Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bozkurt Kuruç ”Dünya Tiyatro Günü” nedeniyle yazdığı ”Tiyatro Bildirisi”nde, tiyatronun tüm sanatların birleşiminden oluşan bir sahne sanatı olduğunu söyledi.
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) tarafından 1961 yılında ilan edilen ”27 Mart Dünya Tiyatro Günü” pek çok ülkede ulusal ve uluslararası etkinliklerle tiyatro sanatını bir kez daha gündeme getirmeyi hedefliyor. ”Dünya Tiyatro Günü”nde dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusu, yönetmeni veya yazarı evrensel bildiri kaleme alıyor.
Uluslararası Bildiri 20’den fazla dile çevriliyor, pek çok gazetede yayınlanıyor ve tiyatro oyunlarından önce okunuyor. Ayrıca, televizyon ve radyo kanalları aracılığıyla 5 kıtanın her köşesindeki dinleyicilere ulaştırılıyor. İlk bildiri 1962 yılında Jean Cocteau tarafından yazıldı. Türkiye’de ise ilk ulusal bildiriyi Muhsin Ertuğrul yazdı.
Prof. Dr. Bozkurt Kuruç ”Dünya Tiyatro Günü” nedeniyle yazdığı ”Tiyatro Bildirisi”nde tüm sanatların birleşiminden oluşan bir sahne sanatı olduğunu belirterek, “Tiyatro, müzik gibi yalnız duygulara değil, akla da hitap eder. Edebiyat gibi yalnız sözcükleri değil, en somut biçimde insanı kullanır. Sesini de onun sesiyle duyurur. Eleştirisi varsa sesini dolaylı yollardan değil, doğrudan en acımasız biçimde ortaya koyar. Tiyatro, insanı insana, insanla birlikte yaşatan bir sanat türüdür ve bu nedenle de bütün dünya bir oyun sahnesidir, tiyatronun ta kendisidir” dedi.
Tiyatro gibi sanatsal faaliyetlerin manevi desteklerle ayakta durabileceğini ifade eden Kuruç, “Yeryüzündeki tüm yönetenler ve yönetilenler tiyatroyu seviniz, sahip çıkınız, destekleyiniz. Tiyatro kendinize bile söyleyemediğiniz sırları açığa çıkartır, bir arınma olayı yaratır. Unutmayınız, tiyatro sanatçısı ve seyircisiyle bir bütündür ve gücü de buradan gelir” diye konuştu.
