Birlik partileri ile sosyal demokratlar yaklaşık 3 haftadan bu yana sürdürülen koalisyon görüşmeleri sonucunda, yaklaşık 130 sayfalık bir koalisyon sözleşmesi üzerinde anlaşmaya vardı.
”Birlikte Almanya İçin-Cesaret ve İnsanlıkla” başlığını taşıyan koalisyon sözleşmesinde, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin politika konusunda da uzlaşma sağlayan taraflar, bu konuda koalisyon sözleşmesinde ”imtiyazlı ortaklık” yerine ”imtiyazlı ilişki” deyimine yer verdiler.
Koalisyon sözleşmesinde, ”AB’nin yeni üye alabilecek durumda olmadığı ya da Türkiye’nin üyelikle ilgili sorumluluklarını tümüyle yerine getirebilecek durumda olmadığı takdirde, Türkiye, AB ile imtiyazlı ilişkilerini geliştirecek şekilde ve mümkün olduğu kadar sıkı bir şekilde Avrupa yapılarına dahil edilmelidir” ifadesine yer verildi.
Koalisyon ortaklarının, Almanya’nın ve AB’nin Türkiye ile yakınlaşmasından yana olduğu belirtilen sözleşmede, Türkiye ile başlatılacak müzakerelerin ucunun açık olması ve doğrudan tam üyelik garantisi vermemesi gerektiği ifade edildi.
MERKEL’İN ÖNLEMLER DİZİSİ
Almanya’nın ilk kadın başbakanı olmaya aday Angela Merkel, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, varılan koalisyon anlaşmasının halk üzerine ağır yükler getirdiğini ancak Almanya’nın içinde bulunduğu durum dikkate alındığında bunun gerekli olduğunu söyledi.
Almanya’nın genel olarak bir düşüş içine girdiğini belirten Merkel, yeni koalisyon hükümetinin amacının bu gidişatı tersine çevirmek olduğunu ifade etti.
Merkel’in söz ettiği önlemler kamuoyu tarafından çok da memnunlukla karşılanmayacak. Bu önlemler arasında katma değer vergisinin üç puan arttırılması, yüksek gelir seviyesindeki kişilerden alınan vergilerin oranlarının arttırılması da var. Bunlara ek olarak, çalışanların, işyerindeki ilk iki yılları boyunca işten çıkarılmalarına karşı herhangi bir güvence de sağlanmıyor.
Emekli maaşları dondurulurken, ilk kez ev sahibi olan kişilere sağlanan destek de kaldırılıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez, Almanya’nın bütçe açığı da, anayasal kurallarla ters düşüyor.
Bu konu, kamuoyu içinde tartışmalara neden olurken, sağ ve sol partilerden oluşan bu koalisyon hükümetinin ayakta kalıp kalamayacağı da tartışılmaya başlandı.
Tüm karamsar havaya rağmen, gelecek hafta Sosyal Demokrat Parti’nin yeni lideri olmaya hazırlanan Matthias Platzeck yeni koalisyonu “aşk değil mantık evliliği” olarak tanımladığında herkesin yüzünde bir gülümseme oluştu. (aa ve bbc)
