Varsay…
Varsay güneydeyiz...Sen güney ben güneytatildeyiz.Işıdıkça ışıyor gözlerinde deniz,Dalgalanıyorum.. Varsay birbirimizin kaderiyiz...Varsay tesadüf... Yanyana iki taşız belki, Belki yontulmuş birer heykeliz.Susuyorum... Varsay kapında kar...Varsay...
Yeter ki sev…
Yeter ki sev... yeter ki git...yeter ki koş...yeter ki çalış... yeter ki yaz...yeter ki... Yetmez... Gideceksen kaybol, bir taşın altına yat...kaynaş, taş ol taşla......
Ne “hep” ne “hiç”…Ya “hep” ya “hiç”…
Hep koşacak, hep yorulacak, hep ağlayacak, hep gülecek değiliz ama yaparız bunları tek tek... Uçsuz bucaksız hayallerin içinde de kayboluruz, yabancı bir şehrin ortasında...
Biri ve diğeri arasında ‘şiddetli geçim’
Birinin gayreti diğerinin hayreti olmuyorsa...Birinin başarısı diğerini kıskandırmıyorsa...Birinin hududunu diğeri gasp etmiyorsa...Biri hayattan bezdiğinde diğeri onu hayata aşılayabiliyorsa...Sivrilikler birbirleriyle törpülenebiliyorsa...Bir hayli geçmiş zaman olmuşsa...
Biri ve diğeri arasında ‘umuda beş kala’
Birinin çağrısına diğeri tereddütsüz cevap veriyorsa... Birinin fikri diğerini de heyecanlandırıyorsa... Biri öfkeliyken diğeri alttan alabiliyorsa... Biri sinirlendiğinde diğeri onu sakinleştirebiliyorsa... Birinin gafını diğeri...
Biri ve diğeri arasındaki ‘Abesle iştigal’
Birinin takıldığı, diğerinin sahip çıktığı... Birinin sakladığı, diğerinin paylaştığı.... Birinin seyrettiği, diğerinin katıldığı bir oyunsa eğer Aşk... Birinin yargıladığı, diğerinin alttan aldığı... Birinin ‘keşke’si,...
Muamma..
İçinden dışına akan bir yolculuk... Dudak arasında durdurulan düşünce... Pili bitmiş bir oyuncak gibi debelenip durur dışarı çıkmak istedikçe. Kırılmaya yüz tutar sözsüz...
Anadolu’da aşk yaylalara uzun uzun bakmaktır
Bir Anadolu şehrinde asla teğet geçmez aşk... Dağlarda üşümez, bozkırda nefes alır... Anadolu'da aşk yaylalara uzun uzun bakmaktır... Muhabbet Köprüsü şu az ilerisi,...
Yüzyılın en tehlikeli virüsü… Güvensizlik…
Çay fincanı... ne güzelsin... Yıllardır oradasın ve görevin hiç değişmedi, hiç de şikayet etmedin... Bazıları bunu biraz düşünmeli... Deniz de yanar... çölün...
Bir söz ver, ne olursa olsun…
Kimbilir belki hiç bir zaman... Belki de o kadar yakın.. Kim kime söz verebilmiş sonsuza dek? Söz verenler yalancı, vermeyenler uyanık mı?...