İngiltere’nin iki aydan kısa bir zaman sonra AB’den ayrılacak olmasının, gümrük tıkanıklıklarına sebebiyet vermesi ve sterlinin değer kaybederek yurtdışından ithal edilen ürün masraflarını arttırmasından endişe ediliyor.
Bugüne kadar perakendeciler, online alışverişlerin yaygınlaşması ve azalan tüketici güveni nedeniyle, ürün fiyatlarını aşağıda tutarak daha fazla müşteri çekmeye çalışıyordu.
British Retail Consortium (BRC) tarafından açıklanan son verilere göre, perakende dükkanlarındaki ürün fiyatlarında, yaklaşık 6 yıldan bu yana görülen en büyük artış meydana geldi.
BRC verileri, İngiltere’deki perakendecilerde satılan ürün fiyatlarının ocak ayında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,4 oranında arttığını gösteriyor.
Bu artışın, Nisan 2013’den bu yana görülen en büyük artış olduğu belirtildi. BRC tarafından yapılan açıklamalarda, son 4 ayda ürün fiyatlarının kademeli olarak artmasına rağmen, fiyatlardaki yukarı yönlü baskının hafiflemekte olduğu ve tüketicilerin enflasyon konusunda fazla endişe etmemeleri gerektiği ifade edildi.
Fakat, İngiltere’nin 29 Mart’ta Avrupa Birliği’nden anlaşmasız olarak çıkması halinde bu durumun değişeceği belirtiliyor.
BRC Başkanı Helen Dickinson, anlaşmasız Brexit’in haftalık alışveriş listelerindeki birçok ürünün fiyatını yükselteceğini söylüyor.
Anlaşma olmadan Avrupa Birliği’nden çıkılmasının, gümrük kontrollerinde tıkanıklığa ve sterlinde değer kaybına yol açmasından endişe ediliyor.
Bu durumda yurt dışından ithal edilen ürünlerin maliyetinin artması ve perakendecilerin de bu maliyet artışlarını müşterilerine yansıtarak, ürün fiyatlarını yükseltmesi bekleniyor.Son yıllarda cadde üzerindeki perakende dükkanlarının yaşadığı krizin de giderek yoğunlaştığı görülüyor. Guardian gazetesi tarafından yapılan bir analize göre, İngiltere ve Galler’de son beş yılda 12 dükkândan biri kapandı.
İngiltere genelinde bu krizden etkilenmeyen bölge kalmadığı ve hem kuzey hem de güney bölgelerinde birçok dükkânın kepenk indirmek durumunda kaldığı belirtiliyor. Verilere göre, 2013 yılından bu yana en çok kıyafet mağazalarında kapanma meydan geldi. 2013’ten beri 750’den fazla kıyafet mağazasının kapandığı ve bu mağazalarda çalışan 383 bin kişinin işini kaybettiği görülüyor.
Bunun aksine, kuaför ve güzellik salonlarının sayısında artış yaşandı. Şehir merkezlerinde ekstra bin kuaför ve güzellik salonunun açıldığı görüldü. Bu durumun, tüketicilerin şehir merkezlerini ne şekilde kullandığına yönelik değişimin bir göstergesi olduğu ifade ediliyor. Bunun yanında, restoran zincirleri de krizden kötü etkilenenler arasında.
Uber Eats ve Deliveroo gibi evlere ‘take away’ teslimatı yapan firmaların yaygınlaşması ve piyasada kalabalıklaşma görülmesi, bazı restoran zincirlerine darbe indirmiş durumda’ye aktardıkları temettü sıfır oldu.