Bu topraklar Eylül’de hep efkar kokar…

“Kendini bildiysen işte yol dedi/ Git garibim can yoldaşını bul dedi/ Kendini bilene malum hal dedi/ Bunları hep bana duyuran ana…”

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Anadolu toprak gönüllü insanların yurduydu. Maveraünnehr’den, Horasan’a, Rey’den Doğu Anadolu platolarına süren uzun yürüyüşün soluklandığı Orta Anadolu toprakları, Asya’nın kor ateş kızıl güllerinin de yeniden yeşerdiği bir coğrafya oldu…

İhtişam tutkunu Selçuklu sultanları, soylu Türkmen Beyleri, hırslı Moğol hakanlarını gördü Abdallar. Yalan dünyaya vermedikleri yüzlerini, yaradanın, yaradılanın sırlarına döndüler.

Zahiridekine bel bağlamayıp, batınidekine açtılar özlerini. Kendini yermeyi, ‘yar’ aşkının bir gereği bildiler. Melami olup, hırkalarını kendileri giydiler…

Yürüdüler…

Günü geceye, geceyi sabaha ulayıp bu coğrafyanın her karışını tezeneleriyle sürdüler…

Şimdi gebedir bu toprak, Çiçekdağı, Konya Ovası, Afyon bozkırları gebedir ağıt’a bozlağa.

‘Haymeana’ Ovasına gölgesi düşen turnalar yoldaşı kara leylekler…Seyyid Battal’ı, Üryan Baba’yı selamlayıp duran kara kartallar… Frig dervişlerini, Amorium’u, Hoca Nasreddin’i anlatıp duran tarla kuşları… Augustus’u Hacı Bayram’a, Tanrı Men’i Aziz Paul’a ulayan o ulu akış…

Ve zaman, Horasan’dan getirip bozkırın üstüne yaydı Kırtılları. Davulu zurnaya, düğünü bayrama bağladı. Bir telden bir gönüle, bir gönülden koca dünyaya yol eyledi Anadolu’nun orta yerini. Yürüdüler, acıyı bal, balı zehreyleyerek. Boz eşekleri, ala ‘habeleri’, kara gövdeleriyle ayın aydınlığında Anadolu’yu bozlak tarlasına çevirdiler. Son nefeslerine kadar, nefessiz kalıncaya kadar hep bir türkü havalandırdılar.

Bu yüzden bu topraklar Eylül’de hep efkar kokar…

Dünyanın üzerinde asalak gibi yaşayanların birbirini yediği zamanın ırmağında, dünyayı sırtına alıp dolaşan o Abdallardan biri de Neşet Ertaş’tı…

İnsanın topraktan geldiği, toprağın insandan öldüğü bu yalan dünyanın tek gerçeği olan sonsuz enerjiyi, ruhu bir çırpıda anlatıp gitti: “Aslı toprak bütün canlar hak dedi/ Canlar aynı candır ruhlar çok dedi/ Suçlu ruhtur canın suçu yok dedi/ Şu beni yanına çağıran ana…”

Toprak, heybesine alıp götürdü büyük ustayı. Götürüp sırlar deryasına kardı.

Gönül coğrafyamızın en güzel dağlarından beslenen ırmaklar gibi ruhumuza akıp duracak, zaman durdukça.

Hakka yürüyüşünün 7. yıl dönümünde bozkırın tezenesini saygı ve özlemle anıyoruz…

2337640cookie-checkBu topraklar Eylül’de hep efkar kokar…
Önceki haberTurizmde “Thomas Cook” korkusu: Oteller krize girebilir
Sonraki haberİNGİLTERE… Corbyn’in Sosyalist İşçi Partisi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.