Sonra kendinizi tanıttınız: “Ben Küçük Oteller kitabının yazarı Sevan Nişanyan; sizin benim kitabıma girmeniz lazım” dediniz, “Sizi benim kitabıma almak için daha evvel de uğramıştım fakat size ulaşamadım” diye eklemiştiniz.
Sonra Türk Evi’nin fotoğraflarını çektiniz. “Kitap yayınlandığı zaman 200 – 250 dolar ödeme yapmanız lazım” dediniz ve biz de kabul ettik.
(Biz zaten çeşitli rehber kitaplarında bulunuyoruz. Örneğin: The Turkey Guide by Adam Peck and Manja Sachet; Guide du Routard; The Rough Guide; Neon (Michelin); Lonely Planet. İsmini hatırlamadığımız birçok rehber kitapta da bulunuyoruz).
Biz bu arada sizi tanıdığımız için, memnun olduk. Eşimize dostumuza, Küçük Oteller kitabına girdiğimizi söyledik.
Kitabınızın ne zaman piyasaya çıkacağını, bir mail ile bize, 2004 senesin mart sonunda bildirdiniz. Hatta “8 Nisan’da Almanya’da piyasada olacak” diye bilgi verdiniz. Almanlar bizim gibi değil, altı ay evvel piyasaya çıkış tarihini ilan ediyorlar.
Kitabınızı satın aldık. Evimizin kitabınızda yer almadığını görünce hayretler içinde kaldık. Bu vesile ile bazı Alman dostlarımıza da sayenizde yalancı çıktık. Sizden ricam, bir açıklama yapmanız gerektiğidir. Zahmet buyurup bizi bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Sevgi ve saygılarımızla, 19.05.2004
Hayırlı sezonlar, Selma – Önder Elitez,
TÜRK EVİ
KALKAN, ANTALYA
Tel.: 0242-8443129
Fax.: 0242-8443492
www.kalkanturkevi.com
PS: Bu mektubuma cevap almayınca, Sevan Efendi’ye ulaşmak için defalarca telefonla aradım ve her defasında atlatıldım. Günün birinde Müjde Hanım’la konuşmak şerefine nail oldum. Bir sürü martaval dinledikten sonra, Müjde Hanım’a “Bu adam (Sevan N.) bana kendisi geldi, Küçük Oteller kitabında yer almamız gerektiğini söyledi” dediğimde “Beyefendi ‘Bu Adam’ dediğiniz benim kocam” dedi. Ben de kendisine, kocasının adam gibi adam olduğunu zannettiğimi söylemiştim. Adam ilk önce yazılan mektuba cevap verecek. Nerde kaldı böyle adamlar? Vardı zamanında bir yerlerde, şimdilerde var mıdır acaba?
“Adam gibi adam” olmak, çok kolay olmasa gerek. Acaba ben adam gibi adam mıyım?
Olmasam bile olmaya çalışıyorum. Deneyenler var mıdır adam gibi adam olmayı, ben deniyorum, sizler de deneyin, ne çıkar ne kaybedersiniz ki?
Adam gibi kadınlar vardır hani, her zaman söyleriz. Vallahi ne kadın be, erkek gibi kadın!
Çok adamlar, çok kadınlar tanıdım…
Kadınlar tanıdım onlarla kadın kadına sohbetler yaptım. Kadınlar tanıdım erkek gibi sohbetler yaptım.
Adam gibiler, insandılar hepsi dört dörtlük değildiler, ben de dört dörtlük olamadım, çok zor kusursuz olmak. Ama yakınlaşmak zor olmasa gerek insanlığa, saygı duymak, sevgi duymak, kırmamak insanları bu ölümlü dünyada.
Hele hele dışkısını çocuklarının annesinin üstüne dökmek! Adamlığın neresine sığar? Sonra kalkıp bu adam “Yanlış Cumhuriyet” diye kitap yazarsa, adama sormazlar mı? Sevan efendi! Sen kim oluyorsun da Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete “ Yanlış Cumhuriyet” diyebiliyorsun. Bu kitap içinde dışkılar var mı diye düşünmez mi insan?
Yok, efendim bu kitap çok evvel yazılmışmış “Hrant Dink” öldürüldükten sonra yayınlamaya karar verilmişmiş falan filan. Hrant Dink adam gibi adamdı, yok yere öldürüldü, ama cenazesi adam gibi kalktı. Ben ne Ermeniler tanıdım kadını ve erkeği adamdılar. Merak edersen, Açık gazetede Hrant’ın ölümü üzerine yazdığım yazıyı okuyabilirsin.
Adamlarla adam olmayanları karıştırmamak lazım sayın okuyucular. Ayşe Arman ve Hıncal Uluç hakkınızda iki satır yazınca adam olunmuyor, siz kendinizi “Adam” olmuş zannediyorsunuz. Hepsi bu… Adam olacak çocuk..!!!!!!!!
“Adam olmayacak adam dışkısından belli olur”
Ben almayacağım, alanlar buyursun Arşak Palabıyıkyan Efendi!!! …
