İNGİLTERE… Bu ne dünya kardeşim böyle

Yeliz’in güzel şarkısı dünyamızın şu an içinde bulunduğu durumu iyi özetliyor.

Devletler, toplumlar, gruplar ve bireyler olarak hepimizin yaptığı şeylerin çoğunda çıkarlar ön planda olduğundan dünyamızın karşılaştığı tehlikeler göz ardı ediliyor.

Burada Sezen Aksu’nun ölümsüz şarkısını da hatırlatmak gerekir. “Masum değiliz, hiçbirimiz”.

“Ülkeler laik oldukları hükümetler tarafından yönetilir” sözünü Fransız filozofu Joseph De Maistre söylemişti. Ne kadar doğru.

Yaşadığımız ülke İngiltere’ye bakacak olursak siyasetin ne kadar çirkin, siyasetçilerin ne kadar yozlaşmış olduklarını çok bariz bir şekilde görebiliriz.

Brexit’in gerçekleşmesine bir hafta kala Birleşik Krallık hükümeti hala politika oyunları oynamakta.

Siyasetçiler bu oyunu Brexit’in ülkeyi büyük bir uçuruma götüreceğinin bilincinde olarak oynuyorlar.

Efendim üç yıl önce referandum yapılmış da çoğunluk AB’yi terk etme kararı vermiş de, falan.

Referandumun herhangi bir yasal gerekliliği olmadığı, Thatcher ve Blair’den sonra en kötü Başbakan sıfatına laik Cameron’un referandumu partisinin çıkarları için uyguladığı, referandum sonucunun yapılan kampanya esnasında halka yutturulan yalanlar yüzünden ortaya çıktığı hep göz ardı ediliyor.

İktidardaki Muhafazakâr Parti olası bir seçimi kaybetme korkusu ile cesurca davranıp bu bedbaht Brexit kararını geri çekmiyorlar. Partisel ve kişisel çıkarları uğruna.

Ana muhalefet İşçi, Partisi de bu vahim durumu partisel çıkarlar uğruna kullanıp cesur bir tavır sergilemekten çok aciz.

Esasında yukarıda “dünyamızın karşılaştığı tehlikeler” derken tamamıyla başka konulardan, çevresel konulardan bahsetmek istiyordum.

Ancak tıpkı Brexit konusunda Britanya hükümetinin sergilediği tavır gibi, siyasetçiler kişisel ve parti çıkarlarını öne çıkarıp çevre felaketlerinin üzerine kararlılıkla yürümekten aciz kalıyorlar.

2018 Global Risk Raporuna göre, dünyamızın yüz yüze olduğu çevre riskleri, ekonomik unsurlardan daha fazla endişe arz etmektedir.

Bunların başında iklim değişiklikleri ve bunların neden olduğu aşırı hava şartlarının getirdiği felaketler gelir. Geçtiğimiz günlerde Mozambik ve Güney Afrika’nın diğer bölgelerini etkileyen kasırga ve sel felaketi bunların en yeni örneği.

Rapor, bu tür felaketlerin gıda üretimini etkileyip açlığa neden olabileceğini açıkça belirtiyor.

2018 Global Risk Raporunda belirtilen diğer önemli çevre riski hava ve su kirliliğidir.

Dünya Sağlık Örgütüne göre dünya nüfusunun %92si hava kirliliğinin hâkim olduğu bölgelerde yaşmakta, ve hava kirliliği dünyadaki ölümlerin %11.6 sına neden olmaktadır.

İngiltere’de bilimcilere göre yılda 40bin kişi hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar yüzünden yaşamlarını yitiriyorlar.

İngiltere hükümeti mahkemeye götürülen davaları hava kirliliğine karşı önlem yetersizliği yüzünden kaybetmektedir.

Yine 2018 Global Risk Raporuna göre su kirliliğinin en önde gelen nedenlerinden suda bulunan plastik kirliliğidir. Rapora göre dünyadaki çeşme suyunun %83’ünde mikro plastik parçacıklar bulunmaktadır.

Buna tarım ve endüstri alanlarından suya karışan kimyevi kirlilik eklendiğinde olayın insan sağlığı açısından ne kadar vahim olduğu gözler önüne serilir.

Tabi ki tüm dünya hükümetlerin çevre felaketlerini önlemek için siyasetler geliştirmeleri dünyamızın geleceği açısından çok önemlidir.

Ancak her ferdin de karbon ayak izini azaltmak için uygulaması gereken basit yöntemler vardır.

Bunlardan ilerideki haftalarda bahsedelim dilerseniz.

Tabiata karşı işlenen bir suçun intikamı, insan adaletinden daha zor olur. Dostoyevski

2283860cookie-checkİNGİLTERE… Bu ne dünya kardeşim böyle

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.