Bor’un pazarı…

Dünya bor rezervinin % 63 ü ülkemizde…  ( 803 milyon ton ). Potansiyel değeri 9 trilyon Dolar… Milyon, milyar değil… Tam 9 trilyon dolar… İhtiyaç çoğaldıkça kazanacağı değeri kestirmek zor…


Ne işe yarıyor? Ulaştırma sektöründe, manyetik tren ile ulaşım teknolojilerinde, iletken ve manyetik teçhizatın yapımında, antifrizlerde, motor yağlarında, fren sıvılarında, araçlarda, uçaklarda hidrolik sıvılarda, halojen aydınlatmada, ( 32 millik Fransa ve İngiltere arasındaki tünel bu sistemle aydınlatılıyor). Yüksek teknolojide, kapasitör, transistör, yarı iletkenlerin üretiminde ve mikroelektronik teknolojilerde, ekonomiye geri dönüştürülen kağıtlarda kaliteyi ve parlaklığı artırmada, fiber optik kablo imalatında, lazer yazıcıların tonerlerinde, kamera ve fotoğrafçılıkta… Nükleer enerji kullanımında, nükleer artıkların korunmasında ( 2009 yılından itibaren ABD Enerji Bakanlığı kullanılmış nükleer yakıtların bor içeren camlarla kaplı paslanmaz çelik kaplar içinde Yucca Mountain’de saklamayı planlamaktadır), mikroskop ve teleskoplarda kullanılan cam tüplerde… Tıpta kanser tedavisinde ve ilaç sanayiinde, hafızanın kuvvetlendirilmesinde, algılamanın artırılmasında, el göz koordinasyonunun sağlanmasında ve  mafsal iltihaplarının tedavisinde etkili olduğu saptanmış durumda. Dezenfekte edicilerde, antseptiklerde, lens sıvılarında, parfüm imalatında, kemik gelişiminde, zırhlı plakalar, seramik plaka imalatında, kompozit fiberglass üretiminde… Endüstride, fiber cam tekstil alanında, ( bu ürünler uzay ve havacılık sektörü ile askeri alanda ve sanayiinin diğer birçok alanlarında kullanılmaktadır.) Şimdiden günümüz teknolojisinde yakıt alternatifi olarak kullanılabiliyor… Bor ile çalışan otomobil yapıldı ve bu konuya yönelik 600 adet farklı hazır proje olduğu ortaya çıktı… Yani borun yıldızı giderek parlıyor, hem de dünyadaki petrol rezervleri azalırken…


En stratejik önemi, uzay teknolojisinin ihtiyaç duyması… Dünya dışına açılıp, uzayda uygun ortamlarda koloniler kurma zorunluluğundaki dünyalılar için hayati bir anlamı var bu madenin… Gelecekte, hem de çok yakın bir gelecekte dünyanın bor gereksinimi kat be kat artacak… Ama dünyevi ruhanilerde geleceği görecek vizyon nerde?


Son günlerde Türkiye üzerine oynanan oyunların her zamankinden daha fazla yoğunlaşmış olmasının bunla ilgisi var mı acaba? Dört bir yandan kıskaca alınmamız bor yüzünden olabilir mi? Bu da ver kurtul politikasının son versiyonu mu?


Türkiye’yi ihya edebilecek olan, tüm dış borçlarımızı silecek, fakirliği bitirecek, dışa bağımlılığımızı giderecek, müreffeh rüya ülkeyi yaratabilecek  ve dahi 40 neslimizi rahat ettirebilecek olan bu servetimiz Amerika’lıların iştahını kabartmış durumda… Bor madenlerimizin sahibi Etibank’a biçilen fiyat sadece 40 milyon dolar… 9 trilyon nire, 40 milyon nire? Fiyatı biçen Amerika… Bir yandan da içerden klasik çalışmalarını arttırmış durumdalar… Yani B planı olarak başka türlü biçme sebepleri de var…


Türkiye’nin aslında dünya rezervlerinin daha da büyük bir kısmını elinde tutuyor olması söz konusu… Henüz kapsamlı arama çalışmaları yapılmış değil… Türkiye’nin bor rezervleri, bilinenin iki katına bile çıkabilir… Yani bir mefhuma fiyat biçilmiş…


Bor’un % 63 ü Türkiye’de, %10.3’ü ABD’de, %13.7’si Rusya’da, diğer rezervler ise Çin, Şili, Bolivya, Peru, Arjantin, Sırbistan ve İran’da bulunmakta.        


Ancak ABD, boru uzun süredir endüstrinin çeşitli alanlarında kullanmakta olduğundan, yakın gelecekte bor rezervlerinin tükenmesi tehlikesi ile karşı karşıya. Bu sebeple ABD, kalan bor madenlerinin bir kısmını “stratejik rezerv” ilan ederek çıkarılmasını durdurmuş durumda. Türkiye’deki bor madenlerinin kalitesi ABD’ dekinden yüksek.


Türkiye’yi kurtaracak bir kaynak olarak görülen borun dünya üzerinde şu andaki toplam ticaret hacmi yıllık sadece 1.2 milyar dolar olduğu için, büyüklerimiz tarafından böyle bir kurtarıcı sıfatı yüklenmiyor bora… Türkiye’nin bor tüketim miktarı, dünya üretiminin %1-2’si civarında olduğu için bugün biçilen rol ve verilen önem bu oranla sınırlı. Bu nedenle de gelecekteki gücüne yönelik bir vizyon yok… Türkiye’nin, dünya çapında bor üreticisi olmasına rağmen, bora dayalı ya da bor kullanan endüstrilerde tamamen dışa bağımlı olmamız ise çok trajikomik bir durum ve nasıl uyuduğumuzun delili…            


Yani kısacası, borun pazarı yeni açılıyor aslında… Ve pazar daha açılıp açılmadığının farkına varmadan kapatılıyor… Hem de çok ucuza kapatılıyor… Kimler tarafından?  En stratejik kaynağımıza göz diken stratejik ortağımız tarafından… Ülkeyi pazarlayanlar eliyle…


Uyanık olmamız lazım… Birilerinin bize, geçti Bor’un pazarı dememesi için… Yoksa Niğde’ye sürülecek eşekler çoğalır…


Kaynaklar :
Bor Bileşikleri Araştırmaları Türkiye bibliyografisi-TUBİTAK-MAM, Eti Holding Web Sitesi

697440cookie-checkBor’un pazarı…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.