Guardian, Kasım ayı sonunda Suriye’den Lübnan’ın başkenti Beyrut’a geçen Makdisi’nin o dönemde ‘sığınma talebi’ için ABD’ye kaçtığı iddialarını sayfalarına taşıdıklarını hatırlatıp, bu iddianın artık teyit edildiğini ifade ediyor.
Haberde, Makdisi’nin ABD’ye nasıl ulaştığı ile ilgili detayların henüz bilinmediğini belirtiyor.
İngiltere, Makdisi’nin Beyrut’tan sonra İngiliz sınırlarına geçtiği iddialarını yalanlamıştı.
Lübnanlı yetkililer ise Makdisi’nin ailesiyle birlikte Beyrut’ın Hıristiyan mahallelerinden birinde kaldığını ya da yakalanıp Suriye’ye gönderilmiş olabileceğini öne sürüyordu.
Suriyeli yetkililer ise Makdisi’nin rejimden kopmadığını, devlet izniyle ‘üç aylık izne ayrıldığını’ savunmuştu.
Lübnan’da Hizbullah yanlısı televizyon kanalı ise Makdisi’nin görevden uzaklaştırıldığını iddia etmişti.
Guardian, Makdisi’nin Washington’a kaçmasıyla ilgili danıştıkları ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) yorum yapmaktan kaçındığını belirtiyor.
Gazete ayrıca, bir aydır yürütülen sorgular sayesinde istihbarat yetkililerinin rejimin çekirdek grubu hakkında daha detaylı bilgilere ulaştığını da yazıyor.
Haberde, Hicap ve eski General Manaf Tlass’ın sorgularının da Suriye’deki karar alma mekanizmalarına bakışı şekillendirdiği de belirtiliyor.
İddialar doğru ise Makdisi, Ağustos ayında Ürdün’e kaçan Suriye Eski Başbakanı Riyad Hicab’tan sonra rejimle bağlarını koparan en üst düzey yetkili oldu.
Suriye Dışişleri Bakanlığı Eski Sözcüsü Makdisi, Esad’ın en yakın çevresinden bir isim olmasa da rejimin verdiği mesajlarda söz sahibiydi, gizli ve hassas meselelere de hâkimdi.
Suriye’nin Londra Büyükelçiliği’nde üst düzey diplomat olarak görev alan Makdisi, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Enformasyon Bakanı Adnan Mahmud ile de son 18 ay boyunca yakın çalışıyordu.
