Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, Öcalan’ın hapishane koşullarına dair iddialara son noktayı koydu.
Komite, Öcalan’ın cezaevi koşullarında gerçekleştirilen son değişiklikleri Avrupa standartlarıyla uyumlu buldu ve bu konuda uluslararası kamuoyuna açıklama yapmaktan vazgeçtiğini bildirdi.
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesi temelinde Komite’nin, kendisiyle “işbirliği” yapmayan bir devleti uluslararası kamuoyuna şikayet etme hakkı bulunuyor. Komite, Mart 2008’de aldığı bir kararla, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının kendi tavsiyeleri ışığında değişmemesi halinde konu hakkında kamuya bir açıklama yapacağını duyurmuştu.
Komite 2001 yılından bu yana Türk hükümetlerinden Abdullah Öcalan’ın ya F tipi bir cezaevine nakledilmesini ya da İmralı’da Öcalan’ın başka mahkumlarla da temas kurabileceği F tipi cezaevi koşulları yaratılmasını istemekteydi.
Komite, Türk hükümetinin bu tavsiyeleri dikkate alarak yaptığı değişiklikleri yerinde gözlemlemek amacıyla bu yıl 26-27 Ocak tarihlerinde Abdullah Öcalan ve diğer 5 mahkumu İmralı’da ziyarete gitti.
Komitenin bu ziyarete ilişkin bugün açıklanan raporunda, Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştiği ve diğer mahkumlarla temas kurabildiği bir ortamın mevcut olduğu kaydedildi. Raporda, Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesinin İmralı adasına erişim koşullarının da gözle görülür biçimde düzeldiği vurgulanıyor.
Komite, bu tespitlerden yola çıkarak, Abdullah Öcalan hakkında Mart 2008’de başlattığı “kamuoyuna şikayet” sürecini, “koşulların olumsuz yönde gelişmesi halinde yeniden başlatmak şartıyla” sona erdirdiğini duyurdu.
“BİR DE TELEVİZYON VERİN”
Komitenin raporunda İmralı adasındaki hiçbir mahkumun cezaevi personeli tarafındankötü muamele görmediğini ifade ettiği de belirtilmekte. Komite buna karşılık, Abdullah Öcalan’ın diğer mahkumlarla birlikte hücre dışı faaliyetlere katılabilmesini ve kendisine bir televizyon verilmesini istiyor.
Merkezi Strasbourg’da olan Komite’nin bu kararının Abdullah Öcalan’ın AİHM’de devam etmekte olan cezaevi koşullarına ilişkin davasının gidişatını da Öcalan aleyhinde doğrudan etkilemesi bekleniyor. Zira CPT raporları AİHM için referans belge niteliğinde.
Bir Avrupa Konseyi organı olan Komite, Abdullah Öcalan’ı 1999, 2001, 2007 ve 2010 yıllarında İmralı’da ziyaret etmiş, 2008 yılında da Öcalan hakkında Ankara’da Adalet, İçişleri ve Savunma bakanları ve TSK ile üst düzey temaslarda bulunmuştu.
DIŞİŞLERİ: TECRİT İDDİASINA YANIT
Dışişleri Bakanlığı, komiteninp
raporuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi raporu, uzun süre kamuoyunu meşgul eden ‘tecrit’ iddialarına kesin bir yanıt oluşturmakta, bu iddiaların asılsız olduklarını açıkça ortaya koymaktadır” denildi. Kayhan KARACA (ntvmsnbc)
