Hani sorarlar ya, “Sizin oralara bayram geldi mi” diye… Bayram Londra’ya geldi. Biz gördük ve sayfasını da yaptık… Tottenham’da Afganistanlı göçmenlerin gittiği camide fotoğraf çektim. Ülkeleri ABD ve İngiltere’nin başı çektiği NATO tarafından işgal edilen Afganlıların gurbetteki bayramlaşması izlemek hüzün vericiydi.
Adından başka hiçbirşeyi işçilerden yana olmayan İşçi Partisi hükümeti dev finansal kuruluşları kurtarırken, yalnız annelerden yardımı kesmeye çalışmalarını sayfalarımıza aldık. Başbakan’a yakınlığı ile bilinen İşçi Partisi Enfield Milletvekili Joan Ryan’a da toplumumuzdaki esnafın kan ağladığınıbelirtip neden kriz yardımlarının bize bir türlü ulaşamadığı sorduk. Ryan’ın politik yanıtını sayfa 7’de okuyacaksınız. Göçmenlerin evlenip, eşini ülkeye getirme yaşı da 18’den 21’e çıktı. İşçi Partisi yine bir göçmen karşıtı yasayı sessiz sedasız uygulamayı koyuverdi. Bu haberi de başarılı avukat İrfan Çangatin’in yorumundan sayfa 5’te okuyacaksınız.
Savunma Bakanı Vecdi Gönül kendisini nasıl savunacak bilmiyorum ama Brüksel’deki sözleri Avam Kamarasında ‘BM Soykırım Konvansiyonu’nun 60’ncı yıldönümünü nedeniyle yapılan toplantıda İngiliz, Kürt ve Ermeni konuşmacılar tarafından eleştirildi. Haberi sayfa 6’da değerlendirdik. Ayrıca Londra’daki Türk dünyasının “Türk Dünyası Kültürel Forumu – Turkic Forum” adı altında siyaset yapmadan kültürel etkinliklerde biraraya gelme ve birbirlerini tanıma girişimini aynı sayfada okuyabileceksiniz.
Bu hafta size iki başarı hikayesi sunuyoruz. İlki bizim toplumumuzdan. 13 yıl önce Adana’dan borçlanarak Londra’ya gelen elektrik teknisyeni Hayri Gül, İngiltere’nin en büyük makine halısı ihracatcısı ve dağıtımcısı şirketi Diamondkey’i yaratmasını… İkincisi de yoksul Hintli Mulchandani ailesinin yine İngiltere’nin en büyük içki dağıtım şirketi Imperial Cash&Carry’yi kurmalarını… Topluma örnek olacağını düşündüğümüz için bu tür haberleri yapmayı sürdüreceğiz…
“Saçları ağarsa da gözleri hala kara” başlıklı söyleşimizde 78 kuşağının daha iyi bir yaşam mücadelesinde bıkmadan, usanmadan, yılmadan mücadeleye devam ettiklerini göreceksiniz…
“Türkçe konuşan toplumun ‘İlk’ ve ‘En’leri”nde yine basını işledik. Dostum Ender Erturan’ı 27 yaşındayken 1996’nın 26 Ağustos’unda bir uçak kazasında yitirmiştik. Toplumumuzun unutmaması gereken isimlerdendi… İlk foto muhabiri ve ilk fotoğraf stüdyosunu kuran Salih Adalıer’in Green Lanes deki Kıbrıs Stüdyosu’nda mütevazi bir iş yaşamı var… Bir zamanlar plastik çiçekli düğünlerde şipşak fotoğraf da çeken Salih Adalıer, boynundan hiç çıkarmadığı fotoğraf makinesi ile toplumumuzun yarım asırlık tanığı. Salih abimiz Uzun ömürlü olsun… Haftaya ne var diye sorarsanız, “sürpriz” derim… Toplumumuzda “ilk” ve “en”leri biliyorsanız bizi arayın köşemize alalım…
İngiltere’deki kriz haberleri, Türkiye’de Alevi’lerin demokratik hak arayışı, Yunanistan’da polis kurşunuyla ölen genç için yapılan protestolar, KKTC’deki kronikleşen elçi krizi gündeme damgasını vuran olaylardı. Rum Kesimi’nde terketmeye zorlandıkları evleri yıkılan Yağmuralanlılar’ın AİHM’deki hak arayışını dernek başkanı Esat Mustafa’ya sorduk. O da yanıtladı…
Gündem UK’i eşinize dostunuza tanıtmanın bizim için en iyi desteklerden biri olduğunu lütfen unutmayınız… Haftaya iyi haberlerde buluşmak üzere…
