‘Casus skandalı’ büyüyor

Watergate skandalını ortaya çıkaran The Washington Post gazetesinin ünlü muhabiri Bob Woodward, casus skandalına ilişkin bilgisinden dolayı özel savcılıkça ifadesi alındıktan sonra yaptığı son açıklamada, söz konusu gizli ajan konusunu, basına sızmadan önce üç yönetim yetkilisiyle görüştüğünü söyledi.

Woodward, bu yetkililerden ikisinin, Card ve Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in başdanışmanı Lewis Libby olduğunu belirtirken, üçüncü yetkilinin ismini kendisinden izin alamadığı için açıklayamayacağını dile getirdi.

Skandalı soruşturan özel savcı Patrick Fitzgerald, Libby hakkında zaten yalan ifade verme ve adaleti engelleme suçlarından dava açmıştı. Card’ın adı ise skandalda ilk defa geçiyor. Bu durum, Beyaz Saray’ı daha da sıkıntıya sokabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Bush’un başdanışmanı Karl Rove hakkında da soruşturma sürüyor. Casus skandalının başlangıcı, ABD’nin Irak savaşına hazırlandığı 2002 yılına dayanıyor. O sırada emekli Büyükelçi Joseph Wilson, Saddam Hüseyin rejiminin Nijer’den nükleer madde satın aldığı iddiasını araştırmak üzere bu Afrika ülkesine gönderilmişti.

Ancak iddianın asılsız olduğunu belirleyen Wilson, 2003 yılında bu durumu kamuoyuna açıkladığında, konuyu savaşın gerekçelerinden biri olarak kullanan Beyaz Saray zor durumda kalmıştı.

Bu gelişmenin ardından Wilson’ın gizli CIA ajanı olan esi Valerie Plame’in kimliği, iddialara göre “Wilson’dan intikam amacıyla” basına sızdırılmış ve konuya ilişkin ilk haber Temmuz 2003’te yayımlanmıştı.

Gizli bir casusun kimliğinin kamuoyuna sızdırılması suç teşkil ettiği için, Kasım 2003’te konuyu soruşturmakla görevlendirilen özel savcı Fitzgerald, çalışmalarına iki yıldan fazla süredir devam ediyor. Soruşturmada, şimdiye kadar Libby’den başka resmen suçlanan olmadı.

SON KURBAN WOODWARD

Bu arada, Watergate skandalını ortaya çıkarmasından sonra basın kahramanı haline gelen ve 1970’lerden beri yazdığı kitaplarla satış rekorları kıran gazeteci Bob Woodward, artık medyada Plame-gate olarak bahsedilen yeni skandaldaki rolünden dolayı kamuoyu önünde küçük düştü.

Woodward, özel savcılığa ifadesinden sonraki ilk açıklamasında, Plame’in gizli kimliğini, basına sızmasından bir ay öncesinden beri, üç yönetim kaynağıyla yaptığı konuşmalar sayesinde bildiğini itiraf etmişti. Plame’in kimliğiyle ilgili herhangi bir haber yazmayan Woodward, konuya ilişkin bilgisi olduğunu da, ikibuçuk sene boyunca gazetenin genel yayın yönetmeninden bile sakladı.

Woodward, bunun yanı sıra, Plame-gate konusundaki genel yorum yazılarında, soruşturmayı eleştiren ağır ifadeler kullandı.

Ancak özel savcılığın ünlü gazetecinin skandala ilişkin bilgisi olduğunu diğer kaynaklardan belirlemesinin ardından durumu kabul eden Woodward, gazetesi The Washington Post’tan resmen özür dileyerek, “bu konuyu genel yayın yönetmeni Leonard Downie’ye çok daha önceden açmalıydım” dedi. Downie de, Woodward’ın “yanlış yaptığını” söyledi.

Daha önce de, skandalın dolaylı kahramanlarından The New York Times’in eski muhabiri Judith Miller, konuya ilişkin rolünden dolayı zor durumda kalmıştı. Miller, önce soruşturma çerçevesinde kaynağını açıklamayınca aylarca hapis yatmış, bu arada medya kahramanı ilan edilmişti.

Ancak daha sonra ifade vermeyi kabul ederek cezaevinden çıkan Miller’in, Cheney’nin başdanışmanı Libby başta olmak üzere bazı yönetim yetkililerince, Irak savaşına gerekçe oluşturan yanlış haberler yazması için kullanıldığı iddiaları, ünlü muhabiri çok zor durumda bırakmıştı. Miller, gazetesinden geçen hafta ayrıldı.

1118360cookie-check‘Casus skandalı’ büyüyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.