Bulunduğu makama uygun olmayan bir konuşma!

Bulunduğu o makamın Anayasal bir makam olduğunu unutacak kadar da düzeysiz, açık bir bölücülük yaptı. Bölücülük yaptığı o makamda nasıl oturacaktır; orası da çok belli değil, hatta bilinmez bir durum da! Devletin başındaki insan halkın birliğin sağlamak gibi bir görevi olduğunu unuttuğu an her şey değişir. Toplum nezdinde ki meşruiyetini yitirerek tartışılır olur. Cumhurbaşkanının toplumu bölerek hareket etmesi hiç kabul edilir bir durum da değil.

Cumhurbaşkanı bulunduğu makamın rolünü de yadsıyarak halkı çeşitli dinler üzerinden bölerek bazı dinleri aşağılama tutumu içinde olması tam anlamıyla toplumsal yapıyı dağıtma amaçlı bir tutumdur. O, bağlı olduğu dini savunma adına, toplumu kamplara bölme içine girerse başkaları ne yapmaz ki? Zerdüştlüğü aşamamak, din üzerinden politika yapmak bir Cumhurbaşkanının işi olmamalı, olmaması gerekir! Din devletleri dışındaki devletlerin din üzerinden politika yapma gibi bir hakları ve yetkileri yoktur. Din üzerinden politika yapmaksa zaten insan düzeyini düşürür, zavallı hale getirir. Bu türden bir davranış sergilemesi aslın da anayasal suç kapsamındadır. Erdoğan da suç işlemekte.

Bu durum da Erdoğan hak ve yetkilerini ne zaman öğrenecek o da bilinmemekte! Bu dönemde Anayasayı rafa kaldırdım dediği için gönlünce, keyfine göre yetki kullanır bir konuma geldi! Anayasa, yasa tanımadan her istediğini yapmaya başladı. Böylece güçlü adam portresi çizme peşinde ya da güçlü adam görüntüsüyle herkesi susturmakta. O makamda kaldığı sürece belki güç kullanmasından korkarak sessizce işi geçiştirenler olacak! Ancak o makamdan düştüğü an başına ne gelir onu bu günden tahmin etmek çok kolay değil. Önümüz de yaşanmış bir Menderes vakası mevcut. Gerçekçi olanlar bugün eleştirilerini sıralayarak uyarılarını yapmakta. Çıkarcılar, yalakalarsa övgü yarışında bir birini ezerek adamın başını döndürür olmuşlar! Aslın da, toplum olarak, bu keyfi hukuk durumuna daha ne kadar katlanılabilir, bu durum da ne kadar sessiz kalınır, o da önümüz de duran bir çıkmaz!

Ne yazık ki bu adam devletin tepesine oturmuş insanları inançlarına göre ayırarak politika yapmakla meşgul! Oysa, o makam da oturan bir devlet adamının halkı dinli, dinsiz diye ayırt etme hakkı yoktur. Olmamalı da. Laik bir devlette, din de, dindarlar da yoktur. Vatandaşlar vardır. Bunların neye inandığını devlet adamlarının sorgulama hakkı da olamaz. İnsanlar ister inanır, isterse de inanmaz. İneğe tapar ya da puta tapar! Yani neye inanıyorsa ona inanır. Buna kimsenin karışma hakkı da yetkisi de yoktur. Buna karışanlara bu seni ne ilgilendirir demek gerekir. Devlet, dindarlara, dinsizlere aynı mesafede olmak durumunda. İnsanları din üzerinden bölen devlet adamları anayasal suç işlerler. Cumhurbaşkanı da devleti dindarlaştırarak anayasal suç işliyor.

Cumhuriyetin Anayasasının bütünselliği dikkate alındığın da Erdoğan toplumu bölerek, ayrıştırarak suç işlemiş durumda. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması her istediğini yapacağı anlamına gelmez. O makam da oturduğu sürece makamın kendine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmek zorunda. Özelliklede halkın birliğini din üzerinden bölmeye hiç bir yetkisi ve hakkı yoktur. Kendisini oraya oturtan anayasanın temel ilkelerini yok sayma hakkı da yetkisi mevcut değildir. Ne yazık ki Erdoğan halkın birliğini parçalamak için elinden geleni arkasına koymuyor. Toplumu din üzerinden acımasızca vurmaya devam etmekte. Onun en belirgin hali de aşağıdaki satırlarda görülmektedir.

“Bunlar camilerimizi yaktı”, “bunlar ateist,” “bunlar Zerdüşt; diyor. “Benim milletimin değerleri ile istihza edenler var.” diyor. Bu konuşmanın tamamı suçtur. Politika yapacaksanız başka yöntemler bulun. Zerdüşt’tü aşağılamayın. Dinsizi yermeyin. Ateisti kınayıp, aşağılamayın. Bunların hiç birine hakaret etme hakkın yoktur. Din devleti istiyorsan o makam da oturamazsın. Haddinizi ve hududunuzu anayasa belirlenmiştir. Onun dışına çıktığınız da suç işlemiş olursunuz. Hiç bir suç cezasız kalmaz onu unutmayın. Bu halka hesap vereceğiniz günlerde uzak değil. Yanınızı yörenizi saran yalakalara bakarak kendinizi yıkılmaz sanmayın. Yıkıldığınız an ilk darbeyi, ilk saldırıyı yalakalarınızdan alırsınız.Kulaklarınızı eleştirilere açık tutun. Çünkü oturduğunuz o makam hata yapmaya uygun değildir. makam da oturuyorsanız onun icaplarına uygun konuşacaksınız.

O makam da oturuyorsanız onun icaplarına uygun konuşacaksınız.

_________________

2 Haziran 2016 Tahir Canan

1582760cookie-checkBulunduğu makama uygun olmayan bir konuşma!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.