Gezi Parkı direnişinde “kırmızılı kadın” olarak tanınan Ceyda Sungur’a yakın mesafeden biber gazı sıkan çevik kuvvet polisi Fatih Zengin’in, yine aynı süreçte Sancaktepe’de polislerce dövülerek ateşe atılan Hakan Yaman’ın gözünü kaybetmesine neden olan polislere yönelik soruşturmanın da şüphelisi olduğu ortaya çıktı. Öte yandan idari soruşturma sırasında ifade veren bir komiser, görev süresince kendilerine çevik kuvvet kıyafeti verilmediğini, göreve çıkarken halı sahaya bırakılan kask, kalkan ve gaz maskelerinden aldıklarını beyan etmesi dikkat çekti.
Gezi direnişinde 3 Haziran 2013’te Sancaktepe’de polislerce feci şekilde dövülüp ateşe atılan ve gözünü kaybeden Hakan Yaman’ın polislerden şikayeti üzerine açılan soruşturmada ilginç bir gelişme yaşandı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şüpheli olarak ifade veren 34 polisten birinin Gezi direnişinin ilk günlerinde Gezi Parkı’nda yakın mesafeden sıkılan gaza maruz kalan ve kırmızı elbisesiyle fenomen haline gelen Ceyda Sungur’a gaz sıkan polis olduğu ortaya çıktı.
Şüpheli polislerin ifadelerine göre olay günü olan 3 Haziran 2013’te Sancaktepe Kaymakamlık civarında görevli olan 2 çevik kuvvet grubunda 2 tane ZET silahı (gaz kapsülü silahı) kullanan polis vardı. Bu isimlerden biri de kırmızılı kadın Ceyda Sungur’a yakın mesafeden gaz sıktığı için “görevi kötüye kullanmak” suçundan 2 yıla kadar hapsi istenen Fatih Zengin. Zengin, Hakan Yaman dosyasındaki şüpheli ifadesinde grupta ZET’çi olduğunu belirterek, olay günü Sancaktepe Kaymakamlığı önünde sabit durduklarını kaydetti. Zengin, bu esnada diğer çevik kuvvet gruplarının göstericilere müdahale ettiğini aktararak, “Benim bulunduğum grupta ya da yakınlarımızda müştekinin yaşadığı bir olay meydana gelmedi. Böyle bir olaya tanık olmadım. Grup olarak birebir herhangi bir göstericiye müdahalede bulunmadık” dedi.
Kendini tanımamıştı
Zengin, Sungur’a gaz sıktığı için yargılandığı davada ise panik havasına kapılarak gaz sıktığını belirterek, “Daha sonra basında kırmızılı kadına gaz sıkma haberlerini izlediğimde ilk zamanlar kendimi tanıyamadım. Sonradan o gün gaz kullananın ben olduğum, çalıştığım kurumum tarafından söylenmiş ve ilerleyen zaman sonrasında gaz kullanan kişinin ben olduğumu hatırlamaya çalışsam da bayağı zorlandım” demişti.
Kopya ifadeler
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren 34 polisten çoğunun kelimesi kelimesine aynı ifadeyi vermesi dikkat çekti. Polisler ifadelerinde TOMA’nın ardından caddede ‘süpürme’ denilen işlemi yaptıklarını söyledi. Öte yandan polisler kullanılan teçhizatın karıştığını bu yüzden bazı polislerin yanlış kask taktığını söyledi.
İdari soruşturma kapatılmıştı
Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Teftiş Kurulu İstanbul Bölge Başkanlığı tarafından yürütülen idari soruşturma ise 4 polis hakkında “yerde sürükleyerek suretiyle darp etmek, gözüne sert bir cisim sokulmak suretiyle kör etmek ve yanmakta olan ateşin içerisine atmak” eyleminin gerçekliğinin ispat edilemediği gerekçesiyle kapatılmıştı.
Kasklar rastgele takılmış
İdari soruşturma kapsamında bilgisi alınan bir komiser ise normalde Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü’nde görev yaptığını ancak geçici görevlendirme ile Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne gönderildiğini belirterek, görev süresince çevik kuvvet elbisesi dağıtılmadığını söyledi. Komiser, bu yüzden personelinin tamamının göreve sivil kıyafetle geldiğini kaydederek, gün içerisinde göreve çıkarken halı saha ortasına yığılmış olan kask, kalkan ve gaz maskelerinden alındığını, görev dönüşü malzemeleri tekrar halı sahaya bıraktıklarını ifade etti. Canan Coşkun / Cumhuriyet
