Xavier, yalancının mumu yatsıya kadar yanar misali her şey tek tek ortaya dökülüp gerçekler açığa çıkınca, ¨Bu kadarcık yalandan ne çıkar!¨ dedi. Bu kadarcık yalan dediği arasında Kongre’den Savaş Gazisi Özel Ulusal Madalyası aldığı da bulunuyordu.
Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin seçimlere bakan dairesi, Meksika kökenli ABD vatandaşı Xavier’in yalanları ifşa olunca, görevden el çektirilmesi için işleme başladı. Xavier, yalanlarına karşın pişkin bir şekilde görevine devam edeceğini, ¨zira seçilmiş olduğunu, atanmışların kendisine dokunamayacağını¨ söyledi.
Bölge Meclisine seçilmek için Xavier kendisini seçmene tanıtırken, Amerikan Deniz Piyadesi olarak 25 yıl görev yaptığını, iki kez helikopter kazası geçirip herkes kazada ölürken Rambo gibi tek başına kurtulduğunu, İran’daki elçilik işgali sırasında tek başına İran Devrim Muhafızları’nı yenerek elçilikte mahsur kalmış bir Amerikan generalini kurtardığını, birkaç kez madalya aldığını, bu madalyalar arasında ABD Kongre Madalyası’nın özel olarak kendisine verildiğini, aynı zamanda çeşitli savaşlara girip yaralandığını ama şimdi sapa sağlam olduğunu, Amerikan Buz Hokeyi takımında ise bir vakitler forvet oyuncu olarak şampiyonluğa imza attığını, lise diplomasını zar zor almış olmasına karşın en yükseğinden eğitim alıp başarılı olduğunu ve buna benzer daha nicelerini sıraladı.
Bütün bunları sorgulamayan ve körü körüne inanan Amerikan basını da kamuoyu oluşmasına bu yönüyle katkıda bulundu. Beş yıldan beri yalanlarını koruyarak görev yapan Xavier’in bunlardan hiçbirini gerçekleştirmediği ortaya çıkınca, öyle değil galiba böyleydi, yoksa şöyle miydi diye kıvırmaya çalıştıysa da yalancının evi yanmış kimse inanmamış misali yeni söylediklerine de inanan çıkmadı. Amerikan basını bugünlerde Xavier’in kuyruklu yalanlarını konuşuyor.
