Doğrudan vatandaşlardan gelen dilekçe sayısının 5 bin 890, milletvekilleri tarafından hazırlanan milletvekilleri aracılığıyla gelen dilekçe sayısının ise bin 818 olduğunu aktaran Tanal, 7 bin 402 dilekçenin 4 bin 658’inin, yani yüzde 63’ünün cezaevleriyle ilgili olduğunu belirtti. Tanal, komisyona gelen başvurularda ikinci sırayı ise yargıya ilişkin başvuruların aldığını dile getirdi.
GELEN DİLEKÇELERİN YÜZDE 63’Ü CEZAEVLERİYLE İLGİLİ
Tanal’ın komisyon kayıtlarına geçen başvuru sayısını ve başlıklarını şöyle sıraladı:
- Sağlık sorunları: 1127
- Keyfi tutum ve işlemler: 1108
- Nakil sorunları: 728
- Kötü muamele: 567
- Cezaevindeki diğer sorunlar: 533
- Fiziki koşulların iyileştirilmesi: 466
- İşkence: 116
- Cezaevinde ölüm: 13
Tanal, her dönem komisyona cezaevleri konusunda yoğun şikayetler geldiğini belirterek “Bu rakamlar bizlere cezaevlerinde bir şeylerin ters gittiğini göstermektedir. Tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlalleri iddialarını araştırmamız, şikayet ve talepleri dikkate almamız gerekmektedir. Cezaevlerimiz işkence, kötü muamele iddiaları ve hak ihlalleriyle gündeme gelmemelidir. Cezaevlerine ilişkin sorunları halının altına süpürmek, ertelemek yerine sorunları biran önce çözmeliyiz. Biriken sorunlar daha büyük problemlere yol açar” dedi.
KOMİSYON BAŞVURULARINDA İKİNCİ SIRADA YARGI VAR
Mahmut Tanal, komisyona gelen, işleme alınan dilekçelerin 1088’inin, yani yüzde 14.7’sinin de yargı alanıyla ilgili olduğunu aktardı. Buna göre komisyona ulaşan dilekçe sayısı ve başlıkları şöyle:
- Yargı kararından memnuniyetsizlik: 708
- Yargıyla ilgili diğer sorunlar: 121
- Şartlı tahliyeyle ilgili sorunlar: 49
- Tutukluluk süresinden şikayet: 48
- Bireysel af ve cezanın ertelenmesi talebi: 40
- Genel af/özel af talebi: 39
- Yeniden yargılanma talebi: 32
- Yargılanmanın uzun sürmesi: 25
- Yargıtay yargılamasının uzun sürmesi: 14
- Mahkeme kararının uygulanması talebi: 9
- Duruşmaya çıkarılmama: 3
Cezaevlerinden sonra en çok şikayet edilen alanın yargı olduğunu belirten Tanal, “Mahkemelerin, yargının kararları, son yıllarda hiç olmadığı kadar tartışılır, sorgulanır bir hal almıştır. Yargıya güven giderek azalıyor. Vatandaşların adalet algısı olumsuz yönde yükseliyor. Bu ülkede üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu konusunda kamuoyunu ikna edecek adımlar atılmalıdır. Unutmayalım ki, yargı çökerse hepimiz altında kalırız” ifadelerini kullandı. (EVRENSEL)
