Bu ülkede gökbilimci olmak…

Hani varlıklarıyla bütünleştirdikleri, o meslekte çalışmadan olamayacakları bir anlamda varlık sebepleri…


İşte kanımca astronomluk da böyle mesleklerden, eğer çok para kazanmayı, yaşarken bol kazançlı getirisi olan, çalıştıkça mesleki kariyerinizdeki yükselişinize bağlı olarak önemli maddiyat elde edeceğinizi ve böylece iyi bir hayat süreceğinizi düşlerseniz çok yanılırsınız…


Sizinki, dünyada yaşarken başka alemlerin düşünü kuran bir filozof, evrenin derinliklerinde yol alan bir gezgin,  yıldızdan yıldıza yol alan kozmik bir fosil araştırıcılığıdır…


Evinizin balkonundan istediğinizde gökyüzüne oradan da uzaya süzülüvermektir… 


Bir çeşit evrensel arkeologluktur, bu mesleğin bence en büyük handikabı da budur işte; yani hem zaman olmaması…


Çünkü teleskopunuzla gözlediklerinizin geçmişine bakmaktasınız, yıldızlar bizden çok uzakta olduklarından ışıklarının bize ulaşması yıllar almaktadır, ne kadar uzaktaki cisimlere bakarsanız o kadar geçmiş zamanlara ait gökcisimlerine bakmış olursunuz…


Gökbilimci olmaya soyunmak için öncelikle ve kuşkusuz gökbilimini (astronomi) merak etmek, sevmek ve ilgi duymak gerekir her meslekte olduğundan belki de daha çok… 


Peki adım adım gidelim…



Önce nedir gökbilim?



Meydan Larousse’ta şunlar yazıyor: “Etrafımızı çevreleyen evreni, (gezegen, kuyrukluyıldız ve yıldız, göktaşı, yıldızlar arası madde, gökada ve gökadalar arası madde gibi her çeşit gökcismi) konu olarak ele alan ve bu cisimlerin bileşimlerini, birbirine oranla konumlarını, hareket kanunlarını, oluşumlarını, bugüne kadar geçirdikleri değişikliklerin yanı sıra gelecekteki evrim kanunlarını belirtmeye çalışan, en eski ve insan düşüncesinin gelişmesine en çok katkıda bulunmuş bilim dalı”..


Gökbilimci içinse: “Gökcisimlerinin hareket ve yapıları üstüne hesap ve incelemeler yapan uzman, astronomi bilgini”…


Diyelim ki yukarıda kısaca tanımı yapılan bilim dalına karşı aşırı ilginiz var ve kafanıza
koydunuz bunun eğitimini alacaksınız, duyduğunuz salt bu merak yeter mi?


Tabi ki yetmez daha lise dönemlerinde kendinizi sayısal ağırlıklı yetiştirmeniz şart..


Hatta daha öncesinden kendinizi test etmeniz gerekir; araştıran, sorgulayan, ince eleyip
sık dokuyan, gözlemci, kuşkucu, analiz edici yönleriniz var mı diye…


En önemlisiyse ÖSS sınavında bu okumak için yanıp tutuştuğunuz tercihinizi kazanabilmeniz…



Üniversiteleri tanıtan kitapçıklarda nasıl geçiyor?



“Astronomi Ve Uzay Bilimleri:


Bu programın amacı, uzaydaki gökcisimlerinin nitelik ve nicelik bakımından özelliklerini araştırıp incelemeler yapabilecek ve ileri teknolojinin bu çalışmalarda kullanımını gerçekleştirebilecek nitelikteki teknik insan gücünü yetiştirmektir.


Astronomi, astronometri ve astrofizik şeklinde iki ana bilim dalına ayrılır. Astronometri, evrendeki gökcisimlerinin hareketlerini, genel özelliklerini ve konumlarını incelerken, astrofizik ise gökcisimlerini fiziksel özellikleri bakımından inceler. Astronomlar çalışmalarını optik teleskopla yerden ve uzaydan sürdürürler”.


Kitapçık aceleye gelmiş herhalde:) astronometri değil astrometri olacak bir de astronomlar sadece optik teleskoplara (gözün gördüğü bölge) bağlı kalmazlar örneğin; X-ışın, gama-ışın ya da radyo teleskoplarla da çalışırlar…


Ve uzaydan çalışmalarını sürdürmezler (uzayda çalışanlara astronot denir) ancak uzaydan uydular,uzay teleskopları ya da uzay istasyonları tarafından alınmış veriler üzerinden de çalışabilirler…


“Lisans Eğitimi ve Süresi:


Lisans eğitimi sırasında öğrencilere temel fizik ve matematik derslerinin yanında astrofizik, istatistik, astronomi, güneş fiziği, gök mekaniği, küresel astronomi, astronomi tarihi vb. bölüm dersleri okutulmaktadır. Ayrıca uygulamalı dersler çeşitli rasathanelerde yapılmaktadır.


Mezunların Ünvanı ve Çalışma Alanları:


Mezunlarına Lisans Diploması ve “Astronom ve Uzay Mühendisi” unvanı verilir.
Ülkemizde uzay teknolojisi henüz gelişmemiş olduğundan bu bölümün mezunlarının çok cazip iş bulma olanakları yoktur. Mezunların iş olanakları, üniversiteler, üniversitelere bağlı gözlem istasyonları ve rasathanelerle sınırlıdır”.


Gördüğünüz gibi “Uzay Mühendisi” unvanı da veriliyormuş uzayın mühendisliği nasıl olacaksa bu ünvanı hangi üniversite veriyor merak ediyorum ama cazip iş bulma olanakları yokmuş!


Şuna kısaca ‘mezun olduğunuzda iş bulmayı fazla ümit etmeyin’ deseler ya…


Bu nedenle eğer bu bölümü tercih ederseniz bitirmenin de ilave zorluklarından sonra (çünkü yoğun matematik ve fizik okumakla karşı karşıyasınız ve eminim ki bu dersler öğrencilerin lisedeyken en sevmediği derslerdendir) büyük bir olasılıkla başka bir işten hayatınızı kazanmak durumunda kalacaksınız, bunu baştan bilin, hazırlıklı olun, ancak yurt dışına yeni mezun, parlak bir öğrenci olarak lisans sonrası için gidebilirseniz işler değişir, o da ayrı bir konu…


Dönelim başa; bölümü iyi bir derece ile bitirdiniz iş arıyorsunuz diyelim, özel sektörde hiç aramayın çünkü özel sektörde astronomlara şimdilik bir iş alanı yok gibi…


Bir çok ülke dakika  başı uzaya çeşitli amaçlı uydular gönderirken siz bu gelişmelere ilgi fakat şaşkınlıkla bakarsınız bizde olamayacağını kanıksamışsınızdır bir kere…


Hatta bu özelleştirmeler furyasında Uzay’ın da özelleştirilebileceği aklınıza gelebilir…


Medyum, falcı ve astrologlar almış başını giderken bir de onlarla karıştırılma saçmalığı
yaşarsınız fazlaca, alaycılıkla karışık size astronot diyenler de cabası…


Üniversite birimlerinden ise her dönemde “kadro yok” sözünü çok sık duyarsınız, duyarsınız da yine bilmediğiniz nedenlerden ötürü! birilerinin, olmayan bu kadrolara geçtiğini görürsünüz…


Çünkü ülkemizin bilim ve teknolojiye verdiği öneme bağlı olarak geliştirdiği daha doğrusu bir türlü geliştiremediği Bilim Politikası’ndan ötürü böyle bir açmazda olduğunuzun farkında değilsinizdir kuşkusuz…


Örneğin 1979’da mezun olduğumda 40 kişi civarında olan bizim dönem öğrencilerinden sadece 3 (üç) kişi profesyonel olarak astronomi camiası içinde çalışabilme olanağı bulabilmişti,  yani o dönemlerden beridir sorun…
 
Çünkü bizim  “Bilim İnsanı” yetiştirme politikamız yoktur, diğer politik duygusal! kaygılardan olsa gerek nedense bir türlü sıra buna gelemez…


Yine de dişinizi sıktınız beklediniz, paradan yana kaygınız yok, salt astronomi bilimi
yapmaktan gözünüz başka bir şey görmüyor sonunda aranan kadro bulundu :)


Yani varsayalım iş buldunuz çook zor ya bu nerede olacak?


Yukarıda değindiğim gibi üniversitelerin birinde, çünkü rasathaneler de üniversitelerin
bünyesinde yer almakta (bir tek Tübitak Ulusal Gözlemevi, ‘TUG’ Tübitak bünyesinde bir kurum)…


Hele Kandilli Rasathanesi’ni hiç düşlemeyin oraya neredeyse 30 yıldır tek bir astronom
almıyorlar, yöneticiler gelmiş geçmiş hepsi yeminli herhalde, varsa yoksa deprem!!…


Ayrıca bir de yine Tübitak’ın bünyesinde yer alan “UZAY TEKNOLOJİLERİ ARAŞTIRMA GRUBU (UZTAG)”  adında bir grup var ama galiba ismi var cismi yok bir durumda…


Şurası da önemli, size bulunan kadro mutlaka şartlı şurtlu olacaktır…


Yani üniversitelerde öncelikle araştırma görevlisi olarak sözleşmeli, lisansüstü yapma ve
bitirme, sonrasındaysa doktora yapma koşuluyla çalışabilirsiniz, bugün için aylık maaş 800 Ytl civarında (bozdur bozdur harca)…


Lisansüstü ve doktora gibi çok yoğun ve zorlu; bilim sınavı, yabancı dil sınavı, tez hazırlama ve sınavları vs. gibi, üniversitede pek alışmadığınız tarzdaki çalışmalar sonrası da durumunuz meçhuldür çünkü bu kez de yardımcı doçentlik kadrosu konu olacaktır sizin için..


Yani taa lise döneminizden başlamak üzere her şey yolunda gider ve kadro piyangosu size gülerse doçentliğe kadar gerçekten zorlu bir yolculuğu göze almanız gerekmektedir…


Bu yolculuk sırası ve sonrası salt bilim yapacağınız anlamına gelmesin…


Oysa siz sadece gözlem ve araştırma yani astronomi yapmak istiyorsunuzdur belki hocalık hem sizin düşüncenize uygun değildir hem de böyle bir niteliğiniz yoktur, olur a…


Olmaaaz illa ki ve de kesinlikle hoca olmak zorundasınız çünkü bu kadrolar (yrd.doç, doç., prof.) üniversitelerde hocalık mertebeleri, üniversitelerin hiyerarşik kadro yapısıdır, memurların kıdem derecelerindeki seviyeler gibi…


Ne tuhaf değil mi?


Ee şimdi de ülkemizdeki üniversitelerin Dünya’daki ilk 500 üniversite içinde neden yer
almadığını merak ediyorlar!!! 


Siz de merak ediyor musunuz ? Her şey bu denli apaçık ortada dururken ben de buna şaşıyorum…


[email protected]


 

683900cookie-checkBu ülkede gökbilimci olmak…

4 YORUMLAR

  1. 11 yasindaki kizim gok bilimci olacagim diyor epeydir surekli uzayi gokyuzunu yildizlari arastiriyor isimlerini ezberliyor diger cocuklar gibi cizgi film izlemek yerine surekli arastirmalar yapip gezegenler icin fikirler soyluyor uzaylilarin varligina kesinlikle inaniyor ve beni de inandirdi mesela uzayda uzaylilarin yasamasi icin gerekli oldugunu sandigimiz suyun bosa aranmamasini soyluyor cunku uzaylilarinm suya ihtiyac duymayan varliklar oldugunu soyluyor gazdan atesten demirden ve bilmedigimiz bircok maddeden uzayli varliklarin oldugunu soyluyor mesela isinlanma cihazi nasil yapilir diye dusunuyor her gece o bikmadi ama ben biktim her gece anne buldum bu gece kesin buldum isinlanma cihazinin nasil yapilacagini diyor sacma seyler soyluyor onceleri yureklendiriyodum simdilerde he he deyip geciyorum çünkü sizin bu yazinizi okumuştum teleskop mikroskop aldirdi yillardir yildiz gezegen evren arastiriyor 2. Ci siniftan bu yana nolcak simdi ne yapicaz bu kizi

  2. benim en büyük hayalimdir gökbilimci olmak… araştırma yapar çözümler araştırır ve fikirler üretirim ama kimse bu mesleği seçmeme iyi yanaşmadı para olmadığını söylediler … olsun ben yapacağım 8 yaşından beridir kurduğum bu hayali gerçekleştireceğim sonucu ne olursa olsun… şu an 13 yaşındayım ve ansiklopediler okuyup Nasa’ya gidip Türkiye’yi gururla temsil etmek istiyorum… HERKESE HAYALLERİNDE BAŞARILAR…

  3. ben 13 yaşındayım ve gökbilimci olmak istiyorum yıldızlara uzaya merakım vardır ve amerikada okursam çok maaş alacağımı okumuştum bir sitede daha fakat bu yazıda çok istek kırıcı sözler gördüm ve çok üzüldüm ama ben yinede GÖKBİLİMCİ OLACAĞIM. birde bu yazıda şunu farkettim; türkiyede yok bu bölümler biliyorum ama insanların yolunu kesiyor biraz çabalarsanız türkiyeyide geliştirebiliriz denmemiş hep hayal umut kırıcı sözcükler bunlar. ama yinede insanların doğru bilgiyi almasını sağlamışsınız gökbilimci güzel bir meslek.:)

  4. aynen katiliyorum bede hep gok bilimci olmak istiyorum yazilarin yarisini okudum hayal kirikligi yasadim ama ben bu meslegi yapmayi istiyorum eger turkiyede bu meslek yoksa yine olmasin yabanci ulkede okunsun bence cunku onlar daha bilgili ve daha merakli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.