilen son darbeyle “taş yarılmış baştanbaşa”.
Konuyu ulusal medyadan, 50 gün zorunlu olarak kaldığımız İzmir’de öğrendik, geldiğimizin ertesi günü de daha beterinin tanığı olmanın üzüntüsünü yaşadık, yaşıyoruz ve bir süre daha yaşayacağa da benziyoruz.
Tanınan iki aylık süreden sonra geçen 14 güne, isteyen “bonus”, isteyen “kaloma” desin. Ama ne denilirse denilsin, butona basma tarihi önceden kesinleştirilmiş.
İktidar partisinin hiçbir kesiminden ses gelmiyor. Neden gelsin ki? Görülen o ki, ateşi tutmak maşaya bırakılmış.
Bu aşamadan sonra Başkanın uzun süre tutuklu kalacağına ve bir cezanın çekicisi olacağını sanmıyorum. Kendisini kurtarmak için Başkan aleyhinde paldımsız üfleme yapanların durumu kanıtlandığında Başkan özgür kalabilir; ama hâlâ AKP’ye sıcak bakmayı yeğlerse işte o zaman ulaştığı yüzde elli prestij, on beşlere hatta onlara kadar düşer.
“DP Başkana Sahip Çıktı” diye haber yapılmış. Elbette sahip çıkacak! Bu olgunun haber değeri yok, olmaması da en doğalı. “Daha önceleri neredeydiniz!” Yineleyelim ki, son duruma çok üzüldük. Hukukun her zaman gerçeğe ulaşmasına inandık, bu kez de inanıyoruz.
Bundan böyle, kim ve ne aparırsa aparsın, aslan gölgesi aranmayacağını umuyor ve bekliyoruz. Sonuç olarak, sıcak baktığı odakların elleri acıyıp yıpranmaması için ve halkın anlamayacağını umarak…
Son vuruşu kendileri yapmamış. Bu olay sonrasında da AKP’nin, “Bodrum’u Tayyip Erdoğan’a sunma” hareket, kurgu , istem ve çabası yine sonuçsuz kalacak!…
İLGİLİ YAZI: Bodrum Belediye Başkanı tutuklandı
NOT: Bodrum’da olup bitenler Bodrum Baskısı’nda izlenebilir… http://bodrumbaskisi.com
